Stars türkçesi Stars nedir

Stars ile ilgili cümleler

English: As the sun rose, the stars faded away.
Turkish: Güneş doğduğunda, yıldızlar kayboldu.

English: Astronomy deals with the stars and planets.
Turkish: Astronomi yıldızlar ve gezegenler ile ilgilenir.

English: Are there stars with other forms of life on them?
Turkish: Onlar üzerinde yaşamın diğer formlarıyla ilgili yıldızlar var mıdır?

English: Can these stars be seen in Australia?
Turkish: Bu yıldızlar Avustralya'da görülebilir mi?

English: Aristotle, who lived from 384 to 322 BC, believed the Earth was round. He thought Earth was the center of the universe and that the Sun, Moon, planets, and all the fixed stars revolved around it.
Turkish: Milattan önce 384 ve 322 yılları arasında yaşamış olan Aristo, Dünya'nın yuvarlak olduğuna inanıyordu. Dünya'nın evrenin merkezi olduğu; Güneş'in, Ay'ın ve bütün sabit yıldızların da onun çevresinde döndüğü görüşündeydi.

Stars ingilizcede ne demek, Stars nerede nasıl kullanılır?

Stars and stripes : Amerikan bayrağı. Birleşik amerika bayrağı.

Stars screen saver : Yıldızlar ekran koruyucu.

Double stars : Çiftyıldız. Çıplak gözle bakıldığında parlaklıklarından dolayı tek yıldızmış gibi görünen birbirine çok yakın iki yıldız. İki yıldız. Çift yıldız.

 

Five stars : Beş yıldız. En iyinin en iyisi. Çok lüks. Kremanın kreması. Kesinlikle tavsiye edilir.

J stars : J-stars. Amerikan ordusunun müşterek kurmay başkanları (argo terim).

Costars : Başrolü paylaşan oyuncu. Başrolü paylaşmak. Baş rol oyuncularından.

Who are the stars : Oyuncular kim.

Who are your favorite movie stars : Sizin en çok sevilen film yıldızlarınız kimler.

Starstruck : Şöhret delisi. Ünlü kişilere budalaca hayran olan.

Daystars : Sabah yıldızı. Seher yıldızı. Güneş.

İngilizce Stars Türkçe anlamı, Stars eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stars ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Stardoms : Yıldızlık. Yıldız olma. Starlar.

Constellate : Birlikte demet haline gruplamak. Takımyıldızlarına benzeyen bir şekilde düzenlemek veya süslemek. Burç şeklini almak.

Stare down : Alt etmek. Bakışlarıyla altetmek. Üstesinden gelmek. Yenmek.

Inaugurate : Resmi olarak (göreve veya işe) başlamak. Açılış töreniyle başlatmak. Törenle göreve getirmek. Açmak. Başlatmak. Başlangıcı olmak. Resmen başlamak. Açılış yapmak. Açılış merasimi yapmak. Törenle açmak.

Feature : Önemli bir öğesi olmak. Bir şeyde önemli bir rolü olmak. Belirtmek. İçermek. Yayınlamak. Ön plana çıkarmak. Rol almak. Özellik.

Lead off : İşe koyulmak. İşe girişmek. Başlatmak. Başlamak. Başa geçmek. Yol göstermek. İşe başlamak. Başlangıç.

Jump start : Enerji vermek. Hızlı başlatmak. Başka bir arabanının aküsünden enerji kullanarak araba motorunu çalıştırmak (akü takviye kabloları aracılığı ile). Canlandırmak. Atlama ile çalıştırma. Takviyeyle çalıştırma. Hızlı başlatma. Hızlı başlangıç.

 

Recommence : Yeniden başlamak.

Gaze : Gözünü dikerek bakmak. Gözünü dikmek. Dik dik bakmak. Dik bakış. Sürekli bakış. Bakış. Nazar. Gözünü dikme.

Start up : Sıçramak. Başlangıç. Başlat. Ayağa fırlamak. Fırlamak. Çalıştırmak. Şaha kalkmak. Çalışmak. Yerde uçak motorunun çalıştırılması. Hareket ettirmek.

Stars synonyms : usher in, begin, outstare, featuring, commence, jumpstart, starring, embark on, look, stargaze, star, stardom, set off, youths, outface, introduce.

Stars zıt anlamlı kelimeler, Stars kelime anlamı

End : Bitirmek. İzmarit. Kafa. Uç çekit. Erek. Bitmek. Son. Amaç. Sona erdirmek.