Possessory türkçesi Possessory nedir

  • Sahiplik.
  • Zilyetliğe ait.
  • Sahiplikle ilgili.
  • Zilyede ait.

Possessory ingilizcede ne demek, Possessory nerede nasıl kullanılır?

Possessory action : Zilyetlik davası.

Possessory right : Kullanma hakkı.

Dispossessory : Başka bir kimseyi ev veya mülkünden yoksun bırakma ile ilgili. Bir kimseyi evinden tahliye etme ile ilgili. Kovmaya özgü. Mülksüzleştirme ile ilgili. Mal mülk zaptetme ile ilgili.

Physical possessor : Elmen.

Possessor : Malsahibi. Hakim olan. Mal sahibi. Zilyet. Elinde tutan. Sahip. Malik. Eldeci. İye.

Possession : Mülk edinme. Varlık. Sahibi olma. Bir mal üzerindeki kullanma ve iyelik hakkı. Kafayı takma. İrade gücü. Sahiplik. Sömürge. Mülk. Elmenlik.

Possesses : Elinde bulundurmak. Tutmak. Kurcalamak (zihin). Egemen olmak. Elinde bulunmak. Etkilemek. -si olmak. Elinden tutmak. Haiz olmak. Sahip olmak.

Possessors : Elinde tutan. Mal sahibi. Malik. Sahip. Zilyet. Hakim olan. Eldeci. İye.

Dispossessor : Başkasının arsasına tecavüz eden kimse. Evden çıkaran kimse. Haczeden kişi. Tahliye ettiren kişi. Başka bir kimseyi ev veya mülkünden yoksun bırakan kimse. Kovan kimse. Bir başkasının malını kanunsuz yollarla ele geçiren şahıs. Bir başkasının arazisine tecavüz eden şahıs. Mülksüzleştiren kimse. Başkasının arazisini işgal eden kimse.

 

Possess : Haiz olmak. Elinde bulunmak. Hakim olmak. Sahip olmak. Etkilemek. Elinden tutmak. Kurcalamak (zihin). Tutmak. -si olmak. Etkisi altına almak.

İngilizce Possessory Türkçe anlamı, Possessory eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Possessory ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Holder : Tutan şey. Bir ortaklık veya mal üzerinde payı olan kişi. hisse senedini satın alarak elinde bulunduran kişi. Elmen. İçine bir şey konulan nesne. Tutamaç. Kap. Duy. Tutucu. Elinde bulunduran kimse. Paydaş.

Saver : Korucuyu. Kanalizasyon borusu. Koruyucu. Kurtarıcı. Tasarruf sahibi. Para biriktiren kimse. Tasarruf eden. Kurtaran. Kazandırıcı. Birikimci.

Dominions : Yönetilen bölge. Arazi. İdare. Hüküm. Hakimiyet. Yönetme hakkı. Dominyon. Sömürge. Egemenlik.

Individual : Fert. Tek kişilik. Kimse. Kişi. Belirli bir tür içinde kimi özellikleriyle öbürlerinden ayrılan ve bölünmez bir bütünlüğü olan varlık. 2-bir toplumu oluşturan birimlere verilen ad. İnsan. Bir grup canlının yapı ve görevleri bakımından tek bir varlık olan tek bir organizması; tür meydana getiren ve çiftleşebilen organizmaların her biri. fert. Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, istençsel nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri. Başlıbaşına. Şahsi.

Titles : Sıfat. Ad. Başlık. Marka. İsim. Filmler. Başlıklar. Hak. Ünvan.

Possessive : Sahip olmak isteyen. Sahip olan. Sahip çıkan. İyelik durumu. Hakim. Hükmetme. -in hali. İyelik gösteren. Sahip olma.

Tenurial : Kullanım hakkıyla ilgili. Aidiyetle ilgili. Kullanma hakkına ilişkin. Daimi bir statüye ilişkin (bir iş hakkında). Sahip olma hakkına ilişkin.

 

Dominion : Hükümdara ait arazi. Hüküm. Büyük britanya imparatorluğunun, anayurt ile eşit hakları olan denizaşırı ülkelerinden herbirine verilen ad. İdare. Yönetme hakkı. Sömürge. Dominyon. Arazi.

Person : Kişi. Tip. Vücut. Fiilin gösterdiği işin hangi şahıs tarafından yapıldığını belirten dil bilgisi kategorisi. kılışın, konuşanın ağzından ifade bulan biçimi şahıs (geldim, yazıyorum vb.); dinleyen şahıs (getirdin, okuyacaksın vb.); konuşan ve dinleyen dışındaki kişi veya nesne şahıs (ağlamış, gülüyor vb.)’tır. Kimse. Fert. Can. Zat. İnsan.

Somebody : Biri. Önemli birisi. Kimisi. Bir kimse. Bazısı. Şahsiyet. Kimse. Birisi. Önemli kimse.

Possessory synonyms : ownerships, mortal, someone, title, property, possession, homeowner, part owner, soul, householder, shipowner, ownership, owner, the dominion, mastership.

Possessory ingilizce tanımı, definition of Possessory

Possessory kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Of or pertaining to possession, either as a fact or a right. Of the nature of possession. A possessory lord. As, a possessory interest.