Tatar nedir, Tatar ne demek

Tatar; bir tarih terimidir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de özel olarak kullanılır.

Yerel Türkçe anlamı:

Kalın açılan yufka.

Haşlanmış hamurla yoğurt karıştırılarak yapılmış olan yemek.

Postacı.

Çocukların cirit oynadıkları bir çeşit çubuk.

Jandarma, kolluk kuvveti, postacı

Gül, nergis, zambak ve benzeri çiçeklerin açılmamış goncaları.

Tiyatro'daki terim anlamı:

(Kar.):Ancak bir lehçe taklidi yapmak için perdeye seyrek çıkan bir tip.

Tatar isminin anlamı, Tatar ne demek:

Erkek ismi olarak; Bir Türk kavmi. Posta sürücüsü. Gül, zambak ve benzeri çiçeklerin açılmamış goncaları.

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

Gölge ve ortaoyunları tipi. Ne iş yaptığı belli olmayan ve seyrek görülen bir tiptir. Ancak lehçe taklidi için çıkar,

Tarih'teki anlamı:

Dobruca bölgesinde yerleştirilmiş olup otuzar kişilik ocak timara sahip olan kimselere verilen ad.

Kimi Türk topluluklarına verilen ad.

Vezir kapılarında ivedilikle haberleşmeyi sağlamakta kullanılan kimse.

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Amasya ilinde, Ezinepazarı nahiyesine bağlı bir yer. Çorum şehri, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Uşak kenti, Sivaslı belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

 

Tatar anlamı, tanımı:

Tatar ağası : Beceriksiz, başarısız, dikkate alınmayan. Posta görevi yapan tatarların amiri.

Tatar arabası : Posta arabası.

Tatar böreği : Haşlanmış yufka parçalarına yoğurt ve kıyma katılıp üzerine kızgın yağ gezdirilmesiyle yapılmış olan yemek.

Tatar çorbası : Hafifçe kavrulmuş una soğan, domates, patates vb. malzeme eklenmesiyle yapılmış olan bir çorba türü.

Tatarca : Bu Türkçeyle yazılmış olan. Tatar Türkçesi.

Tatarcık : Sıcak ülkelerde, özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan, türlü hastalıklara yol açan küçük bir sinek, yakarca (Phlebotomus). Şiddetli karın ağrısı.

Tatarcık humması : Tatarcıklarla insana geçen, şiddetli ateş ve baş ağrısı ile beliren bir hastalık.

Tatarı : Tam pişmemiş.

Yaya kaldın tatar ağası : İstediğini elde edemeyen, başarısızlığa uğrayan kimseler için kullanılan bir söz.

Posta : Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü. Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer. Takım, kol. Vapur, tren, uçak vb. taşıtlarla yapılmış olan yolculuk. Hizmet nöbetinde bulunan er. Yirmi dört saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya. Genellikle bu emanetleri götüren taşıt. Kez, defa, sefer. Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Batı : Yeryüzündeki başlıca dört yönden güneşin battığı yön, gün batısı, günindi, garp, mağrip, doğu karşıtı. Güneşin battığı yöndeki ülkeler bölgesi, Garp, Doğu karşıtı. Bulunulan yere göre güneşin battığı yönde olan bölge, garp. Siyasal anlamda Avrupa ve Kuzey Amerika. Güneşin 22 Mart'ta ve 23 Eylül'de battığı nokta.

 

Federasyon : Savunma ve dış politika alanında dayanışma amacıyla birden fazla devletin bir birlik devleti içinde birleşmesi. Aynı alandaki çeşitli kuruluşları bir arada toplayan dayanışma birliği.

Değişik : Değiştirilmiş, muaddel. Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan. Farklı. Yedek iç çamaşırı, giyecek. Çok hastalık geçirerek gelişmemiş çocuk.

Bölge : Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye. Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka.

Türk : Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse.

Tatar dolaması : Tatar denen postacıların giydikleri üstlük.

Tatar oku : Yayı çok sert olduğundan ancak bir manivela ile çekilebilen bir tür büyük ok.

Tatar olmak : Karnı sancılanmak.

Tatarağası : Tatar denen postacıların başı.

Tatarahmet : Kocaeli ilinde, Akçaova bucağına bağlı bir yer.

Tataraşı : Kesilmiş hamur içine kavurma konularak yapılmış bir çeşit çorba. Üçgen biçiminde kesilip başlanan hamur üstüne, sarımsaklı yoğurt ve yağda pişmiş yumurta dökülerek yenilen bir çeşit çorba.

Tataraşka : Çocukların içine binip eğlenmek için yaptıkları kızağa benzeyen taşıt. (İnönü, Erenköy, Dutlu -Eskişehir)

Tatarbaşı : İçi yenilebilen bir diken.

Tatarca olmak : Mide bozulmak.

Tatarcalanmak : Kimi hastalıkların geçeceği inancıyla hastayı ocak denilen kimselere tedavi ettirmek.

Tatar ile ilgili Cümleler

  • Kırım Tatarcası'nda uçağa "uçaq" deniliyor.
  • Kazan Tataristanın başkentidir.
  • Araba Tatarlarla doluydu.
  • Şimdilik tatoebada Kırım Tatarca pek yaygın değil.
  • Bir Rus'u çiz ve bir Tatar bul.
  • Tatarca konuşur musun?
  • Bir Rus'u çizersen altında bir Tatar çıkar.
  • Kırım Tatar Türkçesi'nde gümüşe "kümüş" denilir.
  • Tatarca anlıyor musun?

Diğer dillerde Tatar anlamı nedir?

İngilizce'de Tatar ne demek? : [Tatar] n. language of the Tartar tribes

n. Tatar, language of the Tartar tribes; tartar steak, type of steak, specific type of cut of meat

adj. tatar, tartar, a member of one of the Turkish peoples inhabiting Tatarstan or Central Asia

Almanca'da Tatar : n. Tatar

adj. tatarisch

Rusça'da Tatar : n. татарин (M)

adj. татарский

n. гонец (M), курьер (M)