Score paper türkçesi Score paper nedir

  • Basketbol oyununda, hakemin, oyuncuların isimlerini, yaptıkları sapkıları, attıkları sayıları yazdığı ve oyundan sonra hakemlerle takım kaptanlarına imzalattığı resmi kağıt.
  • Basketbol alanında kullanılır.
  • Sayı kağıdı.
  • Skor kağıdı.

Score paper ingilizcede ne demek, Score paper nerede nasıl kullanılır?

Score : Puan almak. Puan. Oyuncular arasındaki sayı durumu. Tenis, futbol, eğitim, masa tenisi, basketbol alanlarında kullanılır. Basketbol oyununda topun sepete girmesiyle ulaşılan sonuç. bu giriş, oyun sırasında olursa 2, serbest atıştan yapılmışsa 1 olarak kabul edilir. oyun süresi içinde en çok sayı yapan takım yenmiş sayılır. Şanslı olmak. Sayı yapmak. Çizgi çekmek. Skor. Bir ölçek aracılığıyla ölçüye vurulan nesne ya da özelliklerin bir sayı dizgesinin birimlerine göre aldığı değer.

Paper : Geçersiz. Duvar kağıdıyla kaplamak. Kağıt üzerinde kalan. Gazete. Örtbas etmek. Kağıtlamak. Ç.evrak. Duvar kağıdı kaplamak. Zımparalamak.

Score a goal : Gol atmak.

Score a hat trick : Üç gol atmak. Üç sayı yapmak. Hettrik yapmak.

Score a point : Puan kazanmak.

Score an advantage : Bir kazanç elde etmek. Avantaj elde etmek.

İngilizce Score paper Türkçe anlamı, Score paper eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Score paper ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Back court : Savunma alanı. Savunma bölgesi. Bir takımın akın bölgesi dışında kalan alanı. Bir takımın savunma yaptığı yarı saha.

Double hand pass : Bir oyuncunun, topu, yakınındaki takım arkadaşına iki eliyle tutarak aktarması. Çift elle top aktarma. Çift elle pas verme.

Basket : Zembil. Çember (basketbol). Sayı. Sepet örgüsünden yapılmış şey. Sele. Sepet. Pota. Küfe. Basketbol çemberi. Sepettopunda sayı yapılacak yer. bu, 0,45 metre çapında demir bir çember olup altında bir ağ asılıdır. çember ile ağ bir sepet biçimindedir. sepettopu oyununu bulan amerikalı profesör james naismith, oyunu, önce öğrencilerine kağıt sepetleriyle oynattığından oyun bu ad ile anılmıştır.

Bounce pass : Yere çarptırılarak verilen pas. Zıplatarak aktarma. Topun, savunma oyuncusuna kaptırılmadan zıplatılarak takım arkadaşına aktarılması. Yerden sektirilerek atılan pas. Baunspas dediğimiz. Yerden pas.

Border lines : İki ülke arasındaki sınırı işaretleyen hat. Kenar çizgisi. Kenarlık çizgileri. Sınır hattı. Sınır çizgisi. Sınır çizgileri. Oyun alanını sınırlayan 26 metre uzunluğundaki karşılıklı çizgiler. oyun bu sınırların içinde oynanır. sınır çizgileri, dip çizgileriyle oyun alanını dört yandan kuşatır.

Charged time out : Ara işareti. Hakem ya da bir çalıştırıcı tarafından ara almak için yapılan işarettir. yere koşut olan sağ elin parmakları altına sol el işaret parmağının dikey olarak konulmasıyla gösterilir.

Double foul : Çifte sapkı. İki rakip oyuncunun aynı zaman diliminde karşılıklı faul yapması. Karşı takımlardan iki oyuncunun aynı anda ve karşılıklı olarak birbirlerine yaptıkları kural dışı hareketten doğan ceza.

 

Drag dribble : Topu, yerden az bir yükseklikte zıplatarak götürme. Alçak top sürme.

Basketball : Sepettopu. Basket topu. Basketbol topu. Basket. Basketbol. Beşer kişilik iki takımla oynanan bir oyundur. her iki takımın amacı topu karşı takımın sepeti içine atmaktır.

Act of throwing goal : Sayıya giden atış. Bir oyuncu, sayıya gidecek atış yaparken karşı takım oyuncularından biri tarafından engellenirse, bu sayıya giden atış olarak kabul edilir ve hakemler tarafından sapkıyı yapan oyuncunun takımı zararına 2 serbest atış cezası verilir.

Score paper synonyms : bordered zone, end lines, centre point on side lines, dead ball, backboard, dead bali.