Suspension system türkçesi Suspension system nedir

  • Şartlı muafiyet sistemi.
  • Askı donanımı.
  • Dahilde işleme rejimi kapsamında, dışalımı taahhüt edilen işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılan ve serbest dolaşımda bulunan eşya kapsamında olmayan hammadde, yardımcı madde, yarı mamul, mamul ile ambalaj ve işletme malzemelerinin, türkiye gümrük bölgesinde yerleşik firmalarca bedelli ve/veya bedelsiz dışalımına, ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve bu dışalımdan doğan vergi kadar güvence alınarak izin veren gümrük rejimi.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Koşullu bağışıklık sistemi.
  • Süspansiyon sistemi.

Suspension system ingilizcede ne demek, Suspension system nerede nasıl kullanılır?

Suspension : Geçici olarak durdurma. Uzaklaştırma. Asıltı. Kural dışı, yakışıksız bir davranışta bulunan ayaktopu oyuncusuna verilen, oyuncunun para vermesini gerektiren ya da onu belirli bir zaman, kimi kez de ömür boyu oynamaktan uzaklaştıran karşılık. Gövdenin yoldan gelen titreşimlerden yalıtılması, aracın devimsel özelliklerinin iyileştirilmesi için, üst kısmın tekerleklerden esnek bir ortamla ayrılması. Sürekli olan ödemelerden bazılarının yapılamaması, ödemeye ara verilmesi. Asılma. El çektirme. Ödek. Katı asıltı.

System : Yerbilimin zaman birimlerine ilişkin bir dönem süresince oluşmuş katman topluluğu. Usul. Yöntem. Vücut. Yapı. Sistem. Şebeke. Aralarında karşılıklı işlevsel bağlılıklar bulunan bir dizi öğenin oluşturduğu bütünlük. Düzen. Üzerinde ölçme yapılan ya da söz konusu olan belirli nesneler topluluğu.

 

Suspension bridge : Asma köprü.

Suspension chaine : Askı zinciri. Işıldağı ya da herhangi bir aygıtı demir boruya bağlayan zincir.

Suspension clause : Askıya alma hükmü. Askıya alma şartı.

Suspension culture : Süspansiyon kültürü. Sıvı kültürde çoğaltılmış hücre topluluğu.

İngilizce Suspension system Türkçe anlamı, Suspension system eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Suspension system ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A change in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

 

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Abnormal budget : Olağanüstü bütçe. Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

Ability to pay principle : Ödeme gücü ilkesi. Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

Suspension system synonyms : a change in demand, a shift in demand, a type mutual funds, a shift in supply, a pass through certificate, abnormal budget expenditures.