Turbidness türkçesi Turbidness nedir

Turbidness ingilizcede ne demek, Turbidness nerede nasıl kullanılır?

Turbid fog : Yoğun sis.

Become turbid : Bulanmak.

Turbid : Karışık. Çalkantılı. Çamurlu. Düzensiz. Tortulu. Bulanık. Yoğun.

Turbidimeter : Parçacık yoğunlukölçeri. Bulanıklık ölçer. Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bulanıklıkölçer. Türbidimetre. Saydamlığı veya donukluğu veya opaklığı ölçen alet. Suyun bulanıklık derecesini ölçmek için kullanılan alet. Turbldimetre. Katı asıltı dizgelerinde, bağıl ışık geçirimini ölçerek asıltı derişimini ya da yüzey alanını belirleyen aygıt. Turbidimetre.

Turbidimetry : Bir sıvıda, asılı bulunan taneciklerin niteliğini, ışık geçiriminin sıvıdaki katıların niceliğiyle değişmesine dayanarak belirleme. Opaklığı ölçme. Türbidimetri. Bulanıklık ölçümü. Parçacık yoğunluk ölçümü. Bulanıklık ölçüm. Bulanıklık ölçme. Bulanıklıkölçüm.

Turbidity : Bulanıklık. bir hücre karışımındaki hücre sayısının varlığının belirtisi olan ve optik olarak ölçülebilen bulutsu görüntüsü. Bulanıklık. Su içerisindeki asılı partiküller nedeniyle berraklığın bozulması, turbidite. Bulanıklılık. Turbidite. Türbidite. Parçacık yoğunluğu. Berrak durumda bulunan ve içinde gözle görülen herhangi bir partikül var olmayan içeceklerin, herhangi bir hata sonucunda berraklığını yitirmesi. gıda maddelerinde tanı ölçütü, turbidite. Bir çözeltinin, içerdiği katı asıltılar nedeniyle saydamlığını yitirmesi durumu. Karışıklık.

 

Turbidities : Turbidite. Parçacık yoğunluğu. Çalkantılılık. Yoğunluk. Bulanıklılık. Türbidite. Karışıklık. Bulanıklık.

Turbidity test : Bulanıklık testi. Uht yöntemiyle sterilize edilmiş sütlerin diğer sterilize sütlerden, kaynatılmış sütlerin çiğ ve pastörize sütlerden ayırt edilmesi amacıyla yapılan test.

Turbidly : Çamurlu bir tarzda. Bulanık bir tarzda.

İngilizce Turbidness Türkçe anlamı, Turbidness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Turbidness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Muddiness : Sönük. Bulanıklılık. Gitar manyetiğinin çıkış gücüne, yüksekliğine, gitarı oluşturan ağaç türüne veya tellere bağlı olarak tel titreşimlerinin dağınık alınması sonucu seslerin tane tane alınamaması, kontrolsüz ve birbirine girmiş biçimde çıkması. Pislik. Çamurlanma.

Deepness : Çalgı öz yankısının kişide oluşturduğu his. Enginlik. Zeka. Akıllılık. Koyuluk. Derinlik. Boğukluk.

Pallors : Soluk benizlilik. Beniz sarılığı. Solgunluk.

Washiness : Cansızlık. Sululuk. Solgunluk.

Blur : Bulanıklaştırmak. Bulanık. Flu yapmak. Bulanıklaşmak. Bulaştırmak. Lekelemek. Net görülmeyen şey. Bulandırmak. Net görülmesini zorlaştırmak. Karaltı.

Dinginess : Adı çıkmışlık. Adilik. Paslı olarak. Monotonluk. Donukluk. Tek düzelik. Rengi soluk oluş. Pas. Kirlilik.

 

Achroma : Akromi. Renksizlik.

Dimness : Matlık. Donukluk. Loşluk. Belirsizlik. Sönüklük.

Slimeness : Kayganlık. Yaltakçılık. Yapışkanlık.

Haze : İnce sis. Canından bezdirmek. Hafif sis. Sis. Şüphe. İnce duman. Uğraşmak. Belirsizlik. Duman.

Turbidness synonyms : feculence, as dark as pitch, darks, as black as pitch, dark, nebulousness, caliginous, nebulosities, blurriness, solarization, slushiness, sloppiness, nebulosity, pallidness, indistinctness, achromasia, blurredness, elusiveness, mackle, darksome, haziness, darkness, mistiness, filminess, slipshodness, blurs, indefiniteness, brume, benightedness, faintness, clouded, darkling, darkest.

Turbidness ingilizce tanımı, definition of Turbidness

Turbidness kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Muddiness. The quality or state of being turbid. Foulness.