Squares türkçesi Squares nedir

  • Dik tutmak.
  • Kareler.
  • Ödemek.
  • Düzeltmek.
  • Karelere bölmek.
  • Ayarlamak.
  • Uymak.
  • Halletmek.
  • Beraberliği sağlamak (spor terimi).
  • Dört köşe kesitli çubuklar.
  • Yerleştirmek.
  • Dörtköşeler.
  • Kare kare yapmak.
  • Karesini almak.
  • Para yedirmek.
  • Uydurmak.
  • Kare yapmak.
  • Bağdaşmak.

Squares ile ilgili cümleler

English: He drew two squares on the blackboard.
Turkish: O tahtaya iki kare çizdi.

English: How many squares can you see?
Turkish: Kaç tane kare görebiliyorsun?

English: Ali drew two squares on the blackboard.
Turkish: Ali tahtaya iki kare çizdi.

English: The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.
Turkish: Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir.

Squares ingilizcede ne demek, Squares nerede nasıl kullanılır?

Squares estimator : Kareler tahmincisi.

Adjusted least squares estimator : Ayarlanmış enküçük kareler tahmincisi.

Asymptotic least squares estimator : Yanaşık en küçük kareler tahmincisi.

Balestra and varadharajan krishnakumar generalized two stage least squares estimator : .

Balestra nerlove generalized least squares estimator : Balestra-nerlove genelleştirilmiş enküçük kareler tahmincisi.

Dynamic ordinary least squares estimator : Devingen sıradan en küçük kareler tahmincisi.

Generalized least squares estimator : Genelleştirilmiş en küçük kareler tahmincisi.

 

Least squares dummy variables model : En küçük kareler kukla değişken modeli. Lsdv modeli.

Dynamic ordinary least squares method : Devingen sıradan en küçük kareler yöntemi. Dols.

Least squares curve : En küçük kareler eğrisi.

İngilizce Squares Türkçe anlamı, Squares eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Squares ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Accommodate : Telif etmek. Alışmak. Yaşayacak yer temin etmek. Alıştırmak. Barındırmak. -e yardım etmek. Birbirine uydurmak. Sağlamak. Yer vermek.

Adjusts : Uyarlamak. Adapte olmak. Hizaya getirmek. Alışmak. Ayar çekmek.

Abideth : Devam etmek. Kalmak. Kabul etmek. Müsamaha göstermek. Oturmak. İtaat etmek. Beklemek. Yaşamak. Tahammül etmek. Sineye çekmek.

Assayed : Çözümlemek. Tahlil etmek. Ayar etmek. Değerli maden içermek. Analiz etmek. Kalkışmak. Ayarını belirlemek. Denemek. Yoklamak.

Answer for : -den sorumlu olmak. Karşılığını vermek. Hesabını vermek. Sorumluluğunu üstlenmek. Bir şeyden sorumlu olmak. Kefil olmak. Hakkında teminat vermek. Bir şeyden mesul olmak. Sorumlu olmak.

Comporting : Davranmak. Yakışmak.

Domicils : Konut. İkamet ettirmek. Ev. İkametgah. Poliçenin ödendiği yer. Mesken.

Abide : Durmak. Sabit durmak. Bir yerde kalmak. Tahammül etmek. Çıdamak. Olmak. İkamet etmek. Çekmek. Dayanmak.

Checkers : Dama. Denetleyiciler. Dama oyunu. Dama kareleri. Ekose.

Collocate : Sıraya koymak. Yan yana yerleştirmek. Yan yana koymak. Düzenlemek. Birlikte bulunmak. Yanyana koymak. Sıralamak. Dizimlemek.

Squares synonyms : adjudicates, comport, clinch, squared, chequers, complete, billets, compounding, deposited, draw up, anting, atone for, become established, chat up, agree, abided, calibrated, clears, abide by, calibrate, draw out, frames, foursquare, adapting, ante up, compounded, come across with, consort, domicil, angulate, concoct, ameliorated, agrees.

 

Squares zıt anlamlı kelimeler, Squares kelime anlamı

Rounded : Yuvarlak yapılmış. Yüzük şeklinde. Yuvarlatılmış. Yuvarlak. Yuvarlak madalyon. Çembersel. Yuvarlanmış. Dairesel.

Round : Doldurmak. Bitirmek. Şişmanlamak. Çevresinde. Yakınında. Etrafında dönmek. Etrafını dolaşmak. Toplamak. Dolaşmak. Hakkında.