Settlement türkçesi Settlement nedir

  • Köy (iskan edilerek oluşturulan).
  • Bir toplumsal kümenin ya da kalabalık bir nüfus topluluğunun, yaşamak ve ekonomik etkinliklerini sürdürebilmek için belli bir yeri seçmeleri eylemi. bu amaçlarla seçilip yerleşilen kent, kasaba, köy ya da daha küçük bir yer. bk. yerleşim yeri.
  • Yerleşim yeri.
  • Tasfiye.
  • İskan.
  • Köy.
  • Anlaşmazlığı halletme.
  • Karar.
  • Evlilik sözleşmesi.
  • Uzlaşma.
  • Barışma.
  • Bir topluluğun çalışma ve yaşama eylemleriyle sınırlanmış yersel alanı.
  • Hesaplaşma.
  • Ödeme.
  • Ekonomi alanında kullanılır.
  • Mesken.
  • Bağlanan gelir.
  • Yerleştirme.
  • Yerleşme.
  • Nafaka bağlama.
  • Ödeşme.
  • Halletme.
  • Olağan arıtma.
  • Yeni küçük yerleşim alanı.
  • Tecimsel bir kuruluşun gücünü yitirmesi, kapanması gibi nedenlerle sayışımların kesilmesi, elde bulunan para ve mallarla alacaklıların payları arasında bir oranlama yapılmak yoluyla tecimsel ortaklıkta yapılan sıralı arıtma.
  • Sosyal dayanışma örgütü.
  • Yatıştırma.
  • Yerleşim.
  • Ev.
  • Anlaşma.
  • Çözümleme.
  • Göç.
  • Koloni.
  • Yerleşim alanı.

Settlement ile ilgili cümleler

English: Ali wasn't completely happy with the settlement.
Turkish: Ali yerleşimden tam olarak mutlu değildi.

English: The two countries will negotiate a settlement to the crisis.
Turkish: İki ülke kriz için bir anlaşma görüşecekler.

English: The two countries came to a political settlement over this dispute.
Turkish: İki ülke bu ihtilaf üzerine politik bir anlaşmaya vardı.

 

English: He received a million-dollar settlement.
Turkish: O, bir milyon dolarlık ev aldı.

Settlement ingilizcede ne demek, Settlement nerede nasıl kullanılır?

Settlement date : Mahsup tarihi. Vade. Tasfiye tarihi. Hesabı ödeme ve kapatma tarihi. Ödeme tarihi.

Settlement day : Takas tarihi. Hesaplaşma günü. Tasfiye günü. İşletme hesap dönemi son günü.

Settlement notice : Halletme uyarısı. Garanti edilmiş bir borcun geri ödendiği ikazı. Garanti edilmiş borcun ödendiğinin bildirilmesi. Ödeme ikazı.

Settlement of account : Hesaplaşma. Hesap görme.

Settlement of contradictions : Tezatları düzenleme. Zıtlıkları giderme. Paradokslar olmamasını sağlama.

Settlement plan : Yerleşim planı. Belli büyüklükte bir nüfusun, bir yerleşim yerine nasıl yerleştirileceğini gösteren tasar. bk. düzentasar. Yerleşme tasarı.

Boundaries of settlement area : Bayındırım sınırı. Kent yönetimi alanının sınırlarından daha dar olmamak üzere, kent ve kasabaların gelişme doğrultularında yer alan, komşu alanları da kapsayan, kent düzentasarında öngörüldüğü biçimde bayındırlık ve yapı denetimlerinin geçerli olduğu ve yasada gösterilen biçimde belirlenen alanın sınırları.

Agricultural settlement : Tarım yerleşim alanı. Çiftçilik yerleşim alanı.

Net settlement density : Katkısız yerleşme yoğunluğu. Bir kentte belirlenmiş yolların sınırlan içinde kalan yerbölümleri toplamının bir hektarına düşen insan sayısı.

Settlement risk : Ödeme riski. Bir borç ilişkisinde borçlunun bir başka kişiden olan alacağını tahsil edememesine bağlı olarak borcunu ödeyememe olasılığı.

 

İngilizce Settlement Türkçe anlamı, Settlement eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Settlement ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Moderation : Ilımlama. Yavaşlama. Ölçülü olma. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Yumuşatma. Tepkileşimlikte ılıncıkların çekirdeklerle çarpışmaları sonucu hızlarını yitirmeleri. Ölçülülük. İtidal. Azalma. Ilımlılık.

Decretum : Papanın kararı.

Disbursement : Para ödeme. Tediye. Sarf. Para ödemesi. Masraf. Harcama. Ödeme miktarı.

Exodus : Akın. Toplu yola çıkma. Mısır'dan çıkış. Çıkış. Beni israilin mısırdan hicreti. Umumi çıkış. Eksodos. Toplu göç.

Arrangement : Tanzim. Hazırlık. Müzik düzenlemesi. Belirli bir amaçla yazılmış müzik yapıtını, başka bir amaçla kullanılabilecek biçimde yeniden hazırlama. Düzenleyim. Nesneleri birbirine uyarlayarak oluşturulan düzen. Sıra. Düzenlenmiş şey. Düzenleme.

Settlement of account : Hesap görme.

Nestings : İçiçe girme. Yuvalama. İçiçe yerleştirme. Gemi ambarında malları bitiştirme ya da yan yana yanaştırma. Yuva yapma eylemi. Gömme. İçiçe koyma. Bir yeri ev gibi yapma süreci.

Lodgments : Bildirme. Verme. Emaneten verme. Arzetme. Tevdi. Sunma. Para yatırma.

A priori probability : Öncül olasılık.

Dwelling house : Konut. İkametgah. Konut binası.

Settlement synonyms : out of court settlement, property settlement, frontier settlement, proprietary colony, messuage, body, lodging, demobilizations, agreeing, give and take, quartering, conciliations, compromise, conclusions, divestment, adjudications, analysis, parses, countries, accommodation, embeddings, alliance, corrent of migration, outpost, reconciliation, agreements, settling accounts with, vill, country, bullt up area, adjustment, household, deployment.

Settlement ingilizce tanımı, definition of Settlement

Settlement kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of setting, or the state of being settled.