Voice türkçesi Voice nedir

  • Ötümlüleştirmek.
  • Çatı.
  • Konuşma yetkisi.
  • Bilgisayar, gramer, tiyatro alanlarında kullanılır.
  • İfade etmek.
  • Sözcü.
  • Fikir.
  • Ses.
  • Düşünce.
  • Ses çıkarmak.
  • Ses tellerini titreştirerek oluşturmak.
  • Soluk alıp vererek ses tellerinin titreşimi ile çıkarılan tonların tümü.
  • Söylemek.
  • Akort etmek.
  • Fiil kök veya gövdesinin, sözlük anlamında herhangi bir değişikliğe uğramadan fiilden fiil yapan belirli bazı eklerle genişletilerek cümledeki özne ve nesne ile olan bağlantısında uğradığı durum değişikliği; fiilin anlam değişikliği göstermeyen, ancak özne ve nesneye hükmeden şekil değişikliği. || çatılar, türlerine, aldıkları eklere ve işlevlerine göre kendi içlerinde etken çatı (yalın çatı), edilgen çatı, meçhul çatı, dönüşlü çatı, işteş çatı, ettirgen çatı diye sınıflandırılır. bunlara bk.
  • Anlatmak.
  • Soluk alıp vererek ses tellerinin kımıldamasıyla çıkarılan tonlar.
  • Dile getirmek.

Voice ile ilgili cümleler

English: Ali heard a voice behind him.
Turkish: Ali arkasında bir ses duydu.

English: Ali lowered his voice so he wouldn't wake the baby.
Turkish: Ali bebeği uyandırmasın diye sesini kıstı.

English: Ali always speaks in such a low voice that I can barely understand what he says.
Turkish: Ali her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum.

 

English: Ali lowered his voice so no one else could hear.
Turkish: Ali sesini alçalttı bu yüzden başka hiç kimse duyamadı.

English: Can't you keep your voice down?
Turkish: Biraz daha düşük sesle konuşamaz mısın?

Voice ingilizcede ne demek, Voice nerede nasıl kullanılır?

Voice activated : Sesle etkinleştirilen. Ses ile aktifleşen. Sesle kumanda edilen. Ses kumandalı.

Voice capable modem : Sesleri işlemden geçirebilen modem. Ses özellikli modem.

Voice channel : Ses kanalı. Sesin içinden geçtiği kanal.

Voice characteristics : Ses özelliği. Bir sesin kendine özgülüğü.

Voice coil : Ses bobini.

Voice compression : Söz sıkıştırma.

Voice command : Ses komutu. İnsan sesi komutu.

Voice commands : Ses komutları.

Voice detecting : Ses algılayan. Ses algılayıcı. Sesleri bilgisayar aracılığıyla tanımlama teknolojisi. Ses tanımlayan.

Voice disorder : Ses bozukluğu. Sesin sürekli olarak güç, perde, nitelik ve esneklik bakımından dikkati çekecek ölçüde farklılık göstermesi; konuşurken sesin kısık, çok yüksek, tiz, pes, soluk ya da tekdüze olması durumu.

İngilizce Voice Türkçe anlamı, Voice eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Voice ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Gone off : Sönmek (ışıklar veya kalorifer). Uyumak. Geçmek (bir olay belirli bir şekilde). İzin almadan gitmek. Kahkahayı basmak. Bozulmak. Başlamak. Çıkmak. Patlamak.

Framework : Taslak. Karkas. İskelet. Bir iş, eylem ya da uygulamanın kuramsal ve denenceli çerçevesi, bk. kuram. Esas yapı. Sistem. Kafes. Yapı. İskelet (binaya ait). Çerçeve.

 

Describe : Betimleme yapmak. Resmetmek. Tanımlamak. Betimlemek. Nitelendirmek. Tasvir etmek. Vasıflandırmak. İzah etmek.

Clattered : Takırdamak. Tıkırdamak. Gevezelik etmek. Takırdatmak. Çatırdatmak. Zıngırdamak. Tangırdatmak. Tangırtmak. Gürültüyle yapmak.

Shout : Haykırış. Haykırmak. Bağırmak. Çağırmak. Bağırma. Seslenmek. Kışkırmak. Bağırış. Banlamak.

Go off : Çürümek. Uyumak. Patlamak. Geçmek (bir olay belirli bir şekilde). Kesilmek. Kahkahayı basmak. Çıkmak. İşlemez olmak. Durmak. Ekşimek.

Commentating : Yorumlamak. (maç vb) anlatmak. Nakletmek. Değerlendirmek. Bir şeyi anlatmak. Yorum yapmak.

Conceiting : Kurum. Kibir. Tafra. Kendini beğenme. Kendini beğenmişlik. Şımarıklık. Benlik. Kibirli.

Amounting : Sonuca varmak. Baliğ. Toplama ulaşmak. Eşit olmak. Anlamına gelmek. Kadar. Miktarında. Kadar etme.

Voice synonyms : pipes, sprechstimme, androglossia, sprechgesang, give utterance to, air, amounted, conceive, singing voice, apprized, noising, rooftop, vocalization, allege, lofted, beep, shouted, letting out, describes, anxiety, phonic, cogitation, tuned, apprise, click, fabrics, sonance, attune, clicked, roofing, advice, depicts, acoustic.

Voice zıt anlamlı kelimeler, Voice kelime anlamı

Silence : Tiyatroda ışıklar ya da levha ile özellikle perde açıldıktan sonra yapılan uyarı. Susma. Dinginlik. Sır saklama. Mektup yazmama. Susunuz. Sessizlik. Susunuz uyarısı. Işıklar ya da levha ile yapılan uyarı. özellikle perde açıldıktan sonra kullanılır. Bir çevirime başlanacağı sırada düzlükte bulunanları uyarma komutu.

Voice ingilizce tanımı, definition of Voice

Voice kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To announce. To publish. Sound thus uttered considered as possessing some special quality or character. To divulge. To give utterance or expression to. Sound uttered by the mouth, especially that uttered by human beings in speech or song. To cry out. A low voice. To utter. As, the human voice. To clamor. As, to voice the sentiments of the nation. A pleasant voice.