Take refuge in türkçesi Take refuge in nedir

  • Sığınmak.
  • İltica etmek.
  • Kapağı atmak.
  • -e sığınmak.

Take refuge in ingilizcede ne demek, Take refuge in nerede nasıl kullanılır?

Take : Alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası. çevirim oyunluğunda, alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilecek olan, her biri ayrı bir sayıyla belirtilen bölüm. alıcının bir kez çalıştırılması sırasında alıcı açısı, alıcı görüş noktası, alıcı ile çevrilen görünçlük arasındaki uzaklık, mercek çeşidi, vb. etkenlere göre başka başka özellikler gösteren görüntülerin tümü. (bu son durumda görüntüler gerek çerçeve içinde kapladıkları yer, gerek görüş açısı ve noktası, gerekse çevirim sırasında alıcının devinimiyle değişik özellikler kazanır ki, bunların her biri özel bir terimle belirtilir). tv. televizyon yayınında, sinemadaki çekimin özelliklerine karşılık olan durumlar. Etkili olmak. Kabul etme (vücut). Tutulan balık miktarı. Pay. Tutuş. Reaksiyon. Kavramak. Çevirim eylemi. Avalanan hayvan miktarı.

Refuge : Sığınak. Güvenlik adası. Sığınacak yer. Sığınmak. Kalmak. Barınak. Korunak. Orta kaldırım. Refüj. Kalacak yer.

In : Dahili. De. Gelmiş olan. İktidardaki. Mevsimi gelmiş. İçine. İç. Halinde. İçinde. İçeriye.

 

Take refuge : Sığınmak. Başka bir ülkeye sığınmak.

İngilizce Take refuge in Türkçe anlamı, Take refuge in eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Take refuge in ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Make for : -e doğru yol alma. -e yönelmek. -e doğru yol almak. -e neden olmak. (sonucu olarak) meydana gelmek. Hareket etmek. -e doğru gitmek. Yolunu tutmak. Yol almak.

Asylum : Tımarhane. İltica. Himaye. Barınak. Devlerin, cinlerin, büyücülerin, alkarılarının giremeyeceklerine inanılan kutsal yerler; oda, ocak, eşik vb. ev bölümleri; zararlı etkilerden korunmak amacıyla çizilmiş büyüsel değirmiler. Melce. Sığınma. Politik sığınma. Sığınak. Akıl hastanesi.

Harbors : Barındırmak. Beslemek. Gütmek. Limanlar. Barınmak. Demir atmak.

Fall back upon a thing : Güvenmek.

Harboured : Yataklık etmek. Barındırmak. Liman. Saklamak. Korumak. Gütmek. Barınmak. Demir atmak. Misafir etmek.

Harboring : Demir atmak. Barınmak. Barınma. Yataklık. Beslemek. Gütmek. Barındırmak.

Defect : Sakatlık. Kusur. Noksan. Bozukluk. Kaçmak. Ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Eksiklik. kusur. biçim bozukluğu. Döneklik etmek. Özür.

Defected : Haleldar. Ayrılmak. Döneklik etmek. Kaçmak.

Harbor : Korumak. Liman. Yataklık etmek. Beslemek. Gemilerin barındıkları, yolcu ve yük alıp boşalttıkları yer. Barınmak. Saklamak. Gütmek. Bkz.harbour.

Haven : Barınak. Melce. Sığınak. Liman. Limana girmek. Limana sığınmak. Liman şehri.

Take refuge in synonyms : asylums, take sanctuary, harbours, defecting, crouch down, harbored, harbour, have recourse to.