Translation türkçesi Translation nedir

  • Translasyon.
  • Bir yerden başka yere aktarma.
  • Öteleme.
  • Özdeğin konum değiştirme devinimi.
  • Bir nesnenin aynı doğrultuda yer değiştirmesi.
  • Tebdil.
  • Ötelenme.
  • Mrna molekülüne aktarılmış genetik bilgiden polipeptit molekülünün sentezi işlemi.
  • Çeviri.
  • Bir ülke parasını başka ülke parasına dönüştürme.
  • Matematik bir uzayı ya da uzay içindeki nesneyi, aynı doğrultuda bir yerden başka yere götürme işlemi.
  • Bir cismin ya da dizgenin tüm noktalarının koşut doğrultuda ve eşit tatarda kakması.
  • Tahvil.
  • Elçi rna'da (mrna) kotlanmış olan genetik bilginin çözülerek belli bir proteinin sentezlenmesi olayı. translasyon, çevirme.
  • Biyoloji, fizik, kimya, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır.
  • Dönüştürüm.
  • Basınç altında bulunduğu, zaman kristallerinin ana eksenine dik düzlemler boyunca kırılarak buzulun, plastik akmasını sonuçlayan nitelik.
  • Tercüme.
  • Çevrilmiş yazı veya söz.
  • Çevirme.
  • Mrna’nın taşıdığı genetik bilgiye göre ribozomlarda amino asit dizisinin saptanarak proteinlerin sentezlenmesi, translasyon.

Translation ile ilgili cümleler

English: A translation is always also an interpretation.
Turkish: Bir çeviri aynı zamanda her zaman bir yorumdur.

English: A translation was demanded.
Turkish: Bir çeviri istendi.

English: As far as I know, this is the only translation available.
Turkish: Bildiğim kadarıyla, bu mevcut tek çeviri.

 

English: Ali read the French translation and thought it sounded OK.
Turkish: Ali Fransızca çeviriyi okudu ve onun doğru göründüğünü düşündü.

English: Ali works for a translation agency.
Turkish: Ali bir çeviri bürosu için çalışıyor.

Translation ingilizcede ne demek, Translation nerede nasıl kullanılır?

Translation bureau : Tercüme bürosu.

Translation of mark : Bir dildeki markanın başka dile çevrilerek kullanılması. (fransa'daki "eau ecarlate"ın ingilizce'ye "scarlet water"a çevrilip kullanılması ya da ingilizce "eagle" markasının dilimize "kartal" olarak çevrilmesi gibi). Marka çevirisi.

Axis translation line : Eksen kaydırma çizgisi.

Post translation translocation : Serbest ribozomlarda, proteinin sentezlenmesinden sonra uygun sinyallerle uygun organele yerleşmesi. Tercüme sonrası yerleşme.

Address translation : Adres dönüştürme.

Free translation : Başka kelimelerle açıklama. Serbest çeviri. Özensiz veya alelacele veya çalakalem yapılmış çeviri veya tercüme. Bir şeyi farklı kelimeler ile belirtme. Bağımsız çeviri.

English translation : İngilizce tercüme.

Authorized translation : Onaylı çeviri.

Direct translation : Birebir çeviri. Birebir tercüme. Doğrudan çeviri.

Exact translation : Tam çeviri. Aslına uygun tercüme. Bir başka dile tam ve kusursuz tercüme. Hatasız çeviri. Kaynağına sadık çeviri. Doğru tercüme. Hatasız tercüme.

İngilizce Translation Türkçe anlamı, Translation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Translation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Holding : Hisse. Karar. Arazi. Edinç. Stok. Depolama. Yönetmeliğe aykırı olarak topun uzun bir süre oyuncunun ellerinde kalması. Basketbol, voleybol alanlarında kullanılır. Arsa. Tutma.

Dialings : Arama tercihleri. Numara çevirirken. Çevriliyor. Arama. Çeviriyor. Aranıyor. Arıyor.

Commutation : Akım çevirme. Değişme. Hafifletme (ceza). Aralıklı ölçeğin taşıdığı özelliklerden biri olan ve aşağıdaki sayıltıyı uygulama olanağı veren kural : "a ve b gerçek sayılarsa, a+b = b+a ve ab=ba'dır.". Ceza hafifletme. Değiştirme. Komütasyon. Bir işlemde iki öğenin değişikliğe yol açmadan birbirlerinin yerini alması. Yerdeğişim.

Postponing : Tecil etmek. Sonraya bırakmak. Ertelemek. Geciktirmek.

Assembly : Kurul. İçtima (askeri terim). Kurmak. Topluluk. Meclis. Çatma. Kongre. Dizileme. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Derleyici.

Debenture : Borç senedi. Senet.

Translating : Çevirisini yapmak. Çevirmek. Tercüme yapmak. Dönüştürmek. Tercüme etmek.

Bond : Yapıştırmak. Antrepoya koymak. Resmi. Birleştirmek. Bağlamak. Yapışma. Tutturmak. Bağ. Bağlanma. Bir özdecik oluşumunda iki öğeciğin kimi dış eksiciklerinin ortaklaşa kullanımı ile ya da eksicik alışverişi ile sağlanan bağlanım.

Subtitle : İkincil başlık. Altyazı yazmak. Arayazı. Alt yazı. Altbaşlık. Alt konu başlığı. Altyazı geçmek. Sessiz sinema çağında söyleşmeleri, sözü vermek; konuyla, olguyla ilgili açıklamalarda bulunmak için, iki çekim arasına yerleştirilen yazı. Alt başlık. Altyazı.

Conversion : Sayı. Dönüşüm. Bozma. Bir konutun, çok sayıda ev halkının yararlanabileceği konut birimlerine ya da bir yapının kullanım biçiminin başka kullanım biçimlerine dönüştürülmesi. Çekirdek tepkime kabında, bir gereci bölünebilir özdek durumuna getirme süreci. örn. th232'nin u233'e çevrilmesi. *. Borç değiştirme. İhtida. Dinsel ya da siyasal bir inancın, bir kanının yerine başka birinin benimsenmesi. bunu yapan kişi. Din değiştirme.

Translation synonyms : surtitle, written account, supertitle, change of integrity, interlingual rendition, written record, trot, encircling, version, transformation, debenture bond, converting, crib, bill, long term bond, revision, stock, interpretations, enclosures, retroversion, rendering, circling, delaying, crankle, renditions, rendition, mistranslation, stocks, interpretation, versions, transmogrification, caption, bank annuities.

Translation ingilizce tanımı, definition of Translation

Translation kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of translating, removing, or transferring. As, the translation of Enoch. The translation of a bishop. Removal. Also, the state of being translated or removed.