Saçı dağıtmak nedir, Saçı dağıtmak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Düğüne davet amacıyla okuntu salmak.

Saçı dağıtmak anlamı, tanımı

Dağı : Tarlalarda biten yabani otları yok etme. Eş erke ve oylumlu dizgelerden hangisinin daha çok olasılığı bulunduğunu ölçen temel ısıldevim-bilimsel nicelik. [Bakınız: dakı]

Dağıtma : Dağıtmak işi, tevzi.

Dağıtmak : Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak. Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek. Yenilgiye uğratmak. Kurulu bir düzeni bozmak. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek. Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek. İletmek, ulaştırmak. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek. Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak. Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek.

Saçı : Gelinin başından aşağı saçılan çiçek, şeker, arpa, para vb. şeyler. Düğün armağanı.

Salmak : Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek. Saldırmak. Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek. Sürmek. Uğratmak. Gemi demir üzerinde dört yana dönmek. Üzerine yürütmek. Koymak, katmak. Sarkıtmak. Yollamak, göndermek. Vergi yüklemek.

Okuntu : Küçük armağanlarla yapılmış olan düğün çağrısı.

 

Düğün : Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılmış olan tören, eğlence, cemiyet. Bir olayı kutlamak için yapılmış olan büyük eğlence veya tören.

Salma : Salmak işi. Kuşların üretilmesine ayrılan oda. Pirinçle pişirilen bir yemek türü. Başıboş gezen (hayvan). Bazı yerel giysilerde kolun yeninden sarkan kumaş parçası. Sürekli akan (su). Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri. Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para.

Davet : Çağrı, çağırma. Yemekli toplantı.

Okun : Çağrı.

Düğü : Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur. Pirinç.

Dave : Dava. Mesele.

Diğer dillerde Saçaklı yarasa anlamı nedir?

İngilizce'de Saçaklı yarasa ne demek ? : natterer's bat