Place a bet türkçesi Place a bet nedir

  • Bahis oynamak.
  • Bahse girmek.

Place a bet ingilizcede ne demek, Place a bet nerede nasıl kullanılır?

Place : Basamak. Yer. Kutsal olarak nitelenen, içinde ya da çevresinde dinsel, büyüsel, geleneksel, törensel işlemler yapılan, toplantılar düzenlenen alan, düzlük, dağ, tepe, orman vb. her biri. bk. adak, kurban. Makam. Koymak. Mevki. Oturtmak. Kim olduğunu çıkarmak. İş. Statü.

A : La (müzik terimi). İngiliz alfabesinin birinci harfi. Miktar belirtir. Atom ağırlığı. Herhangi bir. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Bir. Belirli bir tür veya nitelikteki. Amperin simgesi. Pek iyi.

Bet : Bahis tutuşmak. Bahis olarak yatırılan para. Bahis yapmak. İddiaya girmek. Bahis. Üzerine oynamak. İddia. Bahse girmek. Bahse tutuşmak. Para sürmek.

Place an order : Sipariş vermek.

Place at : Yerleştirme yeri. Yerleşim.

Make a bet : İddiaya tutuşmak. Bahis tutuşmak. Bahis oynamak.

Tear a place apart : Didik didik veya köşe bucak aramak. Didik didik etmek. Altını üstüne getirmek.

Win a bet : Bahis kazanmak. Bahsi kazanmak.

İngilizce Place a bet Türkçe anlamı, Place a bet eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Place a bet ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Lay odds : Bahse tutuşmak.

Punted : Şişe dibi. Topa yer ile temas etmeden vurma. Altı düz geniş bir bot. Topa havadayken vurmak. Sırıkla hareket ettirilen dar sandal. Sırıkla itmek (sandal). Altı düz sandal. Topa havada vurmak (rugby). Kumar oynamak.

 

Wager : Riske atmak. Bahis. İddia. Bahis tutuşma. Bahis tutuşmak. Para yatırmak. Para koymak. Kumar. Bahse girme.

Make a book : Bahis yapmak. Bahis oynatmak.

Wagered : Bahis tutuşma. Bahse girme. Kumar. Riske atmak. İddia. Bahis tutuşmak. Bahis.

Bet on : Bahse girme. Güvenmek. Üzerine bahis oynamak. İnanmak. Bel bağlamak. Para koymak. Para sürmek.

Betted : Bahse girilmiş. İddiaya girmek. Bahse girilen. Bahis yapmak. Para sürmek.

Gage : Ebat. Düelloya davet için yere atılan eldiven. Miktar. Ölçü. Bahis. Teminat. Tartmak. Rehin vermek. Kalibresini ölçmek.

Punting : Tekne ile gitmek (nehir). Topa havada vurmak (rugby). Kumar oynamak. Topa yer ile temas etmeden vurma. Sırıkla itmek (sandal).

Gaging : Kalibresini ölçmek. Tartmak. Düelloya davet için yere atılan eldiven. Ölçmek. Miktar. Ebat. Bahis. Ölçü. Teminat.

Place a bet synonyms : goes, make a bet, bet, punt, give odds, put up, punts, bets, go.