Wake türkçesi Wake nedir

  • Körüklemek.
  • Geminin suda bıraktığı iz.
  • Ölünün başında beklemek.
  • Sabahlama.
  • Ölüyü bekleme.
  • Uyandırmak.
  • Kaldırmak.
  • Uyanık kalmak.
  • Gözünü açmak.
  • Sabahlamak.
  • Dümen rüzgarı.
  • Uyanmak.
  • Yıllık tatil.
  • Canlanmak.
  • Gemi izi.
  • Dümen suyu.
  • Canlandırmak.
  • Rüzgar çıkması.
  • Harekete geçirmek.

Wake ile ilgili cümleler

English: "Did I wake you up?" "Yes, you did!"
Turkish: "Seni uyandırdım mı?" "Evet, uyandırdın!"

English: A cup of strong coffee helps me wake up.
Turkish: Bir fincan koyu kahve uyanmama yardım eder.

English: Ali asked Mary not to wake him up before seven.
Turkish: Ali Mary'ye yediden önce onu uyandırmamasını söyledi.

English: "If you're tired, why don't you go to sleep?" "Because if I go to sleep now I will wake up too early."
Turkish: "Yorgunsan niye yatmıyorsun?" "Çünkü şimdi yatarsam çok erken kalkarım"

English: A strong cup of coffee helps me wake up.
Turkish: Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.

Wake ingilizcede ne demek, Wake nerede nasıl kullanılır?

Wake island : Kuzey pasifik okyanusu'nda abd küçük dış adaları'nın bir parçasını oluşturan mercan adaları (hawai'den kuzey mariana adaları'na kadar olan mesafenin üçte ikisinde). Sabahlama adası. Wake adası.

Wake robin : Danaayağı.

Wake to : Görmek. Anlamak. İdrak etmek. Farkına varmak.

 

Wake up : Gözlerini açmak. Uykudan kalkmak. Kendine gelmek. Uyan. Uyanmak. Uykudan uyanmak. Uyandırmak. Canlanmak.

Wake up and smell the coffee : Uyan da balığa gidelim. Uyan da kahveyi kokla. Uyan da balığa çıkalım. Uyan sabah oldu. Gerçekle yüzleş. Gerçekleri gör. Durumun aslını gör.

In the wake of the news : Haberlerin bir sonucu olarak. Haberlere bir tepki olarak. Haberlerden dolayı.

Waked : Uyanmış. Uyanık.

Wakeboard : Tek kişi tarafından sörf tahtasıyla aynı yönde sürülen ve motorlu bir botla çekilen suda batmayan kısa ve çok geniş pano. Su kayağı panosu.

Wakeboarder : Su kayağı panosuna binen kimse. Tek kişi tarafından sörf tahtasıyla aynı yönde sürülen ve motorlu bir botla çekilen suda batmayan kısa ve çok geniş panoyu kullanan.

Wakeful : Uykusuz. Uyanık. Tetikte olan. Uyuyamayan. Tetikte.

İngilizce Wake Türkçe anlamı, Wake eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wake ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fan the flames : Yangına körükle gitmek. Kızgınlığını körüklemek. Kışkırtmak. Ateşi körüklemek.

Lucubrated : Geç vakte kadar çalışmak. Sabaha veya geç vakte kadar çalışmak. Emek vermek.

Accelerate : İvme vermek. Hız vermek. Hızlandırmak. Çabuklaştırmak. Bir nesnenin bir kuvvet etkisi ile hızını değiştirmek. İvmek. Süratini artırmak. İvme kazandırmak. İvdirmek.

Alerting : Uyarma. Alarma geçirmek. Uyarmak.

Backwashes : Geriye gelen dalga. Serpinti. Sonuç. Dalganın geri çekilmesi. Geri yıkama. Olayın yankıları. Sonraki etki. İkincil etki. Ters yıkama.

Rouses : Telaşlandırmak. Çalkalamak. Kışkırtmak. Yuvasından çıkarmak. Kızdırmak. Tahrik etmek.

 

Backwash : Geriye gelen dalga. Geri yıkama. Serpinti. Sonuç. Olayın yankıları. Sonraki etki. Dalganın geri çekilmesi. Ters yıkama. İkincil etki.

Abolish : Lağvetmek. Durdurmak. Bozmak. Ortadan kaldırmak. İptal etmek. Feshetmek. Hükümsüz kılmak. İlga etmek. Yürürlükten kaldırmak.

Wake synonyms : brisk up, be up all night, conjure up, bewares, actuating, awake, disabused, consequence, actuates, incite, abolishes, blew, bewaring, blow, awakened, awaken, animating, blossom, awoke, call, instigates, slipstream, embitters, instigate, bestir, brightened, brightening up, effect, awakens, wakes, sit up all night, event, aftermath.

Wake zıt anlamlı kelimeler, Wake kelime anlamı

Sleep : Kalmak. (gözde) çapak. Fırıl fırıl dönmek. Uyumak. Uyuklamak. Çok hızlı dönmek. Gecelemek. Yatacak yer sağlamak. Göz çapağı. Uyku.

Fall asleep : Uyumak. Bitip tükenmek. Uyuyup kalmak. Uyuyakalmak. Uykuya dalmak. Dalmak. Yorgunluktan bitkin düşmek. Çöküp kalmak.

Wake ingilizce tanımı, definition of Wake

Wake kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The track left by a vessel in the water. The act of waking, or being awaked. By extension, any track. As, the wake of an army. To watch. To rouse from sleep. To awake. To be or to continue awake. Not to sleep. Also, the state of being awake.