Sugar türkçesi Sugar nedir

  • İltifat.
  • Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Kompliman yapmak.
  • Tatlı sözler etmek.
  • Para.
  • Şeker.
  • Şekerim.
  • Esas olarak sükroz'dan ibaret olan, glukoz ve fruktoza hidrolize olan, doğal olarak şeker pancarı, şeker kamışı, sorgum ve benzerlerinde en çok bulunan, kristalleşebilen tatlı, molekül sayısı 10’dan az olan bir disakkarit.
  • Şekerlemek.
  • Genel olarak tatlı olan ve suda çözünen monosakkaritler ile disakkaritlere verilen ad. (halk dilinde şeker olarak bilinen özdek, bir disakkarit olan sakkarozdur.).
  • Şeker koymak.
  • Tatlım.
  • Şeker katmak.
  • Kompliman.

Sugar ile ilgili cümleler

English: Add a little sugar and cream.
Turkish: Biraz şeker ve krema ekleyin.

English: Add the sugar and cinnamon to the cooked apples.
Turkish: Pişmiş elmalara şeker ve tarçın ekle.

English: Add sugar to the tea.
Turkish: Çaya şeker ilave edin.

English: A diabetic has too much sugar in his blood and in his urine.
Turkish: Bir diyabetik kanında ve idrarında çok fazla şekere sahiptir.

English: Add 100 grams of sugar to the mixture.
Turkish: Karışıma 100 gram şeker ekleyin.

Sugar ingilizcede ne demek, Sugar nerede nasıl kullanılır?

Sugar acids : Aldoz şekerlerin aldehit grubunun ve/veya birincil alkol grubunun oksitlenerek karboksil grubuna dönüşmesiyle oluşan asitler. Şeker asitleri.

 

Sugar alcohols : Şeker alkolleri. Şeker alkolü. Monosakkaritlerin karbonil grubunun basınçlı hidrojen gazı altında veya metal katalizörlerin mevcudiyetinde indirgenmesiyle oluşan alkoller, alditoller.

Sugar basin : Şekerlik. Şeker kutusu. Şeker kabı.

Sugar beet : Şeker pancarı. Kazayağıgiller (chenopodiaceae) familyasından, birinci yılda yumru oluşturan, ikinci yılda çiçek açan, yumrularından şeker elde edilen, iki yıllık, yumrulu, otsu bitki. Şekerpancarı.

Sugar beet leaf : Öz su bakımından zengin ve bir miktar pancar başı kapsadığından hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen, azotsuz öz maddeleri şeker, pektin ve pentozanlardan oluşan, kalsiyumun emilmesini engelleyen saponinler ve oksalik asitleri taşıyan yem maddesi. Şeker pancarı yaprağı. Hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen, protein bakımından zengin, oksalik asit taşıdığı için kireç taşıyla birlikte verilmesi tavsiye edilen, pancar bitkisinin yeşil aksamı. Pancar yaprakları.

Sugar covered tablet : Havanın neminden, etkin veya yardımcı maddelerin kötü tadını veya dokusunu maskelemek için renkli veya renksiz şekerlerle kaplanarak hazırlanmış tablet. Şeker kaplamalı tablet.

Sugar coating : Ballandırma. Şeker kaplama.

Sugar beet molasses : Pancar melası. Şeker pancarından sükroz üretilirken ele geçen, toplam % 48'den daha az olmayan şeker içeren bir yan ürün.

Sugar coat : Şeker kaplamak. Şekerle kaplamak.

Sugar beet pulp : Yaş şeker pancarı posası. Şekerpancarı küspesi. Şeker pancarından şekerin alınmasıyla geriye kalan, protein, kalsiyum, fosfor ve a vitamini bakımından yetersiz, yapısındaki selüloz çok kolay sindirildiğinden enerji bakımından zengin, sulu, selüloz içeriği nedeniyle kaba yemler içinde değerlendirilen lezzetli bir yem. Şeker pancarından şekerin alınmasıyla geriye kalan laksatif etkili, iştah açıcı, protein ve fosfor bakımından fakir kısım. Şeker pancarı posası. Şeker pancarı küspesi.

 

İngilizce Sugar Türkçe anlamı, Sugar eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sugar ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cane sugar : Şekerkamışı. Kamış şekeri. Şeker kamışı şekeri. Şekerkamışı şekeri. Şekerkamışından yapılan şeker. Şekerkamışından elde edilen şeker.

Complimenting : Övmek. Övme. İltifat etmek. Tatlı söz söylemek. Övgü. Tebrik etmek.

Chinks : Yarıkları doldurmak. Şıkırdamak. Metalik ses çıkartmak. Şangırdamak. Yarık. Şıngırdatmak. Şıkırdatmak. Şıkırtı. Metalik ses.

Ket : Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Ayraç sağ. Öney. Sayıl çarpımın sağında görülen soyut yöney: ı a >; ardayın ekleniği: < a l+ = ı a>.

Kudo : Saygınlık. Yüceltme. Beğeni bildirisi. Beğeni. Övgü. Şan. İhtişam. Ödül. Övme ifadesi.

Candies : Karamela. Şekerler. Bonbon. Şekerleme.

Candying : Şerbet. Şekerleme. Kristallenmek. Şerbet içinde kaynatmak. Şekerleme yapmak. Şekerleme haline getirmek. Kristalleşmek. Çikolata.

Brasses : Pirinç. Pirinçten yapılmış eşya veya kaide. Mangır. Cüret. Yüksek rütbeli subaylar. Küstahlık. Pirinç eşyalar.

Lovely : Güzel. Harika. Şirin. Hoş. Latif. Nefis. Sevimli.

Brass : Pirinçten yapılmış eşya. Küstahlık. Pirinçten yapılmış eşya veya kaide. Bando. Yüksek rütbeli subaylar. Mangır. Kimya, madencilik alanlarında kullanılır. Pirinçle kaplamak. Cüret.

Sugar synonyms : caramelized sugar, sugars, sugaring, coffer, sugar loaf, bunce, banknote, sucrose, hun, honeybun, sweetening, bouquets, buttercups, lump sugar, tootsy, kindnesses, cash, sweetens, dears, fondant, bread, boodles, kind treatment, brown sugar, coffering, compliment, sweeten, attention, confections, beans, flattery, honeybuns, complimented.

Sugar zıt anlamlı kelimeler, Sugar kelime anlamı

Sour : Hayatı zehir olmak. Mayhoş. Bozmak. Bozulmak. Huysuzlaşmak. Zehir olmak. Zehir etmek. Somurtmak. Süt kesilmek. Surat asmak.

Sugarless : Şekersiz.

Sugar ingilizce tanımı, definition of Sugar

Sugar kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A sweet white (or brownish yellow) crystalline substance, of a sandy or granular consistency, obtained by crystallizing the evaporated juice of certain plants, as the sugar cane, sorghum, beet root, sugar maple, etc. It is used for seasoning and preserving many kinds of food and drink. Ordinary sugar is essentially sucrose. In making maple sugar, to complete the process of boiling down the sirup till it is thick enough to crystallize. To approach or reach the state of granulation. To mix sugar with. To impregnate, season, cover, or sprinkle with sugar. With the preposition off.