Plazmin nedir, Plazmin ne demek

Plazmin; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Kandaki pıhtının çözünmesinde etkin olan proteolitik enzim. Plazma proteini olan plazminojenin etkin biçimi, fibrinolizin. Fibrin ağında bulunan fibrin ve bazı pıhtılaşma faktörlerinden fibrinojen, protrombin, faktör V, VIII, XII’nin sindirilmesini sağlar.

Plazmin anlamı, kısaca tanımı

Plazminojen : Kanda plazmasında bulunan pıhtının çözünmesinde görevli olan plazminin etkin olmayan biçimi, profibrinolizin. Aktive olduğunda plazmine dönüşür

Pıhtılaşma faktörleri : Protein, lipoprtotein ve kalsiyum iyonlarından oluşan, pıhtılaşma olayında görevli faktörler.

Proteolitik enzim : Proteaz.

Fibrinolizin : Plazmin.

Proteolitik : Proteinleri parçalama yeteneğinde olan. Proteaz enzimi içeren mikroorganizma.

Sindirilme : Sindirilmek işi.

Pıhtılaşma : Sıvı durumdan pıhtı durumuna geçme, pıhtılaşmak işi.

Fibrinojen : Pıhtılaşma sırasında fibrine dönüşen bir kan proteini.

Fibrinoliz : Fibrin pıhtısının plazmin enzimi tarafından parçalanıp çözünmesi olayı.

Protrombin : [Bakınız: trombinojen]. Kan plazmasında bulunan, kalsiyumla beraber, tromboplastin üzerine etki yaparak trombin meydana getiren enzim, faktör II, trombojen. Faktör II. (Eş anlamlısı: trombogen), Kan plâzmasında bulunan bir enzim olup kalsiyumla beraber, tromboplastin üzerine etki yaparak trombin meydana getirir.

 

Faktör v : [Bakınız: proakselerin]. Protrombinin trombine çevrilmesi için gerekli olan pıhtılaşma faktörü, labil faktör, akseleratör globulin, proakselerin. Karaciğerde yapılır, pıhtılaşma sırasında kullanıldığından serumda bulunmaz.

Kandaki : Hangi.

Protein : Canlı hücrelerin ana maddesini oluşturan, genel olarak sülfür, oksijen ve karbon ögeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş, yumurta akı, et, süt vb. yiyeceklerde bulunan, karmaşık yapılı doğal madde.

Çözünme : Çözünmek işi. Bir sıvı ile karışan katı, sıvı veya gaz durumundaki bir maddenin bu sıvı içinde homojen bir bütün oluşturacak biçimde karışması.

Sağlar : Sağ ve sağlıklı olanlar.

Kandak : Su birikintisi, bataklık, gölcük. Kurumuş dere. Küçük dere. Uçurum, yar. Hendek, çukur. İnişli, yokuşlu, bozuk yol. Yollarda kurumuş araba izleri. Düğüm. İri teyel. Yaşlı, ihtiyar. Hantal, kaba, iri. Obur, gözü doymayan. Kıskanç. Biçkiye gelmeyen kumaş. Çatı saçağı. Budanmış ağaç. Zayıf, ince (insan ya da hayvan). Başkasının payını yeme. Taşların üstündeki su biriken, doğal oyuklar. Kundak. Hendek. Muğla şehrinde, Selimiye nahiyesine bağlı bir yer.

Plazma : Kanda alyuvarlarla akyuvarların içinde bulunduğu sıvı. Elektrik yükü yansız olan gaz moleküllerinden, pozitif iyonlardan ve negatif elektronlardan oluşan akışkan. Dolaşan kan, lenf ve hemolenfin sıvı kısmı. Protoplazma, sitoplazma. Atomları ve molekülleri tüm olarak ya da kısmen iyonlaşmış gaz. Son yıllarda yıldızlararası gazın ve yıldız gazyuvarları içindeki gazın plazma olduğu kabul edilmektedir. Bir elektrik boşalımında veya çok sıcak bir çekirdek işlemi içinde iyonlar, atomlar ve elektronların oluşturduğu iletken bir gaz ortamı. Bir gazı, elektrik arkından geçirerek elde edilen iyonlaşmış ışıklı gaz. Kan, lenf ve hemolenfin sıvı kısmı. Dolaşan kanın birçok organik, inorganik ve iyon taşınmasında rol alan sıvı kısmı, vücut dışına alınan pıhtılaşması önlenmiş biçimli elemanları çöktürülmüş olan kanın sıvı kısmı, kan plazması. Lenfin sıvı kısmı. Merhem hazırlamada kullanılan bir nişasta gliseriti. [Bakınız: protoplazma]. Bir gazın çok yüksek ısıda kısmen ya da tamamen iyonlaştırılmasıyla elde edilen ve nükleer füzyonda kullanılan akışkan madde.

 

Faktör : Etmen. Etken.

Fibrin : Kanda pıhtılaşma sonucu oluşan bir protein.

Diğer dillerde Plazmin anlamı nedir?

İngilizce'de Plazmin ne demek ? : plasmine