Unreasonable türkçesi Unreasonable nedir

Unreasonable ile ilgili cümleler

English: Ali isn't an unreasonable man.
Turkish: Ali mantıksız bir adam değil.

English: He's not an unreasonable man.
Turkish: O mantıksız bir adam değil.

English: I think that's an unreasonable demand.
Turkish: Onun mantıksız bir talep olduğunu düşünüyorum.

English: Ali is being unreasonable.
Turkish: Ali mantıksız oluyor.

English: She asked me for an unreasonable sum of money.
Turkish: Benden aşırı miktarda para istedi.

Unreasonable ingilizcede ne demek, Unreasonable nerede nasıl kullanılır?

Unreasonableness : Mantıksız olma durumu. Mantıksızlık. Sağduyudan yoksun olma. Akıl fikirden yoksun olma. Aşırılık. Abartı.

Unreasonably : Aşırı bir biçimde. Anlamsızca. Aşırı yüksek bir şekilde. Mantıksız bir şekilde. İnsafsızca. Aşırıca. Gerçekçi olmayan bir şekilde.

Unreason : Anlamsızlık. Saçmalık. Akılsızlık. Mantıksızlık. Manasızlık.

Unreasoned : Bir temele dayandırılmamış. Bir nedene dayanmayan.

Unreasoning : Batıl. Akılsız. Akıl almaz. Mantık dışı. Nedensiz. Mantıksız.

İngilizce Unreasonable Türkçe anlamı, Unreasonable eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Unreasonable ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fallacious : Yanlış fikirlere dayanan. Yanlış. Safsatalı. Çürük. Aldatıcı. Boş. Hatalı. Safsata. Temelsiz.

Unconceivable : Anlaşılmaz. Kavranması zor. Düşünülemez. Anlaması zor. İnanılmaz. Hayal etmesi zor. Akla uygun olmayan.

Bathetic : Aşırı duygusal. Ağlak. Gülünç.

Chimerical : Boş. Gerçek olmayan. Asılsız. Hayali. İmkansız.

Colorless : Silik. Tekdüze. Soluk. Solgun. Donuk. Yansız. Tarafsız. Renksiz. Cansız.

Beyond the bounds of reason : Mantık sınırlarının ötesinde.

Ballocks : Berbat etmek. İçine etmek. Yumurtalıklar. Bozmak. Manasız (kaba britanya argosu). Taşaklar. Zırva. Yumurtalar. Taşak. Hayalar.

Futility : Gereksizlik. Anlamsızlık. Faydasızlık. Boşuna oluş. Abes olma. Boşuna olma. Yararsızlık. Beyhudelik.

Nugatory : Hükümsüz. Kıymetsiz. Boş. Değersiz. Faydasız. Geçersiz.

Crass : Kaba. Aptalca. Hissiz. Dangalak (argo terim). Ahmak. Galiz. İncelikten yoksun. Bön. Dangalak.

Unreasonable synonyms : unlogical, senseless, emptier, the absurd, excessive, fantastic, antirational, crackpot, blethered, deadpanned, imagination boggles at the thought, inadvisable, beyond all reason, balls, colourless, irrational, ridiculous, preposterous, baboonish, inflated, vain, fatuous, astronomical, ill advised, meaningless, reasonableness, prohibitive, empty headed, brutes, illegitimate, blethering, bafflegab, unplausible.

Unreasonable zıt anlamlı kelimeler, Unreasonable kelime anlamı

Logical : Mantıksal. Uygun. Makul. Mantıklı. Mantıklı (kimse). Lojik. Mantıki. Mantığa uygun. Tutarlı.

 

Moderate : Yumuşatmak. Görüşleri aşırıya kaçmayan. Azaltmak. Makul kimse. Yatışmak. Hafifletmek. Yumuşamak. Hafiflemek. Ilımlı kimse. Ilımlı.

Reasonable : Çok da fena olmayan. Haklı. Usasığar. Akıllıca. Ortalama us ölçülerine uygun düşen ya da mantık yoluyla sınanabilen. Akla yakın. Mantıklı. Mantıksal. Akla yatkın. Münasebetli.

Unreasonable antonyms : rational.

Unreasonable ingilizce tanımı, definition of Unreasonable

Unreasonable kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Immoderate. Irrational. Not reasonable. Exorbitant.