Vertebrate türkçesi Vertebrate nedir

Vertebrate ile ilgili cümleler

English: Like a typical vertebrate the human has two pairs of limbs.
Turkish: Tipik bir omurgalı gibi insan iki çift uzuva sahiptir.

Vertebrate ingilizcede ne demek, Vertebrate nerede nasıl kullanılır?

Vertebrated : Omurgalı.

Vertebrates : Omurgalılar. Omurgalı hayvan. İkincil ağızlılardan (deuterostomia), kordalılar (chordata) alt filumunun bir dalı. omurgası olan hayvanları içine alan, vücutları uzun ve iki yanlı bakışımlı, başları önde olup ağız ile duygu organlarını taşıyan, suda yaşayanlar solungaçlarla, karada yaşayanlar akciğerlerle solunum yapan, ekstremiteleri hayvanın yaşadığı çevreye göre yüzgeç, kanat ya da ayak biçiminde olan, çok gelişmiş geniş bir grup. yuvarlak ağızlılar (cyclostomata), balıklar (pisces), amfibyumlar (amphibia), sürüngenler (reptilia), kuşlar (aves) ve memeliler (mammalia) olmak üzere altı sınıfı vardır.

Invertebrate : İradesiz. Zayıf. Omurgasızlar. Omurgasız. Dayanıksız. İnvertebrat. Mukavemetsiz. Omurgasız hayvan.

Invertebrated : Omurgasız.

Invertebrates : Bugün artık hayvanların sınıflandırılmasında kullanılmayan omurgalı hayvanlar dışta kalmak üzere öteki bütün hayvanları içine alan hayvanlar (animalia) aleminin bir bölümü. Omurgasız tuzlusu hayvanları. Omurgasızlar. Omurgasız hayvan.

 

Butterfly vertebra : Kelebek omur. Sırt ipliğinden arta kalan zarın kalıntısı veya omurların uygun olmayan birleşmelerinden kaynaklanan, omurun önden arkaya yarıklanmasıyla belirgin yapılış bozukluğu. fransız buldok köpeği, pug ve boston teriyer köpeklerde ventrodorsal radiograflierde gözlenen rastlantısal bir bulgudur.

Vertebrata : Omurgalılar. Omurgalı hayvanlar sınıfı. Omurgalı (zooloji). Omurgalı.

Vertebrae sacrales : Kuyruk sokumu omurları. Sağrı omurları.

Vertebral canal : Omurilik merkez kanalı. Omurganın ortasından geçen ve içinde omurilik uzanan kanal. ependim kanalı.

Vertebra : Fıkra. Omur. Omurgayı oluşturan kemik ya da az çok kıkırdaklı parçaların her biri. yüksek omurgalılarda sentrum denen silindir biçiminde bir gövde ile içinden omuriliğin geçtiği merkezi bir delik bulunan parça. Omurgayı oluşturan kemiklerin her biri, vertebra. Omurga. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır.

İngilizce Vertebrate Türkçe anlamı, Vertebrate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Vertebrate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Spined : Dikenli. Kılçıklı.

Keeled : Alabora edilmiş. Karina edilmiş.

Belly : Biyoloji, jimnastik alanlarında kullanılır. Ahenk tahtası. Gövdenin, kaburga alt kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi. Göbek. Omurgalı hayvanlarda vücudun sindirim organını içine alan, memelilerde göğüsten bir diyafram ile ayrılmış bölgesi. eklem bacaklı hayvanlarda ve bazı poliket solucanlarda vücudun arka bölgesi. 3.tunikatlarda mide ve bağırsağı kapsayan bölge. abdomen. Yakınmak. Telli çalgının ön kısmı. İştah. Karnı. Şikayet etmek.

 

Pectus : Göğüs.

Vertebrates : İkincil ağızlılardan (deuterostomia), kordalılar (chordata) alt filumunun bir dalı. omurgası olan hayvanları içine alan, vücutları uzun ve iki yanlı bakışımlı, başları önde olup ağız ile duygu organlarını taşıyan, suda yaşayanlar solungaçlarla, karada yaşayanlar akciğerlerle solunum yapan, ekstremiteleri hayvanın yaşadığı çevreye göre yüzgeç, kanat ya da ayak biçiminde olan, çok gelişmiş geniş bir grup. yuvarlak ağızlılar (cyclostomata), balıklar (pisces), amfibyumlar (amphibia), sürüngenler (reptilia), kuşlar (aves) ve memeliler (mammalia) olmak üzere altı sınıfı vardır.

Rib : Hanım. Kotlet. Nervür (kumaş). Çubuk. Zevce. Fitil (kumaş). Takılmak. Kafa bulmak. Şemsiye teli. Pirzola.

Mammal : Memeli. Memeli hayvan. Mamal.

Tail : Peşine takılmak. Biyoloji, madencilik alanlarında kullanılır. Yazı. Hazırlama artığı. Kuyruk gibi peşine takılmak. Kuyruk. Göt. Art uç ya da bir hayvanın arda doğru uzayan kesimi. Azalmak. İzlemek.

Costa : Kosta. Kaburga, damar veya benzeri yapılar. böceklerin kanatlarının ön kenarına paralel uzanan büyük boyuna damar. 3,ctenophora'da yüzmeye yarayan kısmı. 4.trichomonatidae'de dalgalı zarın kaidesindeki yapı. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kaburga. kimi kamçılı protozoonlarda (trichomonadlarda), tekrarlayan kamçı ve dalgalı zarın altında bulunan hücre yüzeyi boyunca bir kinetozomdan çıkan belirgin çizgili çubuk. Kaburga. Kaburga (anatomi, zooloji). Göğüs boşluğunun yan tarafını oluşturan üstte sırt omurlarına, altta doğrudan veya dolaylı olarak göğüs kemiğine bağlanan hafif kıvrık çubuk biçimindeki kemikler, kosta.

Fetus : Dölüt. Fetüs. Bkz.foetus. Fötus. Cenin. Anne karnındaki bebek.

Vertebrate synonyms : subphylum vertebrata, aquatic vertebrate, amniota, subphylum craniata, vertebrate foot, caudal appendage, pedal extremity, craniata, gnathostome, tetrapod, bird, reptile, reptilian, digit, amniote, craniate, foetus, amphibian, dactyl, chordates, backboned, chest, thorax, mammalian, vertebrated, vertebrata, chordate.

Vertebrate zıt anlamlı kelimeler, Vertebrate kelime anlamı

Invertebrate : Mukavemetsiz. İradesiz. Omurgasız. İnvertebrat. Dayanıksız. Omurgasız hayvan. Omurgasızlar. Zayıf.

Vertebrate ingilizce tanımı, definition of Vertebrate

Vertebrate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One of the Vertebrata. Having a backbone, or vertebral column, containing the spinal marrow, as man, quadrupeds, birds, amphibia, and fishes.