Truly türkçesi Truly nedir

Truly ile ilgili cümleler

English: He is truly sick.
Turkish: O gerçekten hasta.

English: Ali is now truly on his own.
Turkish: Ali artık gerçekten tek başına.

English: He truly is a prodigy.
Turkish: O, gerçekten bir dahidir.

English: Ali was truly desperate.
Turkish: Ali gerçekten çaresizdi.

English: After a week, Tom had well and truly worn out his welcome.
Turkish: Bir hafta geçtikten sonra, Tom'un misafirliği iyice kabak tadı vermişti.

Truly ingilizcede ne demek, Truly nerede nasıl kullanılır?

Truly yours : Saygılarımla.

Yours truly : (mektubun sonunda) saygılarımla. Bendeniz. Hürmetlerimle. Hürmetlerle. Saygılarımla.

Untruly : Yanlış bir şekilde. Vefasızca. Sahte bir şekilde. Sahte olarak. Doğru olmayan bir şekilde. Vefasız bir şekilde.

Trull : Orospu. Fahişe.

Trulls : Orospu. Fahişe.

Gastrulas : Embriyo gelişim evresi. Gastrula. Embriyonik gelişim evresi (biyoloji terimi).

Tru cut : Dışı düz kanül, iç yüzü çentikli bir pimden oluşan, biyopsi örneği dokudan kesildikten sonra, çıkarılırken kapanabilen, tek kullanımlık biyopsi iğnesi, tru-kat biyopsi iğnesi. lenf yumrusu, karaciğer ve böbrek gibi perkutan biyopsilerde yaygın olarak kullanılır. Kesici biyopsi iğnesi. Tru-kat biyopsi iğnesi.

 

Gastrulate : Gastrula safhasının meydana gelmesi. Gastrulasyona girmek. Gastrula oluşturmak. Gastrülasyon. (biyoloji terimi) gastrulasyon geçirmek (embriyonik gelişim aşaması). Gastrulasyon evresinde olmak.

Truant : Kaçamak yapan. Okul kaçağı. Aylak. Kaytarıcı. Kaytarıkçı. Okulu asmış. Kaçkın. Kaçak. Okuldan kaçmış. Dersi asan kimse.

Gastrulation : Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Blastula safhasında blastulanın bir kutbunun içeri çökmesiyle gastrula ve ilk bağırsak boşluğunun meydana gelmesi. gastrulasyon. Fetüsün gelişim evresi (biyoloji terimi). Gastrulasyon. Blastulanın mideye benzer biçim alması olayı. Bağırsak oluşumu.

İngilizce Truly Türkçe anlamı, Truly eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Truly ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

For good and all : Tamamiyle. Sürekli olarak. Temelli olarak. Velhasıl. Temelli. Temelli olarak velhasıl. Netice olarak.

Actually : Fiilen. Sahi. Asıl. Filvaki. Aslına bakarsak. Aslında. Doğrusu. Bizatihi.

At heart : Özünde. Aslında. Kalpten. Kalben. Hakikatte. Doğrusu. İç yüzünde. Esasında.

Appositely : Uygun olarak. Uygun bir şekilde. Doğru dürüst.

Equable : Dengeli. Muntazam. Ilıman. Sakin. Değişmez. Ilıman (iklim). Kolayca kızmayan. Serinkanlı. Muvazeneli. Soğukkanlı.

Definitely : Elbette. Kesin olarak. Yüzde yüz. Açıkça. Kesinlikle. Kuşkusuz. Mutlak surette. Mutlaka. Yakinen.

Veraciously : Gerçek bir şekilde. Samimice. Sadık bir biçimde. Gerçek olarak. Doğrucu bir şekilde. Samimi bir şekilde. Dürüst bir şekilde.

 

Koshers : Doğru. Kaşer. Temiz. Museviler için turfa olmayan. Turfa olmayan. Yahudi inançlarına uygun hazırlanan. Yahudi din kurallarına göre hazırlanmış yiyecek ve içecek.

Genuinely : Gerçek olarak.

Jure : Latince jure humano teriminin bir parçası (insanların yasalarına göre). Hukuken.

Truly synonyms : formals, rightly, in point of fact, dejure, chummiest, decidedly, in actuality, lawfully, duly, blankest, candidly, guilelessly, in truth, abask, honestly, surely, cosily, indeed, cheerly, cordial, by law, absolutely, with candor, accomplished, according to hoyle, down to the ground, dandyish, clean cut, in earnest, clear, bang on, fair and square, forsooth.

Truly zıt anlamlı kelimeler, Truly kelime anlamı

Insincerely : İkiyüzlü bir şekilde. Samimiyetsizce. Vefasızca. Riyakarca. Onursuz bir şekilde.

Truly ingilizce tanımı, definition of Truly

Truly kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The facts are truly represented. In a true manner. In agreement with fact. According to truth. As, to state things truly.