Sedans türkçesi Sedans nedir

  • Sedye.
  • Minnesota eyaletinde şehir.
  • Tahtırevan.
  • Binek otomobili.
  • Kansas eyaletinde şehir.
  • Ulaşım amaçlı olarak iki hamalca taşınan koltuk.
  • Aile arabası.
  • Sedan.
  • Binek arabası (körüksüz).

Sedans ingilizcede ne demek, Sedans nerede nasıl kullanılır?

Sedan chair : Sedye. Tahtırevan.

Sedan : Kansas eyaletinde şehir. Ulaşım amaçlı olarak iki hamalca taşınan koltuk. Tahtırevan. Dört kapılı büyük araba. Sedye. Minnesota eyaletinde şehir. Binek arabası (körüksüz). Aile arabası. Binek otomobili.

Sedate : Temkinli. Sakinleştirmek. Yatıştırmak. Yatıştırıcı vermek. Ağırbaşlı. Ciddi. Uyku ilacı verip uyutmak. Oturaklı. Uslu. Durgun.

Sedated : Sakin. Rahatlamış. Yatıştırıcı ilaç vasıtasıyla sakinleşmiş. Yatışmış.

Sedately : Kendi halinde. Soğukkanlı bir şekilde. Ağırbaşlıca. Ağırbaşlı bir tarzda. Ciddi bir şekilde. Sakin bir şekilde. Sakince. Sakin bir biçimde.

Sedates : Yatıştırıcı vermek. Yatıştırmak. Sakinleştirmek. Vakarlı. Sakin. Uslu. Sakinleştirici ilaç vermek. Oturaklı. Ciddi. Ağırbaşlı.

Closedatabase : Veritabanıkapat. Veritabanınıkapat.

Sedating : Yatıştırma. Sakinleştirici ilaç vermek. Yatıştırıcı vermek. Sakinleştirme. Yatıştırmak.

Be under sedation : Yatıştırıcının etkisi altında olmak. İlaçla yatışmak.

 

Sedateness : Aklı başındalık. Usluluk. Ciddiyet. Ağırbaşlılık.

İngilizce Sedans Türkçe anlamı, Sedans eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sedans ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

The chair : Yetki vermek. Sandalyeye oturtmak. Başkanlık etmek. Bir yasama komisyonu veya komitesinin başkanı. Omuzlarda taşımak. Sandalye. Elektrikli sandalye. Koltuk. Elektrikli sandalye (amerikan argosu).

Voice : Dile getirmek. Konuşma yetkisi. Bilgisayar, gramer, tiyatro alanlarında kullanılır. Ses. Sözcü. Ses tellerini titreştirerek oluşturmak. Soluk alıp vererek ses tellerinin kımıldamasıyla çıkarılan tonlar. Anlatmak. Akort etmek. Fikir.

Tooth : Diş açmak. Dişli makaralardaki çıkıntılardan her biri. Tırtık. Pütürlü yapmak (kumaş ). Sert yüzey (kağıt). Dişle kaplamak. Pütür. Diş. Sert yüzey (kağıt vb.). Omurgalı hayvanların çenelerinde ya da ilkel yapılı omurgalıların gırtlak ya da ağız duvarında taşıdıkları sert yapılar.

Instrumentation : Aygıt kullanma. Aygıtlama. Alet düzeni. Orkestrasyon. Araçlar. Aletlerle iş yapma. Araçlama. Kontrol aygıtları yerleştirilmesi. Enstrümantasyon. Aletler.

Instrumentality : Vasıta olma. İşe yararlık. Vasıta. Yararlılık. Aracı olma. Araç. Araç anlayışı.

Babbitting : Babit metali hattı. Babit metal ile kaplamak.

Passenger car : Binek oto. Binek araç. Yolcu vasıtası. Yolcu arabası. Yolcu taşıtı. Binek arabası. Binek aracı. Yolcu vagonu.

Barry : Bir erkek adı. Galler'de yerleşim yeri. Erkek ismi. İllinois eyaletinde şehir.

Sedan : Dört kapılı büyük araba.

Sedans synonyms : open sesame, palanquin, arma, cedent, allen, dint, desperate measure, stretchers, alberta, wheeled bed, salvation, alta vista, expedient, abilene, albert, private car, implementation, argyles, barnum, effectuation, stepping stone, alden, anthony, alma, alpha, babbitt, ada, escape, saloons, alexander, alexandria, adrian, palankeen.

 

Sedans zıt anlamlı kelimeler, Sedans kelime anlamı

Stimulate : Uyarmak. Sinirlendirmek. Teşvik etmek. Kışkırtmak. Canlandırmak. Gayrete getirmek. Kamçılamak. Tahrik etmek. Tetiklemek. Özendirmek.

Indecorous : Ayıp. Yakışık almayan. Yakışıksız. Edebe aykırı. Ters. Topluma ters düşen. Yakışmaz. Utandırıcı. Münasebetsiz. Uygunsuz.