Salına nedir, Salına ne demek
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Bulgurlu ya da pirinçli lahana yemeği.
Salına anlamı, tanımı
Salın : [Bakınız: sako]. Ankara şehri, Güvem bucağına bağlı bir yer
Salı : Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün.
Salınabilme : Salınabilmek işi.
Salınabilmek : Salınma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bulgurlu : "Bu kadar süslenmeye gerek yok"anlamındaki Bulgurlu'ya gelin mi gidecek deyiminde geçen bir söz. Bulguru olan.
Pirinçli : Mardin ili, Derik ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge. Siirt şehrinde, Özpınar bucağına bağlı bir yer. Şırnak ilinde, Beytüşşebap belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
Lahana : Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (Brassica oleracea).
Pirinç : Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa). Bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkte bir alaşım. Bu bitkinin besin olarak kullanılan taneleri. Bu alaşımdan yapılmış.
Bulgur : Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday. Sert ve ufak taneler durumunda yağan kar, ebebulguru.
Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.
Bulgu : Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey. Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan, hekimin saptadığı işaret.
Yeme : Yemek işi. Yiyecek.
Piri : Küçük çivi. Küçük köpek. Kastamonu ilinde, Çatalzeytin ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
Ya : "Ey, hey" anlamlarında bir seslenme sözü. Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya. Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz. Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz. Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz. Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz. Evet. Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz. Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde "hele, özellikle" anlamlarında kullanılan bir söz. Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz.
Da : Doğrulama, uygun bulma, evet. [Bakınız: dahacık, dâhacık]. Daha anlamında kullanılır. Şaşma bildirir ünlem. Değil mi ya anlamında kullanılır. İşte, orada, şurada. Genellikle cümle sonlarında çeşitli anlamlarda kullanılan ünlem. Bağlama ve kuvvetlendirme edatı. Daha, henüz. Da, dahi (bk. de). Dağ. Dahi, da. Henüz. Dağı. Dağa. Daha.
Diğer dillerde Salım izgesi anlamı nedir?
İngilizce'de Salım izgesi ne demek ? : emission spectrum

Bu kısımda Salına nedir? Salına ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Salına tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Salına hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.