Pastime türkçesi Pastime nedir

  • Gönül eğlence.
  • Meşgale.
  • Uğraş.
  • Oyun.
  • Hobi.
  • Eğlence.
  • Hoşça vakit geçirmek için yapılan şey.

Pastime ile ilgili cümleler

English: My dad's pastime is skydiving.
Turkish: Babamın eğlencesi gökyüzü dalışıdır.

English: Playing cards is a popular pastime.
Turkish: Kart oynamak popüler bir eğlencedir.

English: His favourite pastimes were hunting and golf.
Turkish: Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf.

English: Music is the universal language of mankind — poetry their universal pastime and delight.
Turkish: Müzik insanoğlunun evrensel dilidir, şiir ise onların eğlencesi ve zevkidir.

English: Playing the piano is her favorite pastime.
Turkish: Piyano çalma onun gözde eğlencesidir.

Pastime ingilizcede ne demek, Pastime nerede nasıl kullanılır?

Pastimes : Uğraş. Hobi. Eğlence. Meşgale. Gönül eğlence. Hoşça vakit geçirmek için yapılan şey. Oyun.

Western pastimes : Takım olarak, değişik canlı hedeflere zarar vermeden kurşun ya da bıçakla siluetleri çıkarma gösterisi. Kovboy oyunu.

Pastiche : Öykünme. Bilerek başka bir sanatçının tarzında yaratımda bulunma. Eski var olandan örnek alınarak yapılan (benzer). Benzek. Birkaç bestecinin yapıtlarından oluşturulan beste. Pastiş.

Pastiches : Pastiş. Öykünme. Bilerek başka bir sanatçının tarzında yaratımda bulunma. Eski var olandan örnek alınarak yapılan (benzer). Birkaç bestecinin yapıtlarından oluşturulan beste. Benzek.

 

Pastier : Macun gibi. Hamur gibi. Solgun. Macun kıvamında. Etli börek. Soluk.

Fast pasting : Hızlı yapıştırma.

Pastil : Ağızda çiğnenmeden eritilerek kullanılmaya mahsus bir ilaç biçimi. Pastil.

Pastis : Anasonlu bir fransız içkisi. Fransız rakısı.

Pastiness : Hamur gibi olma. Macun gibi olma. Soluk benizlilik. Macunsuluk.

Pastiest : Macun gibi. Solgun. Hamur gibi. Etli börek. Soluk. Macun kıvamında.

İngilizce Pastime Türkçe anlamı, Pastime eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pastime ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Sideline : Yan çizgi. Tali hat. Bir oyuncuyu yedek kulübesine çekmek. Ek iş. Yan hat. Gözden düşmek. Yan çizgisi. Tali yol. Kenar çizgisi. Ek görev.

Beano : Ziyafet. Şölen. Parti.

Pursuits : Gerçekleştirmeye çalışma. İlgi alanı. İş. İzleme. Peşinde olma. Araştırma. Kovalama. Uğraşı.

Exertions : Emek. Çaba. Gayret. Sarfetme. Zahmet.

Interest : İkna etmek. Merakını uyandırmak. İlgisini çekmek. İlgilendirmek. Üretim faktörlerinden sermayenin getirisi. fon istem ve sunumunun karşılaşması sonucu oluşmuş fon fiyatı. İstek uyandırmak. Sarmak. Alaka. Ortak olmak. Çıkar.

Hobby : Özel zevk. Düşkü. Okuma, pul biriktirme yüzme vb. gibi çalışma ve dinlenme dışında boş zamanların değerlendirilmesi amacıyla geliştirilen herhangi bir ilgi. Delice doğan. Şahin. Zevkli uğraş. Merak. Boş zaman ilgisi.

Delusion : Düş. Yanlış inanç. Saplantı. Hulya. Yanılgı. Aldatma. Kandırma. Hayali. Aldanma.

 

Dramas : Piyes. Heyecanlı olaylar dizisi. Dramatik durum. Heyecan. Drama. Dram. Tiyatro sanatı. Acıklı oyun. Dramatik özellik. Tiyatro edebiyatı.

Employment : İstihdam. Hizmet. Çalışma. İşe alma. Görev. Çalıştırma. Çalıştırma, işe alma, kullanma. işgücünü kapsayan bölümün çalıştırılması tekniği. İşlendirme. İş verme. Geniş anlamda üretim faktörlerinin, dar anlamda ise emeğin üretim sürecinde kullanılması.

Basher : Cümbüş. Büyük darbe. Büyük vuruş. Festival. Ezici patlama. Ezici patlama (argo terim). Parti.

Pastime synonyms : blowout, carnivals, device, dalliances, occupation, careering, amusement, diversion, acting, devices, spare time activity, pastimes, chouse, canard, convivial, binges, artifice, recreation, drama, avocation, careered, engagement, blowouts, dance, bashers, bashes, bash, carnival, cakes and ale, professions, avocations, actings, employments.

Pastime ingilizce tanımı, definition of Pastime

Pastime kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To amuse one`s self. Diversion. Amusement. To sport. Sport. That which amuses, and serves to make time pass agreeably.