Pat nedir, Pat ne demek

Pat; bir bitki bilimi terimidir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Yassı, basık.
  • Kasımpatı biçiminde olan elmas iğne.
  • Birleşikgillerden, papatyaya benzeyen otsu bir bitki (Leucanthemum)
  • Yassı bir şeyle vurulduğunda çıkan ses.

"Pat" ile ilgili cümle

  • "Ne de ıslak pat burnundaki mor mor meneviş." - M. A. Ersoy

Yerel Türkçe anlamı:

Yerli sedir, kerevet.

Ot yığını.

Karyola.

Körelmiş, keskinliğini yitirmiş, küt.

Peltek konuşan, kekeme, dilsiz.

Sağır.

Tavan.

Domuz yavrusu.

İçi boş, olgunlaşmamış.

Kesiciliğini, keskinliğini kaybetmiş, körelmiş, küt : Pat çakı kesmez.

Kasımpatı.

Altmışaltı oyununda sayıların eşit gelmesi.

makat.

[Bakınız: patat]

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

Pencere önü sediri. (Dutluca, İnönü -Eskişehir)

Pat hakkında bilgiler

Pat, satrançta bir oyuncunun oyun sırası geldiği halde kurallara uygun hiçbir hamle yapamadığı ancak karşı taraf şah çekmediği için oyunu da kaybetmediği durumdur. Pat durumunda oyun beraberlikle sonuçlanır. Genellikle oyun sonunda, taş sayısı rakibinden az olan oyuncu oyunu kaybetmemek için oyunu pata bırakmanın yollarını arar.

Aşağıdaki resimde gösterilen dört örnekte oynama sırası siyahta olduğu durumda siyah şah yerinden oynayamadığı için oyun pat olmuştur.

 

Pat ile ilgili Cümleler

  • Pat Jim'in doğum günü partisine gidiyor.
  • Pat elbiselerini çıkardı ve içeri daldı
  • Kaza pat diye oldu.
  • Pat çok geveze.

Pat kısaca anlamı, tanımı:

Pat diye : Ansızın.

Pat burun : Burnu yassı olan (kimse).

Pat küt : Üst üste, arka arkaya (vurmak).

Pat pat : "Pat" sesi çıkararak.

Pat sat : Zaman zaman, ara sıra, tek tük.

Çatapat : Ayakla çiğnendiğinde veya bir yere sürtüldüğünde "çat pat" diye patlayan bir eğlence fişeği, çatpat.

Çatpat : Çatapat.

Yassı : Yayvan ve düz.

Basık : Çok yüksek olmayan, alçak. Basılmış, yassılaşmış. Kısık.

Kasımpatı : Birleşikgillerden, çiçekleri iri, katmerli ve türlü renkte, sonbahardan kışa değin açan bir süs bitkisi, krizantem (Chrysanthemum).

Elmas : Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş. Bu taşlarla yapılmış. Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon. Elmastıraş.

İğne : Genellikle kadınların süs olarak elbiselerinin göğüs, yaka vb. yerlerine taktıkları süs eşyası. Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç. Kas veya damar yoluyla vücuda sıvı bir ilacı basınçla vermek amacıyla enjektör ucuna takılan, boru biçiminde, ucu keskin metal araç. Bazı araçların ucu sivri parçaları. Oltanın ucundaki küçük çengel. Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri başlı, renkli bir türü. Bazı böceklerin kendilerini savunmak için kullandıkları organ. Dokunaklı söz. İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç. Bitkilerde yumurtacıkla tepecik arasındaki sapçık.

Pat ağacı : Üstünde odun kırılan kütük. Saklambaç oyununda sobe yapılan yer.

 

Pat çat : Tek tuk, ara sıra. Tek tük.

Pat etmek : Selâm vermek.

Pat virmek : Patlak vermek, ip ucu belirmek : Geçen günkü hırsızlık işi Ulukışla'da pat virmiş.

Pat yapmak : Kabalık yapmak.

Diğer dillerde Pat anlamı nedir?

İngilizce'de Pat ne demek? : n. tap, gentle slap

v. tap, slap gently

adj. suitable, appropriate, fitting

Almanca'da Pat : n. Patsch

Rusça'da Pat : n. астра (F), пат (M)

adj. плоский, приплюснутый