Profounder türkçesi Profounder nedir
- Etkili.
- İçe işleyen.
- İçine işleyen.
- Bilgili.
- Derin.
- Şiddetli.
- İçten.
- Çok derin.
- Bilge.
- Derya.
- Adamakıllı.
- Engin.
Profounder ingilizcede ne demek, Profounder nerede nasıl kullanılır?
Profoundest : Bilgili. İçten. İçine işleyen. Adamakıllı. Bilge. İçe işleyen. Derin. Etkili. Çok derin. Engin.
Profound stomatitis : Derin ağız yangısı. Ağzın destek dokularına kadar ilerleyen ağız yangısı. irin yapan bakterilerin submukoza ve kaslara girmesi sonucu biçimlenir.
Profound : İçine işleyen. Etkileyici. İçten. Adamakıllı. Bilge. Derya. Çok derin. Etkili. İçe işleyen. Şiddetli.
Profoundly : Kalpten. Kalbinin derinliklerinden gelerek. Son derece. İçtenlikle. Çok. Derinlemesine. Derin bir anlam ile. Ciddi olarak. İçten. Derinden.
Profoundness : Derinlik. Hikmet.
Profounds : İçe işleyen. İçten. Şiddetli. Bilgili. Adamakıllı. Engin. Derya. Etkili. Çok derin. Derin.
İngilizce Profounder Türkçe anlamı, Profounder eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Profounder ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Regularly : Sürekli. Düzenli aralıklarla. Devamlı olarak. Gerçekten. Belli aralarla. Muntazaman. Sistemli olarak. Devamlı. Düzenli olarak.
Luminary : Işık veren cisim (güneş vb). Şöhret (belirli bir meslekte). Işık veren. Bilgili ve saygıdeğer kimse. Önde gelen kişi. Aydın. Işık. Işık saçan şey. Işık veren cisim.
Effecting painfully : İçine işleme.
Broads : Kartlar. Açık. Göze çarpan. Esas. (argo) kadınlar. Kaba. Hoşgörülü. Geniş. Liberal.
Learned : Öğrenilen. Alim. Okumuş. Çok okumuş. Mississippi eyaletinde yerleşim yeri. Bilgin. Öğrenilmiş. Kültürlü.
Plumb : Anlamını çıkartmaya çalışmak. Dikine. Gayet. İskandil etmek. Tartmak. Çekül. Derinlemesine araştırmak. Tam olarak. Şakul. (çekülle) düzeltmek.
Polymath : Hezarfen. Çok bilgili. Ansiklopedik bilgiye sahip (kişi). Çok bilgili kimse. Birçok konuda bilgili kişi.
The waters : Deniz.
Drastic : Güçlü. Kesin. Yasaklayıcı. Pek etkili. Esaslı. Zorlayıcı. Sert. Drastik.
Acutes : Ağır. Açıkgöz. Güçlü. Sivri. Aşırı. Dar. Keskin. Zeki. Akut.
Profounder synonyms : bitter, judgmatic, burning, cordial, broad, religious, sea, au courant, recondite, far out, deeply, offings, deep seated, properly, exhaustively, artless, sagacious, deep rooted, on the right foot, effective, deeply read, scholarly, seas, brutal, richly, bittering, chummiest, astringents, a large body of water, profounds, chummy, deepest, emphatic.
Profounder zıt anlamlı kelimeler, Profounder kelime anlamı
Mild : Küçük yumru. Ilıman. Mazlum. Yavaş. Hafif. Ilıman (iklim). Ilık. Yumuşak. Halim. Ilımlı.
Superficial : Derin olmayan. Yarım yamalak. Yüzlek, yüzeyde olan. Üstünkörü. Süfli. Yüzeysel. Maden. Dış. Superfisyal. Ayrıntısız.
Unscholarly : Okumamış. Bilgisiz.
Bu kısımda Profounder kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Profounder ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Profounder anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Profounder ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.