Sling türkçesi Sling nedir

  • İzbiro (yük kaldırmak için).
  • Bocurgat halatı ile çekmek.
  • Fırlatmak.
  • İple asmak.
  • Sapanla atmak.
  • Halatla çekmek.
  • Gırgır avcılığında ağı çekmede kullanılan her iki ucu birbirine bağlı halat parçası.
  • Sapan.
  • Sapanla (taş) atmak.
  • Kol askısı.
  • Asmak.
  • Askıya almak.
  • Giysiyi omuzuna atmak.
  • Ağ atmak.
  • Atmak.
  • İzbiro.

Sling ile ilgili cümleler

English: I wish Moustapha wouldn't keep hassling me.
Turkish: Keşke Mustafa beni huzursuz etmeyi sürdürmese.

English: Tom's arm is in a sling.
Turkish: Tom'un kolu bir askı içinde.

Sling ingilizcede ne demek, Sling nerede nasıl kullanılır?

Sling ink : Çamur atmak (yazıda). Yazısında eleştirmek.

Sling mud at : Birine hakaret etmek. Çamur atmak. Birisine herkesin arasında kötü davranmak. Çamur sıçratmak. Aşağılamak.

Sling out : Bir şeyden kurtulmak. Dışarı fırlatmak. Savmak. Dışarı atmak. Başından atmak.

Sling your hook : Defol git.

Baby sling : Ana kucağı. Omuzdan askılı ana kucağı.

Slingers : Savuran kimse. Sapancı. Atan kimse. Torbacı. Atıcı. Fırlatan kimse. Uyuşturucu satıcısı. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri.

Slingshot : Mancınık. Atmaca. Katapult. Sapan.

Vellpeau sling : Velpau sargısı. Küçük hayvanlarda ön bacağı dinlendirerek bütün eklemlerinin hareketini engellemeye yönelik bir bandaj türü. kürek kemiği omuz eklemiyle ilgili lezyonlarda kullanılır. ön bacak pamukla desteklendikten sonra sarma işlemine göğüs kafesi de dahil edilir ve dirsek eklemi kıvrılarak göğüs kafesiyle birlikte sarılır.

 

Slings : Asmak. Halatla çekmek. Bocurgat halatı ile çekmek. Sapanla atmak. Atmak. Askıya almak.

Ehmer sling : Köpeklerde kalça çıkıklarında kalça ekleminin vücut ağırlığını taşımaması için ayağın ön ve arka kısmının plasterle sarıldıktan sonra diz ekleminin bükülerek ayağın kıvrılıp plasterle bükük bir tarzda sarılması işlemi. Ehmer bandajı.

İngilizce Sling Türkçe anlamı, Sling eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sling ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Slung : Fırlatılmış.

Chuck away : Boşa harcamak. İsraf etmek. Savurmak. Kaybetmek. Tepmek.

Backstrap : Paraşüt arka kolanı. Kuskun. Atın kuyruk altı kayışı.

Axe : Sepetlemek. İptal etmek. Kısmak. Kovma. Balta ile kesmek. Kısma. Baltayla budamak. Kaldırmak. Balta.

Drape over : Bir şeyin çevresini sarmak.

Cast out : Uzaklaştırmak. Sürmek. Toplumdan dışlamak. Başından atmak. Çevresinden uzaklaştırmak. Dışlamak. Toplumdan uzaklaştırmak. Kovmak.

Diverging : Uyuşmamak. Birbirinden uzaklaşmak. Açılmak. Dağılma. Farklı olmak. Ayrılmak. Sapmak. Ayrılma. Değişik.

Shoe : At nalı. Ayakkabı giydirmek. Nallamak. Fren balatası. Nal çakmak. Balata. Ayakkabı. İskarpin. Karartıcıda bulunan bobin boyunca kayarak ışığın voltajını indirip yükselten iletken. Dış lastik.

Cast aside : Kenara atmak. Bir kenara bırakmak. Çevresinden uzaklaştırmak. Kurtulmak. Başından atmak. Terketmek. Kenara itmek. Başından savmak. Kenara koymak.

 

Catapults : Fırlatma düzeneği ile ilgili. Vurmak. Mancınık. Mancınıkla atmak. Katapült uçak.

Sling synonyms : bunging, aberrants, bungs, catapulting, cast offs, refracting, bung, aberrant, draped, deviating, chucking, slings, peashooter, droops, draping, slingshot, chuck, belches, haltered, halter, slinging, cashiered, hurl, haltering, launchers, bunged, gibbeted, catapult, launcher, cast a net, gibbet, gibbeting, hurtle.

Sling ingilizce tanımı, definition of Sling

Sling kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A drink composed of spirit (usually gin) and water sweetened. An instrument for throwing stones or other missiles, consisting of a short strap with two strings fastened to its ends, or with a string fastened to one end and a light stick to the other. The missile being lodged in a hole in the strap, the ends of the string are taken in the hand, and the whole whirled rapidly round until, by loosing one end, the missile is let fly with centrifugal force. To throw with a sling.