Uslu nedir, Uslu ne demek

Uslu; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

"Uslu" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz" - Anonim şiir
  • "Uslu ve çekingen huyum ne kendimi ne de nafakamı herhangi bir sert hareketle savunmaya asla müsait değildi." - Y. K. Karaosmanoğlu

Yerel Türkçe anlamı:

Yaşlı, sözü dinlenir kişi.

Yaşlı, sözü dinlenir.

Uslu isminin anlamı, Uslu ne demek:

Erkek ismi olarak; Akıllı, zeki, uysal, sakin kimse. Kız ismi olarak; Akıllı, zeki, uysal, sakin kimse.

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Elâzığ kenti, Sivrice ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Bitlis kenti, Reşadiye bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Uslu kısaca anlamı, tanımı:

Uslu durmak : Yaramazlık etmemek.

Uslu akıllı : Olgun bir biçimde. Olgun, ağırlığı ve değeri olan (kimse).

Akıllı uslu : Dengeli olan. Akıllı olarak, yaramazlık etmeyerek.

Usluluk : Uslu olma durumu.

Deliden al uslu haberi : "deli, sır saklamasını bilmediği için haberin doğrusu ondan alınır" anlamında kullanılan bir söz.

İki deliye bir uslu koymuşlar : "birbirleriyle anlaşamayan, kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllının olması gerekir" anlamında kullanılan bir söz.

 

Kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar : "atılgan kişilerin sessiz ve eylemsiz durmaları, onları çileden çıkaran bir durum baş gösterince sona erer" anlamında kullanılan bir söz.

Toplum : Topluluk. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet.

Çevre : Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Yağlık. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi.

Rahatsız : Rahat kullanılmayan, sıkıntı, tedirginlik veren. Hasta, keyifsiz. Rahatı olmayan, tedirgin, huzursuz.

Edep : Toplum töresine uygun davranma. İyi ahlak, incelik, terbiye.

Müeddep : Uslu, terbiyeli, edepli.

Yaramaz : Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan. Söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayak direyen, haşarı (çocuk), uslu karşıtı. Çapkın.

Karşıt : Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.

Uysal : Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı bir biçimde. Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı.

Bir : Sayıların ilki. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Beraber. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Sadece. Bu sayı kadar olan. Eş, aynı, bir boyda. Ancak, yalnız. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Bir kez. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Aynı, benzer.

 

Akıllı : Uyanık geçinen. Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil. Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz.

Zeki : Çabuk ve kolay kavrayan. Zekâ varlığı gösteren. Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek.

Uslu durmak : yaramazlık etmemek. İlgili cümle: "“Sizin gitmeyeceğinizi bildiği için uslu oturacaktır.”" A. Gündüz.

Uslubiber : Karabiber.

Usluca : Ağrı şehri, Patnos belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Diyarbakır ili, Ergani ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Giresun şehri, Çamoluk ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.

Usluebekömeci : Ebegümeci.

Usluer : 3. Bir erkek ismi olarak anlamı; Akıllı kimse.

Usluğu çekilmek : Bayılmak, içi geçmek

Usluğu geçmek : Bayılmak, içi geçmek: Sabahtanberi ağzıma bir lokma koymadım, üslüğüm geçti demin.

Usluğu gitmek : Bayılmak, içi geçmek

Usluğu kaçmak : Bayılmak, içi geçmek

Uslup : Akıllı. Gaza batırılmış paçavra.

Uslu ile ilgili Cümleler

  • Hiçbirimiz o uslu çocuklardan değildik.
  • Tom'un uslu durmasını istedim.
  • Hepinizin uslu durmasını istiyorum.
  • Uslu durmazsan beş kardeş geliyor!
  • Çocuklarınız çok uslu.
  • Uslu dur, yoksa seni buradan atacağım.
  • Ali uslu durmamı söyledi.

Diğer dillerde Uslu anlamı nedir?

İngilizce'de Uslu ne demek? : adj. quiet, good, docile, sedate, squeezable, tame, well-behaved

n. method, procedure, way, technique, process, system, order, brand, cut, formality, modus, observance, practice, rite, usage, wise

Fransızca'da Uslu : sage, docile, gentil/le, réglé/e

Almanca'da Uslu : adj. artig, folgsam, fügsam, gutartig, lenksam, willig, zutraulich

Rusça'da Uslu : adj. благоразумный, послушный, смирный, кроткий, смиренный, благовоспитанный