Sinks türkçesi Sinks nedir

  • Yerleştirmek.
  • Kazmak.
  • Gömmek.
  • Durumu bozulmak.
  • Yatırmak (sermaye).
  • Batmak.
  • İnmek.
  • İşlemek.
  • Mahvetmek.
  • Hafiflemek.
  • Feragat etmek.
  • Azalmak.
  • Unutulmak.
  • Alçaltmak.
  • Saplanmak.
  • Vazgeçmek.
  • Dalmak.
  • Düşürmek.
  • Fakirleşmek.
  • Fenalaşmak.
  • Örtbas etmek.
  • Kırılmak.
  • Gömülmek.
  • Kötüleşmek.
  • Alçalmak.
  • Kafasına girmek.
  • Azaltmak.
  • Batırmak.
  • Düşmek.
  • Çökmek.
  • Basmak.

Sinks ile ilgili cümleler

English: Wood floats, but iron sinks.
Turkish: Ahşap yüzer, ancak demir batar.

Sinks ingilizcede ne demek, Sinks nerede nasıl kullanılır?

The sun sinks in the west : Güneş batıdan batar.

Countersinks : Havşa frezeleri. Havşa açmak.

Sink a ship : Gemi batırmak.

Sink a well : Kuyu kazmak.

Sink and float separation : Yüzdürme çökeltme ayırması. Yüzdür-çökelt ayırması.

Sink low : Çok alçalmak (güneş veya ay). Çok düşmek (fiyat).

Sink into a depression : Depresyona girmek. Bunalıma girmek.

Sink fast : Ağır hasta son günlerini yaşamak. Günlerini saymak. Günleri sayılı olmak.

Sink in : Akıllarda yeretmek. İyice anlaşılmak. Kafasına girmek. Anlaşılmak. Nüfuz etmek. İçine işlemek. Batmak.

Sink into a deep sleep : Derin bir uykuya dalmak.

İngilizce Sinks Türkçe anlamı, Sinks eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sinks ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Abstentions : Çekimser kalma. Çekimserlik. Sakınma. Uzak durma. İmtina. Çekimser oy. Çekinme. Oy vermeme. Kaçınma.

Curtailing : Kısmak. Kısaltmak. Kısa kesmek.

Deteriorated : Durumu kötüleşmiş. Gerilemek. Bozmak. Bozulmak. Yatkın. Ağırlaşan (durum).

Be forgotten : Adı batmak.

Cheapening : İtibarını düşürmek. Değer kaybetmek. Değerini düşürmek. Değeri düşmek. Ucuzlatma. Ederlerde indirim yapma. Ucuzlamak. Ucuzlatmak. Değerini kaybetmek.

Deducts : Hesaptan indirmek. Hesaptan düşmek. Tenzil etmek. Çıkarmak. İndirmek. Eksiltmek.

Come down in the world : Gerilemek. Biri eskiden sahip olduğu para ve prestijini kaybetmek. Yoksullaşmak. Hayatta başarısızlığa uğramak. Eskiyip yıkılmaya yüz tutmak. Daha kötü bir yaşam sürmeye başlamak. Feleğin sillesini yemek. Attan inip eşeğe binmek.

Become smaller : Daha küçük olmak. Küçülmek. Daha küçük hale gelmek. Ufalmak.

Bankrupted : Çökertmek. Borcunu ödeyememiş. İflas. İflas ettirmek. İflas etmiş kimse. İflas etmiş. Müflis. Batkın.

Commits : Emanet etmek. Adamak. Vaat etmek. Teslim etmek. Önermek. Komisyona sunmak. Söz vermek. Suç işlemek.

Sinks synonyms : drop open, fall open, sag down, change posture, be offended, derogating, blanket, barbarise, cut down, go down, flag, belly up, discourse, go bad, appeases, curtail, commit to the ground, bring down, burst up, abdicating, farm, decreases, devolving, feel faint, deflating, entombing, covered up, blanketed, swag, bastardizing, domiciles, break down, becoming poor.

Sinks zıt anlamlı kelimeler, Sinks kelime anlamı

Rise : Bilgisayar, uzay alanlarında kullanılır. Görünmek. Zam. Artmak. Yükseliş. Kalkmak. Artış. Doğmak. Doğmak (güneş). Ayağa kalkmak.

 

Ascend : Ağmak. Yukarı çıkmak. Ziyadeleşmek. Tahta çıkmak. Yükselmek. Tırmanmak. Çıkmak. Pesten tize geçmek (müzik terimi). Çıkmak (tahta). Artmak.

Float : Dalgalanmaya bırakmak (döviz kurunu). Batmamak. Dalgalanmak. Kapama düzenini sağlayan metal ya da plastikten yapılmış suda yüzen top. Olta, ağ vb. avlanma aracının suda yüzmesini veya orta su kesiminde belli bir derinlikte kalmasını veya yüzmesini sağlamak doğal ve yapay mantar, içi hava dolu plastik, polyester, fiberglas malzeme, ağaç, sertleştirilmiş lastik ve strafor vb malzemelerden yapılandırılmış ve farklı biçimlerde olabile yapılar. Yüzdürmek. Yüzeç. Yüzmek. Görüş almak. Yüzertop.