Undertaker türkçesi Undertaker nedir

  • Cenazeci.
  • Girişimci.
  • Cenaze levazımcısı.
  • Spekülatör.
  • Cenaze levazımatçısı.
  • Ölü kaldırıcı.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Sözleşmeciden devraldığı işi tamamlamakla yükümlü gerçek veya tüzel kişi. bk. müteahhit.
  • Yüklenici.
  • Para karşılığı cenaze işlerini üstlenen kimse.
  • Müteahhit.
  • Üstenci.
  • Cenaze kaldırıcısı.

Undertaker ingilizcede ne demek, Undertaker nerede nasıl kullanılır?

Undertakers : Cenazeci. Ölü kaldırıcı.

Undertake a journey : Uzun bir yolculuğa hazırlanıp çıkmak. Uzun bir yolculuğa çıkmak.

Undertake a task : Görev yüklenmek.

Undertake : Üzerine alma. Deruhte etmek. Girişmek. Yüklenmek. Söz vermek. Üstlenmek. Başlamak. Denemek. Taahhüt etmek. Garanti etmek.

Undertaken : Söz vermek. Yüklenmek. Üstlenilmiş. Üstlenmek. Üstlenilen. Girişmek. Garanti etmek.

Open undertaken : Açık işyeri. Belirli ve örtülü bir çatı ya da yapı altında olmaksızın üstü ve her yanı açık yol, köprü, bina yapımı gibi açık havada çalışılan işyeri.

Undertakes : Üstlenmek. Yüklenmek. Söz vermek. Deruhte etmek. Başlamak. Denemek. Garanti etmek. Taahhüt etmek. Girişmek.

Commercial undertaking : Tecim girişimi. Ticari taahhüt. Türlü biçimde ekonomik çalışmayı amaç edinen tüzel kişilik.

Undertakings : Vaat. Girişme. Taahhüt. Üstlenme. Cenaze kaldırma. İşletme. Girişim.

 

Give an undertaking : Söz vermek. Taahhüt etmek. Vaad etmek. Taahhüt vermek.

İngilizce Undertaker Türkçe anlamı, Undertaker eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Undertaker ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

Building contractor : İnşaatçı. Yapsatçı. Konut yapıp, kat-konut olarak satan ve geçimini bundan sağlayan girişimci. bk. yapı girişimcisi. İnşaat müteahhidi. İnşa müteahhidi. Bir yapının ya da kent ve kasabaların düzentasarlarının tümünün ya da bir bölümünün hazırlanmasını üstlenen kimse, yüklenici. Kendi adına veya sözleşmeciden devraldığı inşaat işini yapmakla yükümlü gerçek kişi.

Bulled : Zırva. Hisselerin değerini yükseltmek. Spekülasyon yapmak. Polis. Kocaman erkek hayvan. Boğa. Piyasayı yükseltmek (borsa). Gaf. Vurguncu.

Plungers : Kumarbaz. Dalgıç. Dalma pistonu. Büyük oyuncu. Tulumba pistonu. Kilit pimi.

Entrepreneurs : Girişimciler. Eğlence düzenleyicisi.

Vendor : Sağlayıcı. Bir nesneyi satan ya da adına satış yapılan kişi. Tedarikçi. Mal ve hizmet satan gerçek veya tüzel kişi. Taşeron. Bayi. Satış makinesi. Satıcı. Bilgisayar, iktisat, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır.

 

Entrepreneur : Eğlence düzenleyicisi. Müteşebbis. Atılımcı. İş adamı. Emek, sermaye ve doğayı bir araya getirerek üretim sürecini bir üretim faktörü olarak tasarlayan, örgütleyen ve onun tüm riskini üstlenen kişi.

Adventurers : Maceraperest. Serüvenci. Maceraperestler. Vurguncu. Dolandırıcı.

Entrant : Başlayan. Aday. Kabul edilen kişi. (sınava) giren kimse. Bir mesleğe giren. Yarışmacı. Kaydolan kimse. Giren kimse.

Purveyors : Sağlayan kimse. Erzak müteahhidi. Pezevenk. Gıda maddesi toptancısı. Satıcı. Mal veya hizmet sağlayan iş. Erzak sağlayan. Erzak toptancısı. Tadarik eden.

Undertaker synonyms : trained worker, funeral undertaker, a group shares, purveyor, building contractors, adventurer, contractee, embalmer, scalpers, morticians, skilled workman, a shift in individual demand, a shift in supply, underwriter, constructor, a change in supply, funeral director, plunger, ability to pay principle, engrossers, enterpriser, scalper, a shift in demand, undertakers, speculator, operators, engrosser, promoter, ability to pay approach, abnormal budget receipts, bear, promoters, builder.

Undertaker ingilizce tanımı, definition of Undertaker

Undertaker kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who undertakes. One who engages in any project or business.