Swiss türkçesi Swiss nedir

  • İsviçreli.
  • İsviçreli kimse.
  • Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri.
  • İsviçre.
  • İsviçre halkı.
  • İsviçre'ye özgü.

Swiss ile ilgili cümleler

English: Ali ate one slice of Swiss cheese.
Turkish: Ali bir dilim İsviçre peyniri yedi.

English: How much does your Swiss watch cost?
Turkish: Senin İsviçre saatin ne kadar?

English: It's rumored that he has a lot of money stashed away in a Swiss bank account.
Turkish: Onun bir İsviçre banka hesabında gizlenmiş çok fazla parası olduğu söyleniyor.

English: The Swiss Guards protect the pope.
Turkish: Papayı İsviçreli Muhafızlar korur.

English: The majority of the Swiss can speak three or four languages.
Turkish: İsviçrelilerin çoğunluğu üç ya da dört dil konuşabilmektedir.

Swiss ingilizcede ne demek, Swiss nerede nasıl kullanılır?

Swiss chard : Yabani ıspanak. Pazı. Yaban pancarı. Pazı yaprağı.

Swiss cheese : İsviçre peyniri. Gravyer. İnek sütünden yapılan, altın sarısı renginde, delikli yapıya sahip, teker biçiminde isviçre peyniri, emmental peyniri.

Swiss citizen : İsviçre vatandaşı (batı orta avrupa'da bir ülke).

Swiss franc : İsviçre frankı. İsviçre para birimi.

Swiss francs : İsviçre frangı. İsviçre para birimi. İsviçre frankı.

Swiss steak : Biftek ile yapılan sebzeli. İsviçre biftek. Salçalı bir yemek.

 

Swiss roll : Reçelli kek.

Swiss italian : İsviçre italyancası.

Brown swiss cattle : İsviçre esmeri sığırı. İsviçre’den köken alan, 1000 yıldan beri saf olarak yetiştirilen, dünya üzerinde geniş bir alana yayılmış, türkiye’de özellikle orta ve doğu anadolu bölgesinde yetiştirilen, vücudu iri, sağlam ve kaslı, vücut hatları arasındaki uyumu düzgün, derisi beyaz renkli, tüy rengi gümüşi griden siyaha yakın koyu esmere kadar değişen esmer tonlarında, sırtında ırk özelliği olarak açık renkli ester çizgisi bulunan, burun ucu kuyruk ucu dil ve boynuz uçları siyah renkli, meme yapısı düzgün ve meme bağlantıları güçlü, uysal mizaçlı, dayanıklı ve farklı iklim ve bakım-besleme koşullarına uyum yeteneği yüksek, süt ve et verimi yönünde yetiştirilmesine rağmen öncelikli olarak süt verimi yönünde yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı. Esmer ırk sığır. İsviçre’den köken alan, türkiye’de orta ve doğu anadolu bölgelerinde yetiştirilen, gümüşi griden siyaha yakın koyu kahverengiye kadar değen renklerde, sırtta açık renkte bir ester çizgisi bulunan, burun ucu, kuyruk ucu, dil ve boynuz uçları siyah, süt verimi ve besi yeteneği yüksek, değişik iklim koşullarına kolayca uyum sağlayabilen, kombine verimli bir sığır ırkı.

Swiss muslin : İsviçre muslini.

İngilizce Swiss Türkçe anlamı, Swiss eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Swiss ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Land : Arsa. Bir üretim faktörü olarak üretimin gerçekleştirildiği, korunabilen ancak yenilenemeyen, doğal kaynakları sağlayan ortamlardan biri. Diyar. Ülke. Vatan. Arazi. Kişisel arazi. İnmek. Aynı türden toprak parçası. Memleket.

 

Helvetic : Helvetia (isviçvre) ile ilgili. İsviçre alpleri'nde yaşayan helvetiler (isviçreliler) ile ilgili. İsviçre ile ilgili. İsviçre'ye ait. İsviçre'nin.

Helvetian : İsviçre'ye ait.

Genevan : Cenevreli kimse.

Country : Sayfiye. Kırsal. Vatan. Millet. Ülke. Köy. Yöre. Ulus. Memleket. İl.

The swiss : İsviçreliler.

Nation : Vatan. Belli bir sınır içinde yaşayan ve halk kültürüyle seçkin kültürünü yaratan insanların oluşturduğu siyasal toplum, bk. halk kültürü, seçkin kültürü, ulusal kültür. Kavim. Ülke. Budun. Halk. Ulus. Millet. Ulus devlet.

Switzerland : Orta avrupa'da bir ülke. İsviçre konfederasyonu.

Swiss synonyms : swiss people, helvetia.

Swiss ingilizce tanımı, definition of Swiss

Swiss kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A Switzer. Of or pertaining to Switzerland, or the people of Switzerland. The people of Switzerland. A native or inhabitant of Switzerland.