Çözünme nedir, Çözünme ne demek

  • Çözünmek işi
  • Bir sıvı ile karışan katı, sıvı veya gaz durumundaki bir maddenin bu sıvı içinde homojen bir bütün oluşturacak biçimde karışması.

Fiziksel Kimya alanındaki anlamı:

Bir özdeğin, çözgenle karıştırıldıktan sonra, çözgen içine tektürel bir çözelti oluşturacak biçimde dağılması.

Kimya'daki anlamı:

Katı, sıvı veya gaz halindeki maddelerin, molekül veya atomlarını bir arada tutan kuvvetleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak şekilde dağılmaları olayı.

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Dondurulmuş besinlere uygulanan ürünlerin donarken bıraktıkları ısının, geriye verilerek sahip oldukları buz kristallerinin eritilmesi işlemi, dondurulmuş ürünün çözünmesi.

Jeoloji ve yer bilimleri alanındaki anlamı:

Kayaçların, dış etkilerle kimyasal bileşiminin değişmesi olayı, ayrışma.

Bilimsel terim anlamı:

Katı, sıvı, gaz evrelerinde bulunan özdeklerin, molekül ya da atomlarını bir arada tutan kuvvetleri yenerek bir başka özdeğin içinde dağılmaları olayı.

Bir fazın, başka bir faz içerisinde, biryapımlı olarak ve çözen fazın durumunu değiştirmeden ona katılarak çözelti oluşturması.

İngilizce'de Çözünme ne demek? Çözünme ingilizcesi nedir?:

 

dissolution, dissolving, defrosting, chemical weathering

Osmanlıca Çözünme ne demek? Çözünme Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

inhilâl

Çözünme anlamı, tanımı:

Çözünmek : Çözülme işine konu olmak, dağılmak, erimek.

Sıvı : Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen akışkan cisim, mayi, likit.

Karış : Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ile serçe parmağın uçları arasındaki açıklık.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Madde : Bir cismi oluşturan öge, öz. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Molekül. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Para, mal vb. ile ilgili şey. Duyularla algılanabilen nesne.

Homojen : Bağdaşık. Bütün terimleri aynı derecede olan (çok terimli).

Biçim : Yakışık alan şekil, uygun şekil. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Herhangi bir şeyin benzeri. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Biçme işi. Tarz. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil.

 

Karışma : Engelleme, araya girme, müdahale. Karışmak işi. Düzeni bozulma.

Çözünme entalpisi : [ çözünme entalpisi, ΔHç] Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi.

Çözünme hızı : Katı ilaç hâlinde hazırlanan bir müstahzardan etkin maddenin sıvı ortama geçme hızı.

Çözünmeyen madde : Belli bir çözücüde çözünmeyen madde. Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.

Çözünmez : Bir çözgen içinde çözünme özelliği göstermeyen. Bir çözücü içinde hiç çözünmeyen ya da çok az çözünen özdek. Bir çözen içinde, çözünme özelliği göstermiyen. (kimya)

Diğer dillerde Çözünme anlamı nedir?

İngilizce'de Çözünme ne demek? : n. resolution, dissolution, solution, dissociation