Slipway türkçesi Slipway nedir

  • Gemi kızağı.
  • Gemi tezgahı.
  • Kızak.
  • Palamar yolu.
  • Kızak (gemi).
  • Yapı yeri.
  • Çekek.
  • Gemi kazığı yolu.

Slipway ingilizcede ne demek, Slipway nerede nasıl kullanılır?

Slipways : Kızak. Gemi tezgahı. Gemi kazığı yolu. Kızak (gemi). Çekek. Gemi kızağı. Yapı yeri. Palamar yolu.

Slip a cog : Hata yapmak. Yanlış yapmak (argo terim).

Slip away : Tüymek. Yan çizmek. Savuşmak. Süzülmek. Sıvışmak. Dikkati çekmeden sessizce gitmek. Sıvışıp gitmek. Gözden kaybolmak.

Slip back : Geriye doğru kaymak.

Slip by : Çabucak geçmek. Geçip gitmek. Akıp gitmek. Zaman akıp gitmek. Akıp gitmek (zaman).

Slip cover : Mobilya örtüsü. Mobilya kumaşı. Mobilyalarda kullanılan kumaş örtü.

Slip knot : Hareketli düğüm. İlmek.

Slip down : Geri düşmek (sıralamada).

Slip of paper : Fiş. Volan. Föy.

Slip case : Kitap kılıfı.

İngilizce Slipway Türkçe anlamı, Slipway eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Slipway ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Coasters : Bardak altlığı. Bardakaltı. Tahta peynirlik. Kabotaj yapan gemi. Altlık. Koster. Kabotaj gemisi. Kıyı boyunca işleyen ticari gemi. İki kulplu şarap bardağı.

Bobsleds : Bobsled. Arka arkaya bağlı çifte kızak. Kızağa benzer bir araçla özel bir parkurda kayılarak yapılan kış sporu. Bobsley. Yarış kızağı. Arka arkaya bağlı iki kızak. Uzun kızak. Gaf. Yarışta kullanılan kızak.

 

Dockyards : Dok. Tersane.

Gauntries : Rampa. Makas köprüsü (roket). Fıçı kızağı.

Stocks : Varlık. Hisse senetleri. Malzeme. Hisse senedi. Payanda. Soy. Atkı. Et suyu. Sap. Stok.

Dry dock : Kuru havuz. Tamir bakım vs amacıyla gemiyi alacak kadar büyük olan ve suyu boşaltılabilir havuz. Gemiyi alacak kadar büyük ve suyu boşaltılabilir havuz. Sabit havuz. Kızağa çekmek. Gemi tamir havuzu. Kuru kızak. Suyu boşaltılabilen havuz.

Cradles : Beşik. Kırık kemiğin sarıldığı tahta parçaları. Başlangıç.

Structure : Oyun dokusu, işlenişi, çatısı. konunun ana çizgisi. tuluata dayanan tiyatroda senaryo. Bütünüyle tasarımlamak. Örgü. Belli bir dilin bölümlerini birbirine bağlayan ilişkiler bütünü. söz gelişi, türkçenin ses yapısı, seslerin birbiri ile ilişkilerine, şekil yapısı da ek ve köklerin karşılıklı ilişkilerine bağlı bir sistem, bir bütündür. Yapılandırmak. Bir halkbilim olay ya da ürününün örge öbeği, örge tümgesi ya da örge tümgeleri biçimindeki içyapısı. bk. örge, örge tümgesi. krş. dışyapı. Duvarlar ya da sütunlar üstüne oturtulmuş bir çatısı bulunan, insanların, hayvanların ve malların barınması ya da başka gereksinmeleri karşılamaları amacıyla yapılmış; bir yapıtasarcılık ürünü. İçyapı. Düzenlemek. Kayaç kütlelerinin kıvrılma, kırılma gibi biçim değiştirme olayları ve iç itim sonucu birbirleriyle ilgili durumları.

Gauntry : Makas köprüsü (roket). Fıçı kızağı. Rampa.

Slipway synonyms : shipway, shipways, stock, boatyards, chock, bobsled, shipyard, dockyard, carrier, gantries, slipways, drag, chute, slip way, coaster, bobsleigh, carriers, gantry, drags, construction, ways, boatyard, cradle.