Pigeons türkçesi Pigeons nedir

  • Kuşlar (aves) sınıfının, yağmur kuşları (charadriiformes) takımının, güvercinler (columbae) alt takımından, gagalarının kenarları düz, burun delikleri ortadan yarık olan bir zarla örtülü türleri olan bir familya.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Enayi.
  • Saf.
  • Güvercin.
  • Güvercingiller.

Pigeons ile ilgili cümleler

English: I can often hear pigeons cooing outside my bedroom window.
Turkish: Ben sık sık yatak odamın penceresinin dışında güvercinlerin öttüğünü duyabiliyorum.

English: Feeding pigeons is prohibited.
Turkish: Güvercinleri beslemek yasaktır.

English: Ali likes feeding the pigeons in the park.
Turkish: Ali parktaki güvercinleri beslemeyi sever.

English: But where do pigeons sleep?
Turkish: Ama güvercinler nerede uyur?

English: He used pigeons in his experiment.
Turkish: Deneyinde güvercinleri kullandı.

Pigeons ingilizcede ne demek, Pigeons nerede nasıl kullanılır?

Set the cat among pigeons : Sırrı açıklayarak ortalığı karıştırmak.

Tooth billed pigeons : Kuşlar (aves) sınıfının, güvercinler (columbiformes) takımının, üst gagaları kuvvetli olup alt gaganın ucundan aşağıya doğru kıvrık olan, dişli güvercin (didinculus strigirostris) türü iyi bilinen bir familya. Dişli güvercingiller.

Pigeon breasted : Çıkık göğüslü. Güvercin göğüslü.

 

Pigeon fly : Hipoboscidae ailesinde bulunan ve güvercinlerde parazitlenen bir sinek. Güvercin sineği.

Pigeon hole : Yazı masası çekmecesi. Güvercin yuvası. Eski ingiliz tiyatrolarında ancak bir insan başı büyüklüğünde görüş deliği olan tiyatro locası.

Pigeon louse : Güvercin biti. Çok açık sarımsı renkte ve üç milimetreye yakın boyda ısırıcı bit.

Passenger pigeon : Göçmen güvercin. Gezgin güvercin.

Rock pigeon : Kaya güvercini.

Pigeon tick : Güvercin kenesi. Genellikle güvercinlerden kan emen onlar olmayınca öbür kanatlı türlerine ve insanlara da saldırabilen yumuşak kene.

Tooth billed pigeon : Kuşlar (aves) sınıfının, güvercinler (columbiformes) takımının, dişli güvercingiller (didunculidae) familyasından, 36 cm kadar uzunlukta, soma adalarında yaşayan bir tür. Dişli güvercin.

İngilizce Pigeons Türkçe anlamı, Pigeons eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pigeons ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Chumps : Mankafa. Alık. Kelle. Akıl. Kuzu filetosu. Saksı. Kütük. Kafa. Küt uç. Takoz.

Chump : Kemikli et. Kelle. Takoz. Odun. Salak. Akıl. Pirzola. Alık. Çiğnemek.

Squab : Güvercin yavrusu. Bodur. Minder. Sedir.

Born yesterday : Çok kolay aldatılabilen. saf. Daha dün doğmuş. Dünkü çocuk. Naif. Masum.

Unfortunate : Aksi. Talihsiz. Kara bahtlı. Makus. Uygunsuz. Olumsuzluk getiren. Mutsuz. Başarısız. Bahtsız. Kimsesiz.

Candid : Candan. Riyasız. Açık yürekli. Dobra dobra. Samimi. Gerçek. Açık. İçten. Gizli çekimde kullanılan. Tarafsız.

Booby : Şavalak. Alık. Bir tür deniz kuşu. Salak. Göğüs. Meme. En kötü oyuncu. Ahmak. Sersem.

 

Chaster : Yasaklanmış cinsel ilişkilerde bulunmayan. Lekesiz. İffetli. Temiz. Erdemli. Namuslu. Bozulmamış. Basit. Yalın.

Cleanest : Katışıksız. Pak. Yasal. Kusursuz. Temiz. Arı. En temiz. Yazısız. Budaksız.

Poor : Bayağı. Zavallı. Perişan. Zayıf (az). Kısır. Az. Verimsiz. Talihsiz. Sefil. Fena.

Pigeons synonyms : band tail pigeon, columba livia, domestic pigeon, family columbidae, columba fasciata, bandtail, array, columbiform bird, columbidae, columba palumbus, ectopistes migratorius, pouter pigeon, band tailed pigeon, aardvarks, chastest, miserable, bird of peace, abiotic factor, abambulacral area, pathetic, clean, foolish, deceivable, chaste, gobemouche, fall guy, clearest, abo blood groups system, country bumpkin, gudgeon, pitiable, aardvark, pitiful.

Pigeons zıt anlamlı kelimeler, Pigeons kelime anlamı

Fortunate : Hayırlı. Kısmetli. Uğurlu. Mesut. Şanslı. Kısmeti açık. Akgünlü. Bahtiyar. Talihli. Bahtı açık.

Splayfooted : Düztaban.