Tutuş nedir, Tutuş ne demek

  • Tutma işi

Tutuş isminin anlamı, Tutuş ne demek:

Erkek ismi olarak; Çekişme, tartışma. Savaş, mücadele. Tamam, hepsi, bütün.

Bilimsel terim anlamı:

Ses çıkarmada gerilim ile gevşeme arasındaki ikinci evre.

Fransızca'da Tutuş ne demek?:

tenue

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Çorum kenti, Dodurga belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Tutuş anlamı, tanımı:

Tutuşma : Tutuşmak işi.

Tutuşmak : Yanmaya başlamak, ateş almak. Telaşlanmak. Bir işe başlamak, girişmek. Kızarmak, kızıllaşmak. Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak.

Tutuşturma : Tutuşturmak işi.

Tutuşturmak : Tutuşmalarını veya tutuşmasını sağlamak. Coşturmak, çok heyecanlandırmak. Karşısındakinin isteyip istemediğini düşünmeksizin ansızın vermek.

Eline tutuşturmak : Karşısındakinin isteyip istemediğini düşünmeksizin verivermek.

Etekleri tutuşmak : Çok telaşlanmak.

Lades tutuşmak : Tavuğun lades kemiğini birer ucundan karşılıklı tutup kırarak lades oyununa başlamak.

Paçası tutuşmak : Telaşlanmak.

Yanıp tutuşmak : Elde edemediği bir şey için büyük üzüntü duymak. güçlü bir aşk ile sevmek. bir şeyi elde etmek için güçlü bir istek duymak.

Tutma : Tutmak işi. Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj. Destekleme. Yanaşma.

 

Tutuş : Kolların, vücudun bir yerinde ya da bir yönünde tutulduğu durum.

Tutuşabilir gazlar : Hidrojen, hidrokarbonlar, karbonmonoksit ve bunların karışımları gibi endüstrideki yanıcı gazlar.

Tutuşabilme : Tutuşabilmek işi.

Tutuşabilmek : Tutuşma imkânı veya olasılığı bulunmak. İlgili cümle: "“Büyük anıtlar bakımsızlıktan yıkılabilir, ormanlar tutuşabilir.”" N. Hikmet.

Tutuşkan : Genellikle parlama noktası 40°C'nin altında olan ve kolayca yalazlanan özdek. Kolayca tutuşmaya uğrayan.

Tutuşkan çözen : Kolayca alaz alabilen çözen.

Tutuşkan gaz : Tutuşkanlık özelliği gösteren gaz.

Tutuşkan sıvı : Tutuşkanlık özelliği gösteren sıvı.

Tutuşkanlık : Kolaylıkla tutuşma özelliği.

Tutuşlamak : 1.Yalancı tanıklık yaptırmak. 2.İki kişinin arasını açmak, birbirine karşı kışkırtmak. Eline geçeni yanındakine vermek. Tutuşturmak, yakmak.

Tutuş ile ilgili Cümleler

  • Bir keresinde el ele tutuşmuştuk.
  • Sadece el ele tutuşalım.
  • Şimdi ateşi tutuştur!
  • Bir çember oluşturun ve el ele tutuşun.
  • Kuru yapraklar hemen tutuştu.
  • Kalbimin derinliklerinde bir ateş var - tutuşan bir kalp.
  • Çiftler burada halk içinde genellikle el ele tutuşmazlar.

Diğer dillerde Tutuş anlamı nedir?

İngilizce'de Tutuş ne demek? : n. take

v. ignite, flame up, blaze, burn, catch, inflame, kindle, take, catch fire