Take on lease türkçesi Take on lease nedir

Take on lease ingilizcede ne demek, Take on lease nerede nasıl kullanılır?

Take : Çevirmek. Çevirim eylemi. Alınan taş. Tutulan balık miktarı. Alıntı. Kabul etme (vücut). Hasat. Tutma. Tutuş. (fotoğraf) çekmek.

On : Hazır. Esnasında. Yönünde. Makbul. Olmakta olan. Çakırkeyif. Giyilmiş. Yanmak. Üzerinde.

Lease : İcar. Kiralama. Kontratla kiralamak. Kira kontratı. Tutmanlık. Bir kimsenin, iyesi bulunduğu taşınmazın kullanımını, belirli bir süreyle ve belirli bir para karşılığında bir başkasına bırakmasını anlatan ikili ilişki. Kira. Bir çeşit kira bağıtına dayanan ve kiracıyı kendisine bırakılan nesnelerin verim ve gelirini toplamak ve kiralananı gereği gibi işleterek gelir yeteneği ve gücünü azaltmamakla yükümlü kılan gelir. Kiraya vermek.

Take on : Almak (işe). Takınmak. Boy ölçüşmek. (biriyle) boy ölçüşmek. Benzemek. Üstlenmek. Kapışmak. Kavga etmek. İşe almak. İddiaya tutuşmak.

Take on board : Kabul etmek. Güvertede almak.

On lease : Kiralanmış. Kiraya verilmiş. Kiralık.

Take on trust : Güvenmek. Kanıtsız kabul etmek.

Take oneself off : (bir şeyleri düşünmek için) kendini bir yere kapatmak. Kendini izole etmek veya inzivaya çekmek.

Take on loan : Kredi almak. Ödünç almak.

İngilizce Take on lease Türkçe anlamı, Take on lease eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Take on lease ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Leases : Kira sözleşmeleri.

Renting : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kira. Kiraya verilmek. Kiraya verme. Bir kimsenin, iyesi bulunduğu taşınmazın kullanımını, belirli bir süreyle ve belirli bir para karşılığında bir başkasına bırakmasını anlatan ikili ilişki. Tutmanlık. Kiraya vermek. Yapımcılar ile oynatımcılar arasında aracılık yapan, oynatımcılara kiralamak üzere bir filmin dağıtım hakkını belirli bir süre için yapımcıdan satın alarak çalışan sinema işleyimi kolu. filmin yapımcıdan alınarak oynatımcıya kiralanması işi. Kira getirmek. Dağıtım.

Job : Alet. Zimmetine geçirmek. Zorluk. Kiraya vermek. Görev. Hizmet. Görevi kötüye kullanmak. Komisyonculuk yapmak. Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği.

Hires : Ücret. Tutmak. Kira ile tutmak. (ücret vererek) tutmak. Ücretle çalıştırmak. Kira. İstihdam etmek. Ücretle tutmak. Kiralık.

Leasing : İcare. Kiraya verme. Kira. Kiralama. Leasing. Satış yerine uzun süreli kiralama yolu. Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının kiralayan tarafından belli bir süre içinde ve belli bir kira karşılığında bir kiracıya verilmesi, anlaşmaya göre kiralananın ya olduğu gibi geri alınması ya da mülkiyetin kiracıda bırakılabilmesi işlemi. krş. kapalı uçlu kiralama, açık uçlu kiralama. Mali kiralama.

Rent : İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Parçalanma. Bir taşınmaz iyesinin, ya hiçbir emek vermeksizin salt iyelik hakkından yararlanarak ya da taşınmazın nitelikleri ve bulunduğu yerin sağladığı üstünlük nedeniyle artan değerinden elde ettiği kazanç. Tekelci toprak geliri. Kiralama ücreti. Rant. Yırtık. Kiraya vermek. Kira bedeli. Bölünme.

 

Letting out : Kira getirmek. Koparmak. Vermek. Gevşetmek (ip veya kablo veya vb'ni). Salıvermek. Özgürlüğüne kavuşturmak. Azad etmek. Kiraya vermek. Gevşetmek (ip veya kablo). Ses çıkarmak.

Hire out : Kiralama. Kiraya vermek. Kiraya verme.

Charter : (ayrıcalık) tanımak. Ferman. Patent. Patent vermek. Vermek (patent). Tanımak (ayrıcalık). Kiralama. Kiralamak (uçak veya gemi vb'ni). Uçak kiralamak.

Hire : Kiralık. Kira ile tutmak. Kira. Belirli bir nesnenin bilinen bir süre için gerçek ve tüzel kişiye verilmesi karşılığı alınan para. belirli bir nesneyi bilinen bir süre için yazılı bir sözleşmeye dayanarak kiraya verme. Tutmak. Ücret. İstihdam etmek. Ücretle çalıştırmak.

Take on lease synonyms : charters, jobbed, jobs, buys, lease, chartering.