Trespass türkçesi Trespass nedir

  • Tecavüz etmek (hak).
  • (başkasının mülküne) izinsiz girmek.
  • Suç işlemek.
  • Günah işlemek.
  • Tecavüz etmek.
  • Bozmak.
  • Yasayı çiğneme.
  • Araziye tecavüz.
  • İzinsiz girmek.
  • (sınırları vb) çiğnemek.
  • Günah.

Trespass ile ilgili cümleler

English: Ali is trespassing.
Turkish: Ali izinsiz girendir.

English: I was trespassing.
Turkish: Ben izinsiz giriyordum.

English: You are trespassing on private property.
Turkish: Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.

English: It was not permitted that the inhabitants trespass in the area.
Turkish: Burada oturanların bu alandan geçmelerine izin verilmedi.

English: No Trespassing.
Turkish: Girilmez.

Trespass ingilizcede ne demek, Trespass nerede nasıl kullanılır?

Trespass on : İzinsiz girmek. Suistimal etmek. Tecavüz etmek. İhlal etmek. Kötüye kullanmak. Suiistimal etmek. İstismar etmek. İzinsiz girmek (başkasının arazisine).

Trespass upon : Kötüye kullanmak. Suistimal etmek. İzinsiz girmek. İhlal etmek. Tecavüz etmek. İzinsiz girmek (başkasının arazisine).

Trespassed : Araziye tecavüz. (başkasının mülküne) izinsiz girmek. Tecavüz etmek (hak). Bozmak. İzinsiz girmek. Günah işlemek. Günah. (sınırları vb) çiğnemek. Yasayı çiğneme. Tecavüz etmek.

Trespasser : Tecavüzcü. İzinsiz giren kimse. (başkasının mülküne) izinsiz giren. Mütecaviz. Günahkar.

 

Trespassers : Tecavüzcü. (başkasının mülküne) izinsiz giren. Günahkar. İzinsiz giren kimse. Mütecaviz.

Trespasses : Suç işlemek. Tecavüz etmek (hak). Günah işlemek.

Trestle table : Taşınır masa. Sehpalı masa. Eğreti masa. Sehpalı resim tahtası.

Trestle : Tabanlı dikme. Köprü ayağı. Masa ayaklığı. Demir iskeletli köprü. Sıpa. Viyadük. İskele sıpası. Sehpa. Kazık ayak. Tezgah.

Tress : Saç lülesi. Saç örgüsü. Bukle (saç). Bukle. Lüle (saç). Lüle. Belik. Saçını örgü yapmak. Saçını örmek. Bulke.

Tresses : Bulke. Saç lüleleri. Bukleler. Saç örgüsü. Lüle.

İngilizce Trespass Türkçe anlamı, Trespass eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Trespass ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Tort : İncinme. Haksız fiil. Haksızlık. Tazminat yükümlülüğü. Başkalarına veya onların mallarına karşı yapılan haksız fiil ya da zarar. Haksız muamele. Haksız fiilden doğan zarar.

Stumbles : Tökezlemek. Sürçmek. Sendelemek. Günaha girmek. Hata yapmak. Dili sürçmek. Yanılmak. Ayağı takılmak.

Perpetrating : Yapmak. Kötü yapmak. İşlemek. İka etmek. İşlemek (suç vb). İrtikap etmek. Yapmak (hata). Yapmak (hata vb.). İşlemek (suç).

Sinful : Ayıp. Utanç verici. Günahlı (kimse). Günahkar. Günah niteliğinde. Hain. Günahlı. Fena. Kötü.

Aggress : Saldırmak. Hücum etmek. Taarruz etmek.

Poach : Çılbır yapmak. Vıcık vıcık olmak (toprak). Kaynatmak (yiyecek). Kaçak avlanmak. Yasak bölgeye girmek. Kapmak. Sportmence davranmamak. Toprağı çiğneyip karıştırmak. (yumurtayı) kırıp kaynar suda pişirmek.

 

Assaulted : Saldırmak. Irza geçmek. Saldırılmış. Hücum etmek.

Getting into trouble with the law : Başı kanun ile belada olmak.

Eviller : Yermek. Fena. Dert. Bela. Kötü. Canavar. Kötülük. Fenalık. Musibet.

Assault : Tartaklamak. Saldırı. Tecavüz. Hücum etmek. Taarruz etmek. Üstüne varmak. Aniden ve vahşice saldırmak. Saldırmak. Irza geçmek.

Trespass synonyms : civil wrong, trespass quare clausum fregit, trespass viet armis, continuing trespass, trespass de bonis asportatis, trespass on the case, breach of the law, offends, misdeed, faults, trespassed, breach, abuse, alloy, erred, commit, transgressed, aggressed, break, stumbling, stumble, adulterates, transgression, offend against, affects, infract, violate, poaches, transgressions, encroach, commit an offence, assaults, sin.

Trespass zıt anlamlı kelimeler, Trespass kelime anlamı

Keep : İşletmek (otel vb). Saklamak. Kale. Kayıt tutmak. Geçim. Konumunda tutmak. Bakmak. Bakım. Kalmak. Tutmak.

Trespass ingilizce tanımı, definition of Trespass

Trespass kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To go. Hence, to depart. To pass beyond a limit or boundary. Any injury or offence done to another.