Stale bread türkçesi Stale bread nedir

Stale bread ile ilgili cümleler

English: The dog ate the stale bread and didn't die.
Turkish: Köpek bayat ekmeği yedi ve ölmedi.

Stale bread ingilizcede ne demek, Stale bread nerede nasıl kullanılır?

Stale : Eskimek. Bayat. Bayatlamak. Adi. Kaşanmak. Bozuk. Yorgun. Bayatlatmak. Tükenmiş.

Bread : Rızk. Geçim. Tıngır. Ekmek. Maişet. Pane etmek. Mangiz. Mangır. Kazanç. Yiyecek.

Stale air : Gaz karışımlarından oluşan ve hareket etmeyen hava. Bunaltıcı sıcak. Kirli hava. Kirli veya ağır hava. Aşırı sıcak. Ağır hava.

Stale bill of lading : Geçgin. Geçkin konşimento. Akreditifte gösterilen süre içinde veya bir süre belirtilmemişse yükleme tarihinden itibaren yirmi bir gün içinde bankaya ibraz edilmeyen ve rezerv konusu olan gönderim belgesi. Bayatlamış konşimento. Bayat gönderim belgesi.

Stale check : Geçersiz çek. Süresi içinde tahsil edilmediği için geçerliliğini yitiren çek. Vadesi geçmiş çek.

Staled : Bayat. İşemek (sığır). Yatkın. Eskimek. Bayatlatmak. Bozulmak. Yorgun. Kaşanmak. Çiş (at, sığır). Tükenmiş.

İngilizce Stale bread Türkçe anlamı, Stale bread eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stale bread ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Crusts : Kabuk. Tortu. Yüzsüzlük. Arsızlık.

Crust : Arsızlık. Ekmek kabuğu. Bir sıvı ya da gaz yuvarlağını dıştan saran sert katman; yer'in kabuğu gibi. Kabuk bağlamak. Tabaka. Kabuklanmak. Yüzsüzlük. Kabuk. Dış tabaka.

Stale bread synonyms : dry bread.