Vapour türkçesi Vapour nedir
- Buharlaşma.
- Buhar.
- Buharlaşmak.
- Duman.
- Böbürlenmek.
- Maddenin gaz hali. soğuk yüzeylerde oluşan yoğunlaşma.
- Buhar çıkarmak.
- Kuruntu.
- Övünmek.
- Buğu.
Vapour ingilizcede ne demek, Vapour nerede nasıl kullanılır?
Vapour barrier : Buhar kesici. Buhar engeli. Buhar bariyeri.
Vapour bath : Buhar odası. Sauna terleme odası. Buhar banyosu. Sauna.
Vapour blanket : Buğu örtüsü. Buhar örtüsü.
Vapour degreasing : Buğulu yağ giderme. Buharlı degresleme.
Vapour density : Buhar yoğunluğu.
Vapour trail : Uçağın arkasında bıraktığı iz. Uçak izi.
Vapour plating : Buğulu kaplama. Buharlı kaplama.
Mercury vapour rectifier : Cıva buharlı redresör.
Vapour lamp : Buhar lambası.
Vapour deposition : Buharlı depozisyon. Buğulu bırakım.
İngilizce Vapour Türkçe anlamı, Vapour eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Vapour ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Gasconade : Methetmek. Gösteriş yapmak. Yüksekten atmak. Övünme. Missouri eyaletinde şehir. Övmek.
Exhales : Çıkarmak. Nefes vermek. Oh çekmek. Çıkarmak (egzoz veya duman vb'ni). Çıkarmak (koku). Soluk vermek. Yaymak. (gaz vb) salmak. (nefes) alıp vermek.
Brags : Atıp tutmak. Cart curt ötmek. Övmek. Yüksekten atmak. Avurt zavurt etmek. Palavra atmak. Tafra satmak.
Steamed : Tepesi atmış. Buğulamak. Buharla çalışmak. Buharlanmış. Buğulanmış. Buharda pişirme. Buğulama. Buğulama yapmak. Zil zurna sarhoş.
Volatilize : Volkanik. Buhar olmak. Uçucu hale getirmek. Gazlaştırmak. Buharlaştırmak. Gaz haline gelmek.
Suspension : Kural dışı, yakışıksız bir davranışta bulunan ayaktopu oyuncusuna verilen, oyuncunun para vermesini gerektiren ya da onu belirli bir zaman, kimi kez de ömür boyu oynamaktan uzaklaştıran karşılık. Geçici olarak durdurma. Geçici olarak durdurulma. Çok küçük zerrelere ayrılmış olan katı parçacıkların bir sıvı içerisindeki dağılımı. suda erimeyen maddeleri içeren preparat. Süspansiyon askı. Tehir. Tekerlekleri gövdeye bağlayan, yaylanmaya olanak veren düzenek. Durdurulma. Sarkıtılma. Askılama.
Fume : Kızmak. Tütmek. Köpürmek. Patlamak. Öfkelenmek. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Yerçekimi etkisiyle yavaşça çöken, boyutları 0,1-5 mm çapındaki katı taneciklerin gaz evresinde dağılmalarından oluşan asıltı. '. Duman çıkarmak.
Exult : Sevinçten uçmak. Çok sevinmek. Sevincinden uçmak. Sevinmek. Sevinçten havalara uçmak. Çok sevinmek (bir zaferden sonra). İftihar etmek. Düğün etmek. Bayram etmek.
Vapour synonyms : clouding up, state change, boast of, vapoured, hypochondria, evaporates, steamer, chimaera, vapor, exhalation, delusions, fumes, vaporizing, hip, flashes, vaporizes, fantasies, evaporating, condensation, blow hard, hazes, chimeras, fears, phase transition, bragged, vaporisation, boasted, volatility, steam, chimera, fantasy, vapored, delusion.
Bu kısımda Vapour kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Vapour ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Vapour anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Vapour ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.