Tears türkçesi Tears nedir

Tears ile ilgili cümleler

English: Even though Ali still had tears in his eyes, he began to smile.
Turkish: Ali gözlerinde hala gözyaşı olmasına rağmen gülmeye başladı.

English: Ali burst into tears and ran upstairs.
Turkish: Ali gözyaşlarına boğuldu ve üst kata koştu.

English: Ali wiped the tears from Mary's eyes.
Turkish: Ali Mary'nin gözlerinden gözyaşlarını sildi.

English: Ali cried tears of rage.
Turkish: Ali öfke gözyaşlarıyla ağladı.

English: Ali saw the tears in Mary's eyes.
Turkish: Ali Mary'nin gözlerindeki gözyaşları gördü.

Tears ingilizcede ne demek, Tears nerede nasıl kullanılır?

Tears of joy : Sevinç gözyaşları.

Tears of love : Aşkın gözyaşları.

Draw tears from somebody : Ağlatmak. Gözyaşı döktürmek.

Shed tears of joy : Sevinç gözyaşları dökmek. Mutluluk gözyaşı dökmek. Sevinç gözyaşı dökmek. Mutluluk gözyaşları dökmek.

A flood of tears : Sel gibi akan gözyaşı.

Burst into tears : Birden ağlamaya başlamak. Gözyaşlarına boğulmak. Boşanmak. Gözlerinden yaş boşanmak. Gözyaşlarını tutamamak.

Crocodile tears : Timsah gözyaşları. Sahte göz yaşları. Sahte gözyaşları. Yapmacık üzüntü. Sahte üzüntü.

Dissolve in tears : Gözünden yaşlar boşanmak. Gözyaşları boşanmak.

 

Be in tears : Ağlamak.

Be reduced to tears : Ağlatılmak. Gözyaşlarına boğulmak.

İngilizce Tears Türkçe anlamı, Tears eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Tears ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dewiest : Çiy ile kaplı. Taze. Canlı. Hayat dolu. Çiy gibi. Nemli. En rutubetlisi.

Eyewater : Göz yaşı. Gözlerden gelen doğal gözyaşı veya sızıntı. Göz damlası. Göz suyu. Gözler için yıkama veya tıbbi sıvı veya krem (oftamoloji).

Snivel : Sümük. Ağlayıp sızlanma. Burnunu çekmek. Burnu akmak. Ağlamak. Burnunu çekerek ağlamak. Ağlayıp sızlamak. Yakınmak. Burun çekme. Sızlanmak.

Bawling : Bağırma. Haykırma. Haykırış. Bağırtı.

Sobbing : Hıçkırma. Hüngürtü. Hıçkırarak ağlama. Hıçkıra hıçkıra.

Dewier : Hayat dolu. Rutubetli. Canlı. Çiy gibi. Üzerine çiy düşmüş. Nemli. Çiy ile kaplı. Çiyli. Buğulu.

Lachrymals : Gözyaşları. Gözyaşı bezleri. Gözyaşına ilişkin. Gözyaşları ile ilgili olan duygular.

Wailing : Ağlayan. Ağlama.

Lachrymal : Gözyaşı bezleri. Göz yaşına ait. Gözyaşına ilişkin.

Eye water : Gözlerden gelen doğal gözyaşı veya sızıntı. Göz suyu. Gözler için yıkama veya tıbbi sıvı veya krem (oftamoloji).

Tears synonyms : bodily function, body process, bodily process, eyewaters, teardrop, tear, waterworks, sob, activity, teardrops, crying, weeping, sniveling, dewy.