Stabilised türkçesi Stabilised nedir

  • Belli bir seviyede korunmuş (stabilized olarak da yazılır).
  • Sağlamlaştırılmış.
  • Durağanlaşmış.
  • Stabilleştirilmiş.
  • Stabilize.
  • Durağanlaştırılmış.
  • Sabitleştirilmiş.
  • İstikrarlı.
  • Kararlılaştırılmış.
  • İstikrarlı hale getirilmiş.
  • Sabit.
  • (britanya ingilizcesi) sabitleştirilmiş.
  • Dengeli hale getirilmiş.

Stabilised ingilizcede ne demek, Stabilised nerede nasıl kullanılır?

Destabilised : (britanya ingilizcesi) istikrarsızlaştırılmış. Dalgalı. İstikrarsızlaştırılmış. İstikrarsız. İstikrarsızlaşmış. İnişli çıkışlı (destabilized olarak da yazılır).

Stabilise : Dengeli hale getirmek. Dengede tutmak. (britanya ingilizcesi) sabitleştirmek. İstikrar kazandırmak. Stabilize etmek. İstikrara kavuşturmak. Sağlamlaştırmak. Stabilleştirmek. İstikrarlı hale getirmek. Durağanlaştırmak.

Stabiliser : Stabilizator. Araçlarda görece büyük şok emici. Stabilize eden. Dengeleyici. Sabitleyici. Denge kolu. Stabilizör. Belli tatlıların dağılmalarını engellemek amacıyla kullanılan katkı maddesi (örneğin jelatin) (stabilizer olarak da yazılır). (havacılık) bir hava aracını dengeleyen kanat. Dengeleyici kimse veya şey.

Stabilisers : (havacılık) bir hava aracını dengeleyen kanat. Dengeleyici kimse veya şey. (denizcilik) rüzgarlı ve zor sularda geminin sallanmasını azaltan mekanik alet. (kimya) durağan bir kimyasal olarak veya fiziksel durumda tutmak için başka bir maddeye ilave edilen kimyasal. Belli tatlıların dağılmalarını engellemek amacıyla kullanılan katkı maddesi (örneğin jelatin) (stabilizer olarak da yazılır). Araçlarda görece büyük şok emici. İstikrarlandıncılar. Dengeleyiciler. Gemilerin yan yatmasını engelleyen düzenekler.

 

Stabilises : Durağanlaşmak. Dengeli hale getirmek. (britanya ingilizcesi) sabitleştirmek. Saptamak. Stabilize etmek. Durağanlaştırmak. Dengede tutmak. Belli bir seviyeyi korumak (stabilize olarak da yazılır). Stabilleştirmek. Sağlamlaştırmak.

Stability : Değişmezlik. Bir oluşum sürecinin aldığı geçici ya da sürekli denge durumu. Karar. Sahneye oyun koymada tasarımın öğelerinden biri; sahne oylumunun oyuncular yoluyla değerlendirilmesi. Dayanıklılık. Sağlamlık. Kalımlılık. Alıcının çalıştırılırken sağlam bir desteğe oturtulmasından dolayı görüntülerdeki düzgünlük. sallanmanın karşıtı. Denge. Kararlılık.

Destabilise : İstikrarsızlaşmak. Karıştırmak. İstikrarı bozmak. İstikrarsız bir hale getirmek. İstikrarsız bir hale gelmek (destabilize olarak da yazılır). İstikrarsızlaştırmak. Destabilize etmek.

Destabilising : İstikrar bozucu. İstikrarsızlaştıran. İstikrarsızlaştırmak. İstikrarsızlaşmak. Denge bozucu. İstikrarı bozucu. İstikrarsız bir hale getirmek. İstikrarsız bir hale gelmek (destabilize olarak da yazılır).

Stability analysis : Stabilite analizi. Ekonomi, iktisat alanlarında kullanılır. Bir iktisadi sistemde değişkenler denge durumlarından saptığında, bunların zaman içinde eski dengelerine yönelmelerinin ya da bu noktalardan uzaklaşmalarının çözümlenmesi. Kararlılık çözümlemesi. İstikrar çözümlemesi.

 

Stabilising : Stabilleştirmek. Dengeli hale getirmek. Durağanlaştırmak. Sabitleme. İstikrar sağlayıcı. Sabitleyen. (britanya ingilizcesi) sabitleştirmek. Durağanlaşmak. İstikrarlı hale getirmek. Dengelileşme.

İngilizce Stabilised Türkçe anlamı, Stabilised eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stabilised ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Constant : Değişmez. Sebatkar. Durağan. Daimi. Vefalı. Sürekli. Kararlı. Sebatlı. Sabit şey.

Firm : Pekiştirmek. İstikrara kavuşmak (fiyatlar). Tecim adı. Sağlam. Emin. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Sert. Sağlamlaşmak. Tecim kurumu adı. ortaklıkların tecimsel işlerde konularına göre kullandıkları tek ya da birleşik ad.

Dormant : Faal olmayan (yanardağ). Uykuda. Sönmüş (yanardağ). Uyku halinde. Uyuşuk. Hareketsiz. Uyuyan. Keşfedilmemiş. Etkisiz. Etkin olmayan.

Certain : Bazı. Belirlenmiş. Emin. Belirli. Mutlak. Şüphesiz. Ayrım. Muhakkak. Herhangi bir. Kesin.

Firm as a rock : Katı. İnatçı. Boyun eğmez. Kaya gibi sağlam. Sert. Sarsılmaz.

Stabler : Değişmez. Bıçaklamak. Zımbalamak. Durağan. Sebatlı. Kalıcı. Azimli. Delmek. Denemek.

Changeless : Hiç değişmeyen. Değişmeyen. Değişmez.

Established : Oturmuş. Kurulmuş. Varolan. Yerleşik. Yerleşmiş. Resmileşmiş. Müesses. Kurulu. Belirlenmiş.

Strong : Zorlu. Kuvvetli. İstekli. Kıvrak. Çok inandırıcı. Gür. İradeli. Domuz gibi. Kesif.

Fixed : Önceden ayarlanmış. Sağlanmış. Kararlaştırılmış. Uçmaz. Belirlenmiş. Fikse. Durağan. Değişmez.

Stabilised synonyms : immoveable, abiding, apodictic, fastest, attached, as right as a trivet, reinforced, stable, changelessly, entrenched, steady, steadies, intrenched, bastioned, steadier, deep seated, firm and abiding, consistent, self consistent, steadied, deeprooted, amplified, steadiest, stronger, inactivated, stabilized, steadying, stabled.

Stabilised zıt anlamlı kelimeler, Stabilised kelime anlamı

Unstable : Kolayca öğelerine bozunan. denge durumunu küçük bir yerdeğişim ile yitiren. Kararsız. Gelgeç. İstikrarsız. Yeltek. Değişen. Dengesiz. Delibozuk. Oynak.