Waken türkçesi Waken nedir

Waken ile ilgili cümleler

English: I was awakened at five o'clock.
Turkish: Saat beşte uyandırıldım.

English: The woman awakens.
Turkish: Kadın uyanıyor.

English: The servants' screams awakened everyone.
Turkish: Hizmetçilerin çığlıkları herkesi uyandırdı.

English: I was wakened by a beam of light shining through my window.
Turkish: Penceremden parlayan bir ışık demeti ile uyandırıldım.

English: Lust awakens the desire to possess. And that awakens the intent to murder.
Turkish: Şehvet, sahiplenme arzusunu doğurur. Sahiplenme de öldürme güdüsünü.

Waken ingilizcede ne demek, Waken nerede nasıl kullanılır?

Wakened : Anlamak. Uyanmak. Uyanmış. Gözünü açmak. Uyandırmak. Görmesini sağlamak. Canlandırmak. Körüklemek. Farkına varmak. Görmek.

Wakener : Uyanan kişi. Uyanmış kişi.

Wakeners : Uyanan kişi. Uyanmış kişi.

Wakening : Uyanma. Uyanış. Uyandırma.

Wakenings : Uyanış. Uyanma. Uyandırma.

Awakener : Uyanan şey. Uyanan. Uyanan kimse.

Awakening : Uyandıran. İkaz. Uyandırıcı. Uyanış. Uyandırmak. Uyanma. Uykudan kalkma. Bilinçlenme.

Awakens : Farkına varmak. İkaz etmek. Dirilmek. Uyandırmak. Gözü açılmak. Uyarmak. Kışkırtmak. Teyakkuz etmek. Canlanmak. Uyanmak.

 

Awaken : Uyandırmak. Canlanmak. Uyarmak. İkaz etmek. Dirilmek. Gözü açılmak. Teyakkuz etmek. Farkına varmak. Kışkırtmak. Uyanmak.

Reawaken : Tekrar uyandırmak. Depreştirmek. Yeniden gündeme getirmek.

İngilizce Waken Türkçe anlamı, Waken eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Waken ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bring to : Ayıltmak. Gemiyi orsa alabanda etmek. Hayata döndürmek. Yaşama döndürmek. Kendinden geçmiş bilinçsiz bir insanı kendine getirmek. Geminin başını rüzgara çevirmek.

Deems : Farz etmek. İnanmak. Farzetmek. Kabul etmek. Dikkate almak. Zannetmek. Kıyas etmek. Sanmak. Addetmek.

Foretoken : İşaret. İhtar. Belirti.

Bring to life : Diriltmek. Hayat vermek. İhya etmek.

Alarm : Dehşet. Kızıl ötesi bir vericiyle hedeflere yoğunlaşarak üzerlerine ısı yayan füze. Bir tehlike durumunda tiyatro yapısı içindeki kişileri uyaran aygıt. Heyecan sinyali. Air-launched anti-radiation missile (havada atılan antiradyasyon füzesi). Alarm aygıtı. Yangın gibi tehlike anında tiyatro yapısı içinde bulunan kişileri uyaran araç. Tehlikeyi bildirmek. Tehlikeden haberdar etmek. Alarm.

Be a good judge of : -in ne olduğunu bilmek.

Alerted : Alarma geçirilmiş. Alarma geçirmek.

Wake : Uyanık kalmak. Kaldırmak. Dümen suyu. Harekete geçirmek. Gemi izi. Ölüyü bekleme. Rüzgar çıkması. Dümen rüzgarı. Sabahlama.

Awakenings : Uyanış. Uyandırıcı. İkaz. Bilinçlenme. Uyandıran. Uykudan kalkma. Uyanma.

Waken synonyms : log z's, catch some z's, brisk up, consider, bewared, alter, expostulate with, turn, fanning, fanned, cotton on, awoke, anticipate, advise, catch on to, caution, espies, wakens, awake somebody to something, incite, rouse, apprehend, kip, ascertaining, previse, cautioning, apprehended, sleep, blow with bellows, awake to, brace, accelerates, instigates.

 

Waken zıt anlamlı kelimeler, Waken kelime anlamı

Wake : Ölüyü bekleme. Uyandırmak. Ölünün başında beklemek. Sabahlamak. Kaldırmak. Geminin suda bıraktığı iz. Gözünü açmak. Dümen suyu. Uyanmak. Canlanmak.

Fall asleep : Yorgunluktan bitkin düşmek. Uyumak. Bitip tükenmek. Uyuyup kalmak. Dalmak. Uyuyakalmak. Çöküp kalmak. Uykuya dalmak.

Cause to sleep : Uyumasına neden olmak.

Waken antonyms : anesthetize.

Waken ingilizce tanımı, definition of Waken

Waken kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To wake. To cease to sleep. To wake. To awaken. To excite or rouse from sleep. To awake. To be awakened.