Testing türkçesi Testing nedir

  • Döşemde bir kaçak olup olmadığının araştırılması.
  • Sınama.
  • Test yapma.
  • Test etme.
  • Deney.
  • Bir varsayım ve bir çıkarımın geçerliğini, bir yordamın uygunluğunu ya da bir bağıntının sağlanıklığını araştırmak amacıyla başvurulan olgusal ya da sayımsal işlem.
  • Sınav.
  • Eğitim, ekonomi alanlarında kullanılır.
  • Deneyden geçirme.
  • Deneme yapma.
  • Deneme.
  • Kişilik özellikleri, yeti, yetenek, beceri, başarı ve tutumlarını ölçmek üzere bireylere ölçer uygulama.
  • Verilmiş bir ders, işlenmiş bir konu ya da tamamlanmış bir ünite ile ilişkili olarak öğrencilerin başarı durumlarını anlamak için ders öğretmenince yapılan kısa süreli, küçük sınav. bk. sözlü yoklama, yazılı yoklama. öğrencilerin derste (derslikte, işlikte, uygulamada) bulunup bulunmadıklarını anlamak için yapılan araştırma.
  • Test.
  • Sondaj.
  • Dest.
  • Ölçere vurma.
  • Kaçak denemesi.
  • Yoklama.

Testing ile ilgili cümleler

English: Ali is testing me.
Turkish: Ali beni test ediyor.

English: I'm testing it now.
Turkish: Onu test ediyorum şimdi.

English: I'm testing my new camera.
Turkish: Benim yeni kameramı test ediyorum.

English: Ali is testing us.
Turkish: Ali bizi test ediyor.

English: The letters STEP stand for the Society for Testing English Proficiency.
Turkish: STEP harfleri Society for Testing English Proficiency anlamına gelir.

 

Testing ingilizcede ne demek, Testing nerede nasıl kullanılır?

Testing apparatus : Test aparatı. Deney aleti. Deney düzeneği. Deneme aleti. Deney aygıtı.

Testing device : Deney ekipmanı. Test cihazı. Kontrol aygıtı.

Testing equipment : Deney ekipmanı. Deney donanımı. Test ekipmanı. Deney gereçleri.

Testing ground : Pilot bölge. Deneme alanı.

Testing laboratory : Nitelik testlerinin gerçekleştirildiği merkez. Test labaratuvarı. Deney labaratuvarı. Deney laboratuvarı. Deneylerin gerçekleştirildiği labaratuvar. Deneme laboratuvarı. Test laboratuvarı.

Testing method : Test metodu. Test usulü. Deney yöntemi.

Testing reliability : Bir ölçme aracıyla elde edilen sonuçların süreğenlik ya da tutarlılık düzeyini araştıran sınama işlemi. Güvenirlik sınaması.

Testing of hypothesis : Gözlem ya da deney yoluyla varsayımda öngörülen ilişkinin varlığını ya da yokluğunu araştırma. Varsayım sınama.

Testing scenario : Deney senaryosu. Deneme senaryosu. Test senaryosu. İçerisinde testin gerçekleştirileceği şartların detaylı ana hatları.

Combustion testing kit : Yanma verimini ve onu etkileyen etkenleri ölçmekte kullanılan aygıt. Yanışölçer.

İngilizce Testing Türkçe anlamı, Testing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Testing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Attempted : Teşebbüs edilen. Denenen. Çaba gösterilen. Gayret edilen.

Oral test : Öğrencilerin, işlenen konular ya da üniteler çerçevesinde kazandıkları bilgi ve beceri yönünden durumlarını; düşünme ve kavrayış bakımından olgunluk derecelerini anlamak ve değerlendirmek amacıyla, soru-yanıt yönteminden yararlanarak yapılan küçük sınav. Sözlü yoklama. Sözlü.

 

Inquiry : Soruşturma. Anket. Bir konuyu sorular sorup yanıtlar vererek araştırma. Bilgisayar, hukuk alanlarında kullanılır. Sorgu. Sorgulama. Bahis. Araştırma. Sormaca.

Exploration : Arama. Laparotomi ve operasyonlarda iç organların elle muayenesi. Eksplorasyon. Araştırma (bir konuyu). Yeryüzünde bir yörenin yakından incelenerek tanınması. Açınlayım. İnceleme. Keşif. Dolaşma (keşifte bulunmak amacıyla).

Experiment : Tecrübe etmek. Eğitim, fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. İstatistiksel açıdan, gözlemlerin veya ölçümlerin olası sonuçlarını elde etmek için kullanılan terim. test. Deney yapmak. Fizik, kimya, biyoloji gibi derslerin öğretiminde doğal olayların bağıntıları ve yasaları üzerinde bilgi edinmek; varsayım olarak benimsenen bilim yasalarının doğruluğunu göstermek; belli bir doğa olayını, etmenleri denetim altında tutarak, sınıf ya da deney odasında öğrencilere göstermek için yapılan planlı deneme ya da sınama işi. bilinmeyen bir şeyi bulmak, bir ilkeyi, bir varsayımı sınamak amaciyle yapılan eylem ya da işlem. Tecrübe. Bilimsel araştırmanın gözlem ve varsayım basamaklarından sonra gelen, gözlenen olayları, benzerlerini ya da doğada gözlenmemiş olanları, çeşitli koşullarda ve özgül yöntemlerle deneylikte yapmak için uygulanan türlü etkinliklere verilen ad. Deneyden geçirmek. Denemek.

Tests : Maden eritme potası. Ölçü. Tahlil. Denetim. Sert kabuk (böcek vb.). Kriter.

Tryout : Yeteneğini sınama. Kulak sınavı. Bir amaç için uygunluğunu değerlendirmek için deneme veya test etme. Performans özelliklerinin öğrenilmesi. Uygunluk denemesi.

Boring : Boğucu. Bayıcı. Bıktıran. Usandırıcı. Can sıkıcı. Delik. Sıkıcı. Tuzsuz. Bıktırıcı.

Dissertation : Tez. Bitirme tezi. Travay. Bitirme projesi. Söylev. Disertasyon. Uzmanlık tezi. Bilimsel inceleme. Doktora tezi.

Testing synonyms : testings, attempt, exams, effort, proving, inspections, bashes, test, trial run, exam, quiz, enquiry, boring tool, furnaces, competition, experimentation, enquiries, essay, bashed, checkups, bluer, screening, quizzes, assaying, inching, essaying, examination papers, examination, rehearsal, drilling, bluest, essayed, examinations.

Testing ingilizce tanımı, definition of Testing

Testing kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Proof. The act of testing or proving. Trial.