Stabilisers türkçesi Stabilisers nedir

  • Dengeleyiciler.
  • Gemilerin yan yatmasını engelleyen düzenekler.
  • Araçlarda görece büyük şok emici.
  • (havacılık) bir hava aracını dengeleyen kanat.
  • Belli tatlıların dağılmalarını engellemek amacıyla kullanılan katkı maddesi (örneğin jelatin) (stabilizer olarak da yazılır).
  • (denizcilik) rüzgarlı ve zor sularda geminin sallanmasını azaltan mekanik alet.
  • (kimya) durağan bir kimyasal olarak veya fiziksel durumda tutmak için başka bir maddeye ilave edilen kimyasal.
  • İstikrarlandıncılar.
  • Dengeleyici kimse veya şey.

Stabilisers ingilizcede ne demek, Stabilisers nerede nasıl kullanılır?

Stabiliser : Stabilizör. Kararlaştırıcı. Düzenleştirici. Belli tatlıların dağılmalarını engellemek amacıyla kullanılan katkı maddesi (örneğin jelatin) (stabilizer olarak da yazılır). Gıdalarda fiziksel yapının veya rengin koruması amacıyla özellikle emülsifiye ürünlerde kullanılan gıda katkı maddesi. Dengeleyici. Sabitleyici. Stabilize eden. Stabilizatör.

Stabilise : Belli bir seviyeyi korumak (stabilize olarak da yazılır). (britanya ingilizcesi) sabitleştirmek. İstikrarlı hale getirmek. İstikrara kavuşturmak. Dengeli hale getirmek. Dengede tutmak. İstikrar kazandırmak. Stabilleştirmek. Durağanlaştırmak. Stabilize etmek.

Stabilised : Durağanlaştırılmış. İstikrarlı hale getirilmiş. Belli bir seviyede korunmuş (stabilized olarak da yazılır). İstikrarlı. Durağanlaşmış. Dengeli hale getirilmiş. Sabitleştirilmiş. Stabilize. Sabit. Kararlılaştırılmış.

 

Stabilises : Durağanlaşmak. Stabilleştirmek. İstikrara kavuşturmak. Saptamak. Stabilize etmek. Sağlamlaştırmak. Durağanlaştırmak. Belli bir seviyeyi korumak (stabilize olarak da yazılır). (britanya ingilizcesi) sabitleştirmek. İstikrarlı hale getirmek.

Destabilise : Karıştırmak. İstikrarsızlaştırmak. İstikrarsız bir hale gelmek (destabilize olarak da yazılır). İstikrarsız bir hale getirmek. İstikrarsızlaşmak. İstikrarı bozmak. Destabilize etmek.

Stabilities : Sarsılmazlık. Kararlılık. Değişmezlik. İstikrar. Tutarlılık. Temkin. Denge. Durağanlık. Sabitlik. Ayrışmazlık.

Stability : Bilgisayar, fizik, kimya, uzay, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Karar. Sabitlik. Güvenilirlik. Dengelilik. Sarsılmazlık. Kararlılık. Sallanmazlık. Denge. Sağlamlaştırma.

Destabilising : İstikrarsızlaştırmak. İstikrarsız bir hale getirmek. İstikrarsız bir hale gelmek (destabilize olarak da yazılır). İstikrar bozucu. Denge bozucu. İstikrarsızlaşmak. İstikrarı bozucu. İstikrarsızlaştıran.

Stability analysis : İstikrar çözümlemesi. Stabilite analizi. Ekonomi, iktisat alanlarında kullanılır. Bir iktisadi sistemde değişkenler denge durumlarından saptığında, bunların zaman içinde eski dengelerine yönelmelerinin ya da bu noktalardan uzaklaşmalarının çözümlenmesi. Kararlılık çözümlemesi.

Macrophagocytus stabilis : Bağ dokusunda yer alan, aktive olmuş, dayanıklı makrofaj. kan yapan dokuların bağ dokusunun fagositik hücreleri. Histiyosit.

 

İngilizce Stabilisers Türkçe anlamı, Stabilisers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stabilisers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Calm : Yatıştırmak. Teskin etmek. Endişesiz. Dinmek (fırtına). Soğukkanlı. Soğuk. Durgun. Sakinleştirmek. Ağırbaşlı. Dingin.

Device : Eğilim. Hile. Arma. Yol. Nişan. Bilgisayar, ekonomi alanlarında kullanılır. İstek. Alet. Bilgi üretmek üzere seçilen yordamların öngördüğü işlemleri yerine getirmeye yarayan kullanak ya da olanak. Plan.

Root : Tutturmak. İlkyazı. Burnu ile eşelemek. Örtü kökü. Tutmak. Kök. Araştırmak. Bitkinin toprak altında gelişen, topraktaki tuzları ve suyu emen, bitkiyi toprağa bağlayan, karbohidratları depo eden, hormon sentezleyen ve yer çekimi doğrultusunda büyüyen yapısı. dişin, saçın, tırnağın gömülü kısımları. Biyoloji, hukuk, gramer, jeoloji alanlarında kullanılır. Çakmak.

Stabilizer bar : Dengeleme çubuğu. Stabilizatör çubuğu. Denge kolu. Denge çubuğu.

Steady : Sürekli. Oynamaz. Yeri, büyüklüğü ya da özelikleri değişmeyen. Susun. Metin. Kıpırdamamak. Sabit. Kararlı. Aklı başında. Ciddi.

Stabilizers : Stabilizatör. Dengeleyici.

Change : Takas etmek. Çiftlerde başlama atışı yapan oyuncunun bundan sonra karşıdakilerin yapacağı 5 atışı karşılayacak olan takım arkadaşı ile yer değiştirmesi. Ufak para. Değişikliğe gitmek. Bozdurmak. Değiştirmek. Haline gelmek. Değişime uğratmak. Üzerini değişmek. Aktarmak.

Stabilize : Saptamak. İstikrar getirmek. İstikrar kazandırmak. Dengelemek. Dengeyi sağlamak. Stabilize etmek. Dengede tutmak. Değişmezleştirmek. Sağlamlaştırmak. İstikrara kavuşturmak.

Fin : Salma. Fitil (hadde). Çoğunluk balıklarda bulunan yüzgeç ışınları ya da iskeletten yapılmış yapılarla desteklenen deri katlanmaları. Yüzgeç. El. Kanat (uçak). Kanat (balık). Kol. Çoğunlukla balıklarda bulunan, yüzgeç ışınları veya iskeletten yapılmış yapılarla desteklenen deri katlanmaları.

Settle : Belirlemek. Çökelmek. Berraklaşmak. Süzmek. Oturtmak (bir şeyi bir yere). Durulmak. Ayak uydurmak. Kararlaştırmak. Çökeltmek (sıvının içindeki katı maddeleri). Çökelmek (sıvının içindeki katı maddeler).

Stabilisers synonyms : steady down, anti sway bar, gyrostabiliser, outrigger, becalm, settle down, stabilizer, take root, gyrostabilizer.

Stabilisers zıt anlamlı kelimeler, Stabilisers kelime anlamı

Destabilise : Karıştırmak. İstikrarı bozmak. İstikrarsızlaşmak. İstikrarsız bir hale getirmek. İstikrarsız bir hale gelmek (destabilize olarak da yazılır). Destabilize etmek. İstikrarsızlaştırmak.

Stay : Alıkoymak. Oyalanmak. Kalmak. Geciktirmek. Kalma süresi. Kalma. Kalış. Sürdürüp tamamlamak. Germek. Bastırmak (açlığı).

Destabilize : İstikrarsızlaşmak. Karıştırmak. (amerikan ingilizcesi) istikrarsızlaştırmak. İstikrarı bozmak. Destabilize etmek. İstikrarsız bir hale getirmek. İstikrarsızlaştırmak. İstikrarsız bir hale gelmek (destabilise olarak da yazılır).

Stabilisers antonyms : unstable.