Stubbiest türkçesi Stubbiest nedir

  • Tıraşı gelmiş.
  • Anızlı.
  • Fırça gibi.
  • 375 ml'lik şişe bira.
  • Güdük.
  • Ağaç kökleri ile dolu.
  • Kısa.
  • Kütük gibi.
  • Kısa ve kalın.
  • Küt.

Stubbiest ingilizcede ne demek, Stubbiest nerede nasıl kullanılır?

Stubbier : Kütük gibi. 375 ml'lik şişe bira. Tıraşı gelmiş. Ağaç kökleri ile dolu. Fırça gibi. Küt. Anızlı. Kısa. Kısa ve kalın. Güdük.

Stubbiness : Kısalık.

Stubbing : Köklerden temizlemek. Kökünden sökmek (ağaç). (sigara) söndürmek. Bastırıp söndürmek (sigara). Bilet parçası (tiyatro veya sinema vb'ne girdikten sonra müşterinin elinde kalan). Taşa çarpmak. Koçan. Ayak parmağını çarparak incitmek. Vurmak. Ayağını bir yere çarpmak.

Stubbed : Köklerden temizlemek. Kökünden sökmek (ağaç). Vurmak. Bastırıp söndürmek (sigara). Taşa çarpmak.

Stubble : Anız. Buğdaygil bitkilerinde hasattan sonra tarlada ayakta kalan, yerinde otlatılmak suretiyle değerlendirilen bitki sapları. Biçilen tarlada kalan kökler. Bir veya iki günlük tıraş. Tıraşı gelmiş sakal. Tıraştan sonraki bir iki gün içinde uzayan sakal. Anızlık. Kirli sakal. Traşı gelmiş sakal.

Stubborner : Vazgeçmeyen. İnatçı. Çetin. Keçi gibi inatçı. Dirençli. Dediğim dedik. Katır. İnat etmek. Azimli. Dik başlı.

Stubbles : Ekin anızı. Tıraşı gelmiş sakal. Bir veya iki günlük tıraş. Anız (biçilmiş ekinin yerde kalan sapları). Fırça gibi sakal. Anızlık. Kirli sakal. Biçilen tarlada kalan kökler. Anız. Tıraştan sonraki bir iki gün içinde uzayan sakal.

 

Stubborn : Dik başlı. Vazgeçmeyen. Serkeş. Aksi. Dediğim dedik. İnatçı. Katır. Dirençli. İnat etmek. Azimli.

Stubble grazing : Tohumu için yetiştirilen tarla bitkileri hasat edildikten sonra tarlada kalan bitki döküntülerinin ve yabancı otların hayvanlar salınarak yedirilmesi. Anız otlatması.

Stubbly : Anızlı. Tıraşı gelmiş. Kirli sakal. Fırça gibi.

İngilizce Stubbiest Türkçe anlamı, Stubbiest eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stubbiest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Obtuse : Geniş. (açı) geniş. Salak. Aptal. Kalın kafalı. Duygusuz. Boğuk (ses). Kesmez. Anlayışsız.

Stumpier : Tıknaz. Bodur. Fıçı gibi.

Thwacking : Darbe. Küt diye ses çıkaran vuruş. Dövmek. Küt diye vurmak. Vurmak. Vuruş. Pat küt vurmak.

Chaetal : Traşı gelmiş (zooloji). Kıllı. Kılımsı.

Whack : Vurmak. Sert vurmak. Dövmek. Küt diye vurmak. Fırlatmak. Hisse. Pay. Paylaşmak. Çarpmak. Küt diye vurma.

Breve : Bir hece veya sesli harf üzerinde onun kısa sesle okunacağını belirten sembol. Resmi yazı. Davet müzekkeresi. Kısaltma. İki tam notaya eşit nota.

Stocky : Tıknaz. Kısa boylu ve gürbüz. Bodur. Kısa ve kaim. Kısa ama sağlam yapılı.

Compact : Küçük otomobil. Antlaşma. Sıkıca paketlenmiş. Kısa ve etkili (anlatım). Sözleşme yapmak. Anlaşma yapmak. Sıkılaştırmak. Pudralık. Pudriyer.

Bruskest : Tatsız. Sert. Öz. Kaba.

 

Thud : Gümbürtü. Pat sesi. Pat diye düşmek. Ağır bir şeyin yere düşünce çıkardığı ses. Düşme sesi. Düşme sesi çıkarmak. Pat.

Stubbiest synonyms : thuds, chunky, blunter, foaming, scrubby, compressed, breves, bushier, wirier, stubbier, squatness, wiriest, briefest, dead drunk, bluntest, stubbly, stubby, brushy, compendious, briefed, chunkiest, scrubbier, deficient, lowness, briefer, capsule, brevis, blunt, penicillate, blunts, wiry, bushy, bushiest.

Stubbiest zıt anlamlı kelimeler, Stubbiest kelime anlamı

Highness : İrtifa. Yükseklik. Yücelik.