Stopped türkçesi Stopped nedir

Stopped ile ilgili cümleler

English: A black car stopped next to the hospital.
Turkish: Hastanenin yanında siyah bir araba durdu.

English: "I wonder if it's stopped raining." "I hope so."
Turkish: "Yağmurun durup durmadığını merak ediyorum." "Umarım öyle olur."

English: A doctor quickly cut off his left arm and stopped the heavy bleeding.
Turkish: Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.

English: A car stopped at the entrance.
Turkish: Girişte bir araba durdu.

English: After hours of walking, they stopped to pray in a church.
Turkish: Saatlerce yürüyüşten sonra, dua etmek için bir kilisede durakladılar.

Stopped ingilizcede ne demek, Stopped nerede nasıl kullanılır?

Stopped check : Düzenleyicisinin tek taraflı kararıyla ödenmesi durdurulmuş çek. bir yetke tarafından el konulan çek. krş. bloke çek. Durdurulan çek.

I stopped you for speeding : Aşırı hız yüzünden durdurdum sizi.

Be stopped : Durdurulmak. Tıkanmak.

Being stopped : Tıkanma. Durdurulma.

Estopped : Mani olunmuş. Önlemek. Kendi eylemi vasıtasıyla hakkı iskat ve iptal edilmiş. Engel olmak. Menedilmiş. Menetmek.

Rubber stopper : Lastik sızdırmazlık elemanı. Lastik durdurucu. Kauçuk tıpa. Lastik tapa. Lastik.

 

Stoppers : Tapa. Tıpa. Dikkat çeken şey. Tıkaç. Durdurucu.

Stoppering : Bosa tutmak. Tıkama. Tıkaç.

Stoppered : Tıkanmış. Tapalı.

Stopper circuit : Kapalı devre.

İngilizce Stopped Türkçe anlamı, Stopped eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stopped ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Aborted : Boşa çıkmış. Başarısızlığa uğramış. Kesildi. Durdurulan.

Paused : Duraklamış. Duraklatılmış. Duraklatılan. Bekletildi. Ara vermek. Duraksamak. Durakladı.

Engorged : Tıkalı. Tıkanmış.

Embarred : Yasaklama emriyle ket vurulmuş. Demirlerle çevrilmiş. Demirlerin içine hapsedilmiş. Yasaklamayla engellenmiş.

Arrested : Kısıtlanmış. Alıkonulmuş. Geciktirilmiş. Hapsedilmiş. Tutuklanmış. Mevkuf. Tutuklu.

Caulked : Kalafat edilmiş. Kalafatlanmış. Kalafat etmek. Kalafatlamak. Kalafatlı.

Balked : İhanet edilmiş. Engellenmiş. İhanete uğratılmış. Tereddütlü.

Life : Ömür. Kişi. Hayat süresi. Bir hayvan ya da bitkiyi anorganik ya da ölmüş organik maddeden ayıran özellik. canlının metabolizma, büyüme, üreme, çevreye uyum gibi gösterdiği hayati olaylar. Hayatla ilgili. Hareket. Dirlik. Bilgisayar, biyoloji alanlarında kullanılır. Yaşamla ilgili.

Existence : Varoluş. Olma. Mevcudiyet. Varlık. Vücut. Hayat. Ömür. Yaşam. Var oluş.

Throttled down : Tıkanmış. Klapeyle aracın hızını azaltmak. Bogazı tıkanarak. Hava akışının durması ile. Bastırmak.

Stopped synonyms : obstructed, stopped up, congested, on ice, clogged, chinked, choked, turned off, throttling down, jammed with, deactivated, left off.

 

Stopped zıt anlamlı kelimeler, Stopped kelime anlamı

Unobstructed : Açık. Tıkanmamış. Engellenmemiş. Kapatılmamış. Engelsiz. Tam.

Stopped antonyms : uncaulked.

Stopped ingilizce tanımı, definition of Stopped

Stopped kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Shut. Said of certain consonants (p, b, t, d, etc.). Made by complete closure of the mouth organs.