Style türkçesi Style nedir

  • İsim takmak.
  • Tarz.
  • Bilgisayar, bitki, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Stilize etmek.
  • Stil vermek.
  • Moda.
  • Stil.
  • Dizayn etmek.
  • Tip.
  • Demek.
  • Biçimlendirmek.
  • Model yaratmak.
  • Çeşit.
  • Ad takmak.
  • Tavır.
  • Biçem.
  • Bir sinemacının, televizyoncunun kendine özgü anlatım yollarının, kişisel tutum, görüş ve duyuşunun oluşturduğu özellik.
  • Şekil vermek.
  • Deyiş.
  • Şekillendirmek.
  • İğne.
  • Üslup.
  • Biçim.

Style ile ilgili cümleler

English: I like your sarong style skirt.
Turkish: Malaya peştemalı tarzı elbiseni seviyorum.

English: Ali can no longer afford to live in the style he is accustomed to.
Turkish: Ali alışkın olduğu şekilde daha fazla yaşamayı göze alamaz.

English: His style was awkward.
Turkish: Onun stili garipti.

English: A cafeteria is a self-service style restaurant.
Turkish: Kafeterya self-servis tarzı bir restorandır.

English: Her hair style makes her look younger than her age.
Turkish: Onun saç sitili onu yaşından daha genç gösteriyor.

Style ingilizcede ne demek, Style nerede nasıl kullanılır?

Style area : Biçem alanı.

Style area width : Biçem alanı genişliği.

Style assignment : Biçem ataması.

Style box : Biçim kutusu. Biçem kutusu.

Style change : Biçem değişikliği. Stil değişikliği. Stil değişimi.

Style includes : Biçem içeriği. Stil içeriği.

 

Style characteristic : Stil karakteristiği.

Style identifier : Biçim-tanıtıcı. Biçim-tanıtıcı biçemref alanı.

Style gallery : Biçem galerisi. Stil galerisi.

Style checker : Biçem denetleyicisi.

İngilizce Style Türkçe anlamı, Style eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Style ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Form : Şekillenmek. Şekil. Bilgisayar, hukuk, fizik, ekonomi, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Biçim almak. Oluşturmak. Yazılı biçim. Kurmak.

Blueprinted : Mavi kopya çıkarmak. Ozalit. Ozalit kopya. Planlamak. Karalamak. Tasarlamak. Planı mavi kağıda çekmek. Kılavuz. Ayrıntılı tasarı.

Air : Hava. Bir opera yapıtında ya da oratoryoda ezgi. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Hafif rüzgar. Caka. Yayınlamak. Fiyaka. Kurutmak. Herkese söylemek. Genel durum.

Modus : Usul. Yöntem.

Wordings : Anlatım. Anlatım biçimi. Söz. Yazılış tarzı. Sözcüklerle anlatım. Lafız. Cümle yapısı. İfade tarzı. İfade.

Modes : Modlar. Makam (müzik terimi). Kip. Modus. Yöntem. Tipik değer (istatistik).

Buggers : Alçak herif.

Fad : Gariplik. Çılgınlık. Geçici heves. Eğlence. Moda (geçici). Geçici moda. Geçici ilgi. Heves. Tutku. Merak.

Give a bad name : Adını kötüye çıkarmak. Adını karalamak.

Description : Tasvir. Açıklama belgesi. Betimlenme. Tür. Betimleme. Tarif. Tavsif. Bir bulgunun ya da buluşun aslını ve yapıma nasıl uygulanacağını anlatan, bulgucu ya da bulucunun düzenlediği belge. Eşkal.

Style synonyms : artistic style, byword, give form, behaviors, getups, make a design of, comportment, behaviours, codger, cottar, genres, forms, genre, fancy, injections, kind, behaviour, assortment, fishhooks, develops, jabs, bathos, manner, stylizing, boomer, demeanor, denominations, bakhshish, property, drape, mode, efform, classis.

 

Style zıt anlamlı kelimeler, Style kelime anlamı

Terseness : Özlülük. Üslupta kesinlik. Kısa ve öz olma. Hissizlik.

Verboseness : Gereksizlik. Fazla konuşkanlık. Gevezelik. Gereksiz konuşkanlık durumu.

Inelegance : Çirkinlik. İnce olmama. Terbiyesizlik. Zarafetsizlik. Kabalık.

Style ingilizce tanımı, definition of Style

Style kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To term, name, or call. To denominate. An instrument used by the ancients in writing on tablets covered with wax, having one of its ends sharp, and the other blunt, and somewhat expanded, for the purpose of making erasures by smoothing the wax. To entitle.