Swap agreements türkçesi Swap agreements nedir

  • İki ülkenin merkez bankaları arasında imzalanan ve özellikle ödemeler bilançosunda geçici nedenlerle ortaya çıkan büyük açıkları finanse etmek veya ulusal paradan spekülatif kaçışları önlemek gibi amaçlarla ulusal paraların değişimini öngören anlaşma.
  • Takas anlaşmaları.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Swap anlaşmaları.

Swap agreements ingilizcede ne demek, Swap agreements nerede nasıl kullanılır?

Swap : Mübadele. Değiştirme. Takas etmek. Değiş tokuş etmek. Değiş tokuş yapmak. Değiş tokuş. Trampa etmek. Getirgötür. Karşılıklı bahsetmek.

Agreements : Antlaşma. Aynı fikirde olma. Uyuşma. Pakt. Uzlaşma. Uyma. Kontrat. Kabul etme. Sözleşme. Razı olma.

Swap file : Getir götür kütüğü. Getirgötür dosyası. Takas dosyası.

Swap footnotes and endnotes : Dipnotları ve sonnotları takas et.

Swap in : Getirmek. Getirme.

Swap out : Götürme. Götürmek.

İngilizce Swap agreements Türkçe anlamı, Swap agreements eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Swap agreements ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A type mutual funds : Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı.

 

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçe gideri. Olağanüstü bütçenin giderleri.

Abnormal budget : Olağanüstü bütçe. Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

A shift in individual demand : Bireysel istem kayması. Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

Ability rent : Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı. Yetenek rantı.

 

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Swap agreements synonyms : a group shares, ability to pay principle, a change in individual demand, a change in supply, a change in demand, a shift in demand.