Spoiled türkçesi Spoiled nedir

  • Kusurlu.
  • Bozulmuş.
  • Nazenin.
  • Bozuk (yiyecek veya içecek).
  • Gül bebek.
  • Şımartılmış.
  • Acımış.
  • El bebek gül bebek.
  • Berbat olmuş.
  • Defolu.
  • Şımarık.

Spoiled ile ilgili cümleler

English: Ali is a spoiled little brat.
Turkish: Ali şımarık küçük bir çocuk.

English: A child is spoiled by too much attention.
Turkish: Çocuk çok fazla ilgi ile şımarır.

English: Excessive indulgence spoiled the child.
Turkish: Aşırı düşkünlük çocuğu şımarttı.

English: Ali ate some spoiled food and became sick.
Turkish: Ali biraz bozulmuş yiyecek yedi ve hastalandı.

English: Ali is a spoiled child.
Turkish: Ali şımarık bir çocuk.

Spoiled ingilizcede ne demek, Spoiled nerede nasıl kullanılır?

Spoiled child : Aşırı pohpohlanmış çocuk. Şımarık çocuk. Şımartılmış çocuk.

Be spoiled : Mahvolmak. Piç olmak. Cılkı çıkmak. Cılk çıkmak. Şımartılmak.

Being spoiled : Hasar gömüş olma. Bozuk olma. Şımartılma. Mahvolmuş olma. Kusurlu olma. Bozulmuş olma. Bozulma. Şımartılmış olma.

Get spoiled : Şımarmak.

Despoiled : Soygunculuk. Soymak (yağma). Yağmalamak. Soymak.

Too many cooks spoil the broth : Çok kişi tarafından üstüne alınan veya karışılan konu başarılı olmayacaktır. Horozu çok olan köyde sabah geç olur. Horozu çok olan köyün sabahı geç olur. Nerede çokluk orda bokluk. Bir gemiyi iki kaptan batırır. Horozu çok olan köyde sabah erken olur. Çok sayıda ahçı et suyuna çorbanın tadını kaçırır. Horozun çok olduğu yerde sabah erken olur. Nerede çokluk orada bokluk. Orada bokluk.

 

Spoil things : İçine etmek. Pişmiş aşa su katmak.

Spare the rod spoil the child : Kızını dövmeyen dizini döver.

Spoil : Bozulmak. Yağma. Şımartmak. Yağma malı. Çürümek. Memuriyet (seçim kazanılınca). Avanta. Berbat etmek. Mahvetmek. İçine etmek.

Spoiler : Kanatların üzerindeki hava akışını dağıtarak kaldırma kuvvetini azaltan kumanda yüzeyi. Yağmacı. Rüzgarlık. Kanatların üzerindeki hava akışını dağıtarak veya bozarak kaldırma kuvvetini azaltan kumanda yüzeyi. Berbat eden. Çapulcu. Spoyler. Uçak fren kanadı. Hızlı spor otomobillerin arka tarafına yerleştirilen hava yönlendirici kanat. Hava freni.

İngilizce Spoiled Türkçe anlamı, Spoiled eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Spoiled ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Coyest : Alabama eyaletinde şehir. Nazlı. Mahcup. Çekingen. Utangaç. İsteksiz. Cilveli.

Sassiest : Sulu. Zarif. İşvebaz. Küstah. Şuh. Utanmaz. Arsız. Haddini bilmez. Sırnaşık.

Perkiest : Arsız. Canlı. Havai. Hoppa. Neşeli. Hoppaca.

Perter : Cıvık. Yılışık. Şuh. Arsız. Küstah. Laubali. Sulu.

Ill natured : Zalim. Kaba. Aksi. Sert. Huysuz. Ters. Kötü huylu. Serkeş.

Abashed : Yüzü kızarmış. Utandırılmış. Gururu incitilmiş. Utanmış. Mahcup. Utanan. Şaşırmış.

Overindulged : Üzerine titremek. Aşırı düşkün olan. Aşırı şımartılmış. Aşırı düşkünlük göstermek.

 

Blamable : Azarı hak eden. Azarlanabilir. Kabahatli.

Brazen : Tunçtan. Yüzsüz. Pirinçten yapılmış. Pişkin. Utanmaz. Pirinçten. Arsız. Pirinç. Sarı. Küstah.

Blameable : Ayıplanabilir. Suç ithaf edilebilir. Kabahatli. Kınanabilir. Suçlanabilir. Azarı hak eden.

Spoiled synonyms : cocket, spoilt, coyer, corrupted, pert, faulty, backslidden, perky, fordone, pampered, blameworthy, imperfects, stale, pertest, faultier, rancid, defective, culpable, bastardly, mildewed, amiss, cankered, brazens, forward, fucked up, degenerated, imperfect, faultiest, decomposed, altered, brazening, blemished, coquettish.

Spoiled zıt anlamlı kelimeler, Spoiled kelime anlamı

Good natured : Babacan. Yumuşak. Hoşgörülü. Yardımsever. İyi huylu.

Fresh : Dinç. Acemi. Acemilik. Yeni. Dirilik. Serin. Yeni olmuş. Serinlik. Yüzsüz. Taze.