Stark türkçesi Stark nedir

  • Fırtınalı.
  • Tam.
  • Sert.
  • Tümüyle.
  • İç açıcı olmayan.
  • Kati.
  • Boş.
  • Tamamen.
  • Büsbütün.
  • Kesin.
  • Şiddetli.
  • Çıplak.
  • Sade.
  • Yalın.
  • Issız.
  • Süssüz.

Stark ile ilgili cümleler

English: I'd like to go out stark naked in the middle of this typhoon.
Turkish: Bu tayfunun ortasında çırılçıplak dışarı gitmek istiyorum.

English: You ought to face the stark reality.
Turkish: Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.

English: Ali is stark naked.
Turkish: Ali çırılçıplak.

English: She's stark naked.
Turkish: O çırılçıplak.

English: There's a stark difference in background and ideology between the two presidential candidates.
Turkish: İki başkan adayı arasında özgeçmiş ve ideoloji bakımından çok bariz fark var.

Stark ingilizcede ne demek, Stark nerede nasıl kullanılır?

Stark naked : Çırılçıplak. Çırçıplak. Anadan doğma çıplak. Anadan üryan. Anadan doğma. Şallak mallak. Dımdızlak. Dal taşak.

Stark nonsense : Tam saçmalık. Saçmalığın dik alası.

Stark raving mad : Kudurmuş. Kontrolden çıkmış. Delirmiş. Zırdeli.

Starker : Kati. Sırf. İç açıcı olmayan. Fırtınalı. Kesin. Sert. Tam. Sade. Çıplak. Issız.

Starkers : Çırılçıplak. Anadan doğma.

Star anise : Yıldız anason.

Star atlas : Gök atlası. Yıldızların gökküresi üzerindeki yerlerini topluca gösteren harita.

 

Star cluster : Uzayda bir araya gelmiş yıldız yığını. Yıldız kümesi. Takım yıldızı.

Star catalogue : Yıldızları herhangi bir sırada düzenleyip, onlara ilişkin değerler veren cetvelleri toplayan kitap. Yıldız katalogu. Yıldız kataloğu.

Star cloth : Yıldız gergisi. Üzerinde yüzlerce delik bulunan koyu renk gergi. bu deliklerin hemen arkasında çevresi mavi boyalı, ama deliği hizasına gelen tepeleri boyalı olmayan ışıtaçlar konulur.

İngilizce Stark Türkçe anlamı, Stark eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stark ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

For good : Temelli olarak. Bütün bütün. Kesinlikle. Sonsuz. Sürekli olarak. Geri dönmemek üzere. Resmen. Temelli. Sonsuza dek.

Accomplished : Başarıyla sonlandırılmış. Başarılı. Yetenekli. Yapılmış. Kusursuz. Başarılmış. Hünerli. Usta. Becerikli.

Acerb : Acılı ekşi. Ekşi. Acı.

Deserted : Terkedilmiş. Metruk. Kimsesiz. Tenha. Terk edilmiş.

Clear : Bir ya da birden çok bellek yerinin genellikle sıfır ya da boşluk damgası ile gösterilen, belirli bir duruma getirilmesi. Işık tutmak. Uzakta. Belgin. Belirgin. Defolmak. Net. Tahliye etmek. Silmek.

Certain : Ayrım. Kimi. Kuşkusuz. Belirlenmiş. Güvenilir. Şüphesiz. Emin. Belli. Bazı. Sabit.

Bitterest : İliklere işleyen. Keskinlik. Yakıcı. Keskin. Barut gibi. Acılık. Acılı. Acı.

Completes : Tamamlamak. Doldurmak. Tekmillemek. Uygulamak. Bütünlemek. Bitirmek. Yerine getirmek. Bütün. Halletmek.

Lonelier : Yalnız (kimse). Yalnız. Garip. Kasvetli. Tenha. Kimsesiz. Yapayalnız.

Bleakish : Üzüntü verici. İçi karartıcı. Korunmasız. Bunaltıcı. Meydanda. Örtüsüz. Açık.

 

Stark synonyms : dirtier, inclement, downright, have nothing on, at large, boisterous, to the core, blithering, airier, homely, clean cut, denuded, acrid, plain, simple, crude, angry, angrier, all told, at the time, bodily, accurate, captious, homelier, all, burnings, abject, complete, from top to bottom, assertive, asper, all out, conclusive.

Stark zıt anlamlı kelimeler, Stark kelime anlamı

Conditional : Bağıl. Meşrut. Bir oluş ve kılışın şart biçiminde düşünüldüğünü anlatan, dolayısıyla, hiç bir yargı bildirmeyen, aynı zamanda dilek görevi de yapan tasarlama kipi: sırtını evin köşesindeki çınar ağacına yasladı: şuraya oturuversem... bu sabah rüzgarı hep böyle esse... güneş yerini hiç değiştirmese... şu tavuk boyuna gıdaklasa... (t. buğra, yalnızlar, s.174). beride, gökyüzü her ne kadar mavileşse, kayalar sarı sarı ışıldasa da, yayla zamanı geçmişti artık (t. buğra, yarın diye bir şey yoktur, s. 166) vb. dilimizde şarta bağlı oluş ve kılışlar genellikle geniş zaman eki üzerine getirilen -sa eki ile karşılanmaktadır: yağmur yağarsa, hava biraz serinler. tavsiyelerinize uyarsam, planladığım hedefe ulaşabilir miyim? vb. Bağlı. Kayıtlı. Koşullu. Şarta bağlı. Mukayyet. Şartlı.

Fancy : Parlak renkli. Sıradan olmayan. Sanmak. Arzu. Aklında canlandırmak. Tasavvur etmek. Beğenmek. İmgelem. Süslü. Bayılmak (sevmek vb).

Stark ingilizce tanımı, definition of Stark

Stark kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Entirely. Stiff. Rigid. As, stark mind. To stiffen. Absolutely. Wholly. Quite.