Pollution türkçesi Pollution nedir

  • Kirlenme.
  • Kirlilik.
  • Hava, su ve toprakta bazı maddelerin birikimi ile ortaya çıkan durum. örnek: havada fazla miktarda kükürtdioksit gazının, suda petrol artıklarının, toprakta bazı kimyasal ilaçların birikmesi.
  • Pollüsyon.
  • Hava, su ve toprakta insan sağlığı ve çevreye zarar veren kontaminantların birikmesi, suyun, fiziksel, kimyasal veya biyolojik özelliklerinin insan faaliyetleri sonucunda kullanımını olumsuz etkileyecek biçimde değişmesi, polüsyon, pollüsyon.
  • Hava, su ve toprakta insan sağlığı ve çevreye zarar veren bulaşanların birikmesi.
  • Su ve ses kirlenmesi.
  • Yabancı özdeklerin katılmasıyla bir ortamın arılığını yitirmesi.
  • Hava.
  • Kirletme.
  • Bozulma.
  • Pislik.
  • Biyoloji, iktisat, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Çevre kirlenmesi.
  • Çevre kirliliği.
  • İktisadi karar birimlerinin etkinlikleri sonucu çevre kalitesinde ortaya çıkan bozulma.
  • Polüsyon.
  • Hava, su ve toprak gibi doğal kaynakların, dokuncalı özdeklerin karışması sonucunda niteliklerinin bozulması.

Pollution ile ilgili cümleler

English: Air pollution is a serious global problem.
Turkish: Hava kirliliği ciddi global bir sorundur.

English: Air pollution is a problem around here.
Turkish: Hava kirliliği buralarda bir sorundur.

English: Air pollution is a major problem.
Turkish: Hava kirliliği önemli bir sorundur.

 

English: A new law is expected to cut air pollution by 60%.
Turkish: Yeni yasanın %60 oranında hava kirliliğini azaltacağı düşünülüyor.

English: A carbon footprint is the amount of carbon dioxide pollution that we produce as a result of our activities. Some people try to reduce their carbon footprint because they are concerned about climate change.
Turkish: Bir karbon ayakizi bizim faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ürettiğimiz karbondioksit kirlenmesinin miktarıdır. Bazı insanlar iklim değişikliğinden endişeli olduğu için karbon ayakizlerini azaltmaya çalışıyorlar.

Pollution ingilizcede ne demek, Pollution nerede nasıl kullanılır?

Pollution control : Kirlilik denetimi. Kirlilik kontrolü. Hava, su ve toprak gibi çevre değerlerinin kirlenmesini önlemek üzere, kamu kuruluşlarınca önlem alınması ve bu önlemlerin yürürlüğe konması. Kirlenme denetimi. Kirlenme kontrolü. Kirlenmenin denetimi.

Air pollution : Doğal olarak havada bulunmayan gaz ve parçacıkların havanın bileşimine katılması sonucu havanın yapısının bozulması. hava pollüsyonu. Biyoloji, madencilik alanlarında kullanılır. Hava kirlenmesi. Tenek kirliliği. Kentleşme ve işleyimselleşme sonucunda, insanların ısınma, taşınma ve öteki etkinleri yüzünden, havadaki, insan sağlığı için çekinceli özdekler oranının yükselmesi. Hava kirliliği.

Atmospheric pollution : Tenek kirlenmesi. Atmosferik kirlilik. Atmosfer kirlenmesi. Atmosfer kirliliği. Hava kirliliği.

Bacterial water pollution : Bakteriyel su kirliliği.

Chemical pollution : Kimyasal kirlilik. Suya istenmeyen kimyasal maddelerin karışması. Kimyasal kirlenme.

 

Genetic pollution : Kültür ortamlarından kaçan türlerle aynı türün yaban formunun eşleşmesi ve bunun sonucunda yaban hayatına daha az dayanıklı bireylerin meydana gelmesi olayı. Genetik kirlilik. Genetik kirlenme.

Point source pollution : Belli bir kaynaktan gelen ve bir ortama yayılan kirlenme. Noktasal kaynaklı kirlilik. Nokatasal kirlilik. Nokta kaynaklı kirlenme.

Sea pollution : Deniz kirlenmesi.

Harmonic pollution : Harmonik kirlenmesi.

Noise pollution : Ses kirliği. Çok fazla gürültü. Ses kirliliği. Gürültü pisliği. Gürültü kirliliği.

İngilizce Pollution Türkçe anlamı, Pollution eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pollution ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Breaches : Yarık. İhlal. Bozma (anlaşmayı). Dalgaların sahile vurup kırılması. Gedik. Çiğneme. Uymama.

Cruds : Çöp. Rezil.

Defloration : Saflığını bozma. Kızlık zarının yırtılması. Irza geçme. Kızlığını bozma. Kızlık bozulması. Çiçeklerin dökülmesi. Kızlık zarının bozulması. Kızlığın bozulması. Bikrin izalesi.

Breakup : Çöküş. Çözülüm. Parçalanma. Bozuşma. Son. Ayrılma. Dağılma. Kırılma. Sona erme.

Environmental pollution : Üretim ve tüketim etkinlikleri sonucu ortaya çıkan katı, sıvı veya gaz biçimindeki atıkların fiziksel ve biyolojik ortamı olumsuz yönde etkilemesi sonucu insanla, içinde yaşadığı doğal çevre arasındaki dengenin bozulması. krş. eksi dışsal tasarruflar.

Air pollution : Biyoloji, madencilik alanlarında kullanılır. Hava kirlenmesi. Hava kirliliği. Kentleşme ve işleyimselleşme sonucunda, insanların ısınma, taşınma ve öteki etkinleri yüzünden, havadaki, insan sağlığı için çekinceli özdekler oranının yükselmesi. Doğal olarak havada bulunmayan gaz ve parçacıkların havanın bileşimine katılması sonucu havanın yapısının bozulması. hava pollüsyonu. Tenek kirliliği.

Befoulment : Berbat etme. Lekeleme. Batırma.

Airs : Fiyaka. Gösteriş. Havalar. Çalım. Caka. Özel. Kurum.

Contaminating : Pisletici. Kirletmek. Kirletici. Kirleten. Bulaştırmak. Bozmak. Bulaştırıcı.

Corruptions : Rüşvetçilik. Yozlaştırma (dili). Yolsuzluk. Bozma. Çürüme. Rüşvet. Yozlaştırma. Ahlaksızlık. Ahlaksız olma.

Pollution synonyms : sound pollution, environmental condition, biodegradable pollution, dust contamination, nonbiodegradable pollution, soilure, pollutions, breakdowns, ambiences, atmospheric, ambience, crapping, grime, being spoiled, decay, aeros, aethers, griming, becoming defiled, cocksucker, impurity, dirtiness, slurring, aerial, dirtying, blighters, griminess, corrosion, aroma, corruption, confusion, contamination, atmospheres.

Pollution zıt anlamlı kelimeler, Pollution kelime anlamı

Purity : Bir olayın başka olayların etkileri ya da ikincil özelliklerinden yalıtılmış olma ya da bir ölçme aracının çeşitli uygulamalarında aynı boyuta ilişkin ölçümler verme özelliği. Temizlik. Saflık. Arılık.

Decontamination : Kir giderme. Bulaşmayı giderme, temizleme. Dezenfekte. Bir maddedeki zararlı radyoaktif cisimleri ayırmak. Zehirlenmeye neden olan maddelerin bulunduğu bölgeden uzaklaştırılması. Arıtma. Dekontaminasyon. Arındırma. Kirlilik giderme.

Pollution antonyms : nonbiodegradable pollution, biodegradable pollution.

Pollution ingilizce tanımı, definition of Pollution

Pollution kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Impurity. Defilement. Uncleanness. The act of polluting, or the state of being polluted (in any sense of the verb).