Timers türkçesi Timers nedir

Timers ile ilgili cümleler

English: The supermarket hired many part-timers.
Turkish: Süpermarket birçok part-time çalışanı işe aldı.

English: Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
Turkish: Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilir.

Timers ingilizcede ne demek, Timers nerede nasıl kullanılır?

Oldtimers : Eski toprak. Çok tecrübeli.

Compatible timer hardware emulation : Uyumlu zamanlayıcı donanım öykünmesi.

Error allocating timer resource : Zamanlayıcı kaynağını ayırma hatası.

Big timer : Önemli kimse. Büyük adam. Yüksek rütbeli kimse.

Blasting timer : Patlatma zamanlayıcısı. Patlatma süreyleyicisi.

Half timer : Yarım gün okuyup yarım gün çalışan çocuk.

Full timer : Tam gün çalışan kimse.

Egg timer : Kum saati. Yumurta zamanlayıcısı. Yumurta zamanlayıcı. Kaynatılan yumurtanın sertliğini ayarlamak için kullanılan küçük zamanlayıcı. Yumurta saati.

Interval timer : Aralık süre ölçeri. Aralık zamanlayıcısı. Süre zamanlayıcısı.

On timer : Zaman dolduğunda.

İngilizce Timers Türkçe anlamı, Timers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Timers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Continuum : Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Bölünmemiş şey. Doğadaki bütün nesnelerin içinde yer aldığı sürekli uzay-zaman ortamı. Sürekli ortam. Sürey. Sürem. Bütün. Kontinuum. Süreklilik. Özellikleri, kesiksiz olarak bir yerden bir yere değişen ya da aynı kalan ortam.

Releases : Kurtuluş. Salıverme. Yayın izni. Davadan vazgeçme. Azat. Devir. Muaf tutma. Bırakma. Muafiyet.

Hrs : Saatler. S. 60 dakikalık zaman diliminden daha uzun. Hours (saatler).

Time keeper : Oyun süresini saat ile saptamakla görevli hakem. Süre yargıcısı. Kılıçoyunu yarışmalarının süresini yönetmeliğe uyarak süreölçer ile izleyen ve saptayan görevli. Eskrim, basketbol alanlarında kullanılır.

Contemporary world : Çağdaş dünya.

Modern world : Çağdaş dünya.

Release : Davadan vazgeçme. Sürüm. Kurtuluş. Yayın izni. Serbest kalma. Yapımcılar ile oynatımcılar arasında aracılık yapan, oynatımcılara kiralamak üzere bir filmin dağıtım hakkını belirli bir süre için yapımcıdan satın alarak çalışan sinema işleyimi kolu. filmin yapımcıdan alınarak oynatımcıya kiralanması işi. Dağıtım. Salmak. Devir.

Meter : Ölçme aygıtı. Metre. Gösterge. Ölçü yapan aygıt. Şiir vezin. Fizik, ekonomi alanlarında kullanılır. Kutuplardan ekvatora kadar olan uzaklığın on milyonda biri. uzunluk ölçüsü, 100 santimetre. Saat ile ölçmek. Sayaç.

Timers synonyms : biological time, roman times, geologic time, cosmic time, daylight savings, daylight savings time, geological time, ut1, greenwich time, time period, time to come, present times, period of time, musical time, past times, seconds counter, stop watch, timekeepers, split second watch, shutter release, period, eternity, hours, present, metre, release button, continuance, ut, timer, greenwich mean time, past, stopwatch, clock.

 

Timers zıt anlamlı kelimeler, Timers kelime anlamı

Past : Eski. Mazi. Geçmişte kalan. -siz. Geçen. Dilb.geçmiş. Sona ermiş. Geçkin. Öte. Yanından geçerek.

Future : Ati. İleri. İlerideki. İlerki. Yarın. Filin anlattığı işin şimdiki zamandan sonraki bir zamana ait olduğunu gösteren kip. türkçede bir oluş ve kılışın gelecekte kesin olarak gerçekleşeceğini gösteren ek, -acak ekidir: dik-ecek, anlat-acak, sar-acak gibi. bu ek şahıs ekleri ile genişletilerek çekimli fiil olur. insanlara yalnız onlardan aldığımı vereceğim (t. buğra, yalnızlar, s. 102). yarın ben de onu bana gönderen makamın huzuruna çıkarak neşredilme imkanları aramakta olan dört kitabımdan söz açacağım… bakalım, beni nereye gönderecek (a. n. asya, ayın aynası, s. 71). meçhul yerlere doğru gideceğim, oradan kendimi en meçhule atacağım (peyami safa, bir tereddüdün romanı, s. 184). biraz sonra o, belki hepiniz bana nasihat vermeğe kalkacaksınız (a. h. tanpınar, huzur, s. 255). fakat, evvela cibalı’ya kadar yürüyeceğiz orada bir arkadaşa haber vereceğim (p. safa, mahşer, s. 292). vb. karşıtı geçmiş zaman’dır. bk. bildirme kipleri. Fiilin gösterdiği oluş, kılış ve durumun geleceğe bağlı olduğunu belirten zaman. bk. gelecek zaman kipi. Vadeli. Gelecek. İleriki.

Unpunctual : Dakik olmayan. Geç kalan.